Cezayir, Afrika kıtasının yüzölçümü bakımından en büyük ülkesi olmakla beraber Kuzey Afrika’nın en güzel, en tipik mekânlarına ev sahipliği yapıyor.
Ayrıca insanlık tarihinin en eski yerleşim bölgelerinden bir tanesi olarak kabul ediliyor.
314 yıl boyunca Osmanlı hakimiyeti altında kalan Cezayir’in her köşesinde İslam tarihi ve kültürünün de izleri görülüyor. Fransız işgali ve sömürge dönemine kadar Osmanlı Devleti’nin önemli vilayetlerinden biri olarak biliniyor.
Akdeniz’e kıyısı olan ülke, kanlı savaşlara tanıklık etse de tarihi eserleri günümüze kadar ulaşmayı başarmış.
Cezayir’in tarihi güzelliklerinin bir kısmına göz atalım;
1- Sidi Ebu Madyan Camii
14. yüzyılda Merinî Sultanı Ebû Yakub Yusuf tarafından büyük mutasavvıf Sîdî Ebû Medyen adına yaptırılmıştır. Şehrin merkezinde bulunmakta ve mimari yapısı ile dikkat çekmektedir.
2-Ahmed Bey Sarayı
Ahmed Bey Sarayı, Cezayir’deki en etkileyici Osmanlı eserlerinin başında gelmektedir. Bu etkileyici mimari yapı uzun yıllar kapalı bir durumda kaldıktan sonra restore edilerek yeniden açılmıştır ve ziyaretçilerin ziyaret etmeleri için hazır bulunmaktadır.
3-Cezayir Şehitleri Anıtı
1980 yılında inşa edilmiş olan Şehitler Anıtı, Cezayir – Fransa savaşında hayatını kaybeden askerler anısına yapılmıştır. Şehrin yüksek noktalarından birine yapılmış olan anıtı rahatlıkla uzaktan bile görebiliyorsunuz.
4- Ketchaoua Camii
Bizans ve Mağribi mimari izlerini görebileceğiniz Ketchaoua Camii, ülkenin en bilinen dini mekanlarından biridir. 220 sene önce Fransız işgali sırasında katedrale çevirmek istenmiştir. Duruma karşı çıkan yaklaşık 4 bin Cezayirli yakılarak idam edilmiştir.
5-Santa Cruz Kalesi
Oran kentinde bulunan 3 kaleden biri olan Sanra Cruz Kalesi, diğer iki kaleye tünellerle bağlanmıştır. İspanyolların denize 400 metre mesafede 1577 yılında inşa ettiği kale, Oran ziyareti planlayanların mutlaka planlarında yer vermesi gereken tarihi yerlerin başında gelmektedir.
6-Timgad Harabeleri
UNESCO Dünya Mirası kabul edilen Timgad, Kuzey Aurès Dağları'nın yemyeşil tepelerinde yer almaktadır. MS 1. yüzyılda kurulan Timgad’ı diğer şehirlerden ayıran özellik ise burasının öncelikli olarak bir askeri üs olarak kullanılmasıydı. Şehirde pek çok kalıntı bulunsa da Trajan Kemeri bu kalıntılar arasında en gözde olanıdır.
7-Tipasa Arkeoloji Parkı
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan noktalardan bir diğeri olan Tipasa Arkeoloji Parkı da Cezayir’deki en ünlü tarihi yerler arasında bulunmaktadır. Bu park içindeki kalıntıların büyük çoğunluğu Moritanyalılardan ve Romalılardan kalmıştır. Roma yönetimine girmeden önce bir liman olan bölgedeki kalıntılar MÖ 2. yüzyıl ile MS 6. yüzyıl arasında tarihlendirilmektedir. Moritanya hükümdarlarına ait bazı kalıntılara da rastlanan park Cezayir’in batısında yer almaktadır.
8-Notre Dame katedrali
Fransızlar tarafından sömürge yıllarında başkent Cezayir'e hakim bir tepe üzerine 1953 yılında inşa edilen Notre Dame D'Afrique, Cezayirlilerin tabiriyle "Madame Afrique" yani "Bayan Afrika”. İnşaatı yaklaşık 11 sene süren Notre Dame de La Garde katedralinin kız kardeşi olarak inşa edilmiştir. Ulaşımın teleferikle sağlandığı Notre Dame D'Afrique, Cezayir'in Bologhine semtinde bulunuyor.
9- Djemila Harabeleri
Cezayir’in kuzey bölgesinde kalan Djemila Harabeleri, bir Roma kentinden kalmıştır. MS 96-98 yılları arasında kurulduğu tahmin edilmektedir. Dönemin en büyük Roma şehirlerinden biri olan ve Setif dağlarında yer alan Djemila, 8. yüzyılda terk edilmiştir. UNESCO Dünya Mirası listesi içinde bulunmaktadır.
10-Kasbah
Cezayir’in tarihi Kasbah mahallesi yalnızca sıradan binaları değil, eski dönemlerden kalma tarihi bir mimariyi de içerisinde barındırmaktadır. UNESCO tarafından 1992 yılında Dünya Mirası olarak ilan edilen mahallede 1957 tarihindeki Cezayir devriminin en önemli sembolleri arasında yer alan Ali La Pointe ve Hassiba Ben Bouali’nin evleri de bulunmaktadır.
11-M’Zab
M'zab veya Mzab, Cezayir'in Gardaya Vilayeti sınırları içinde, Sahra Çölü'nün kuzeyinde yer alan doğal bir bölgedir. Cezayir'in 600 km güneyinde bulunur ve yaklaşık 360.000 nüfusu vardır. Mzab Vadisi, 1982'de UNESCO tarafından çevreye mükemmel adapte edilmiş geleneksel insan habitatının bozulmamış bir örneği gerekçesiyle Dünya Mirası olarak listelenmiştir.