Bolu'daki otel yangınını araştıran müfettiş raporundan: "Hijyen ve gıda güvenliği denetlendi ama yangın önlemleri denetlenmedi!"

Tolga Şardan yazdı.

Eklenme Tarihi: 19 Şub 2025
6 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 19 Şub 2025
Bolu'daki otel yangınını araştıran müfettiş raporundan: "Hijyen ve gıda güvenliği denetlendi ama yangın önlemleri denetlenmedi!"

Bolu’da görev yapan müfettişlerin raporunu, İçişleri Bakanlığı çoğaltıp 81 il valiliğine göndermeli. Göndermeli ki, herkes görevini daha iyi öğrensin!

Kartalkaya’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangını katliamını araştıran İçişleri Bakanlığı Mülkiye müfettişlerinin hazırladığı raporu aktarmaya devam ediyorum.

Savcılığa teslim edilen rapordaki önemli tespitlerden bir bölümünü cuma günkü Büyüteç’te duyurdum.

Müfettişlerin tespiti elbette bu kadar değil.

Örneğin; Bolu İl Özel İdaresi Eski Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel, Grand Kartal Otel için 2015’teki ruhsat yenileme sürecini şöyle anlattı, müfettişlere:

“(…) 29 Aralık 2015 tarihinde düzenlenen sıhhi müessese iş yeri açma ve çalışma ruhsatı benim ruhsat müdürlüğü yaptığım dönemde düzenlenmiştir. Bu ruhsat değişikliği daha önce Grand Kartal Turizm ve Ticaret Limited Şirketi olan iş yerinin Grand Kartal Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi şekline görüşmesinden dolayıdır. Yani limited şirket, anonim şirkete dönüştüğünden dolayı iş yeri açma ve çalışma ruhsatı da yenilenmiştir.

Yangın güvenliği evrakına ihtiyaç duyulmadı!

Sadece isim değişikliği olması nedeniyle ruhsat güncellenmesinde Ticaret Sicil Gazetesi gibi evraklar istenmiştir. Yangın güvenliği ve imar açısından herhangi bir evraka gerek duyulmamıştır. Otelin yatak kapasitesi ve kullanım alanı gibi alanlarda herhangi bir değişiklik bildirilmediği için ruhsat güncellenmesini iş yeri açma ve çalışma ruhsatının verilmesi ilişkin temel bilgiler talep edilmemiştir.

Grand Kartal Otel için yaptığımız denetim, turistik tesisler denetim formunda belirttiğimiz ölçek dahilindedir. Bunun dışına çıkılmamıştır. Yapılan denetim daha ziyade hijyen şartları ve gıda güvenliği ile ilgili hususlardan ibarettir. Mevzuatta verilen yetkiler dahilinde denetimimiz yapılmıştır. İmar yönüyle, yangın güvenliği ve yatak kapasitesi açısından herhangi bir denetim yapılmamıştır. (…)”

Kaynak suyun kullanımına denetleme!

Müfettişlere ifade veren Bolu İl Özel İdaresi’nde şef olarak görev yapan Ahmet Karaaslan’ın verdiği bilgiler evraka şu şekilde yansıdı:

“(…) Benim görevim sadece Grand Kartal Otel’in kullandığı su ile ilgili kısmıdır. Grand Kartal Otel, Bolu İl Özel İdaresi’nden kaynak suyunu kiralamıştır. Kullandığı kaynak su ile ilgili idaremize kira bedeli ödemektedir. Kaynak suları ihaleyle otele verilmektedir.

Benim yaptığım kontrol, farklı kaynaklardan da su kullanıp kullanmadığı hususunu tespit yapmaktan ibarettir. Bana gösterdiğiniz üç denetim formunda da otelin kullandığı suyun özel idareden kiralayıp kullandığı su olduğudur. Denetimlerde bir sıkıntının olmadığı tespit edilmiştir.

Denetime komisyon olarak beraber gittiğimiz için hijyen ve gıda güvenliği yönüyle komisyondaki arkadaşların yaptığı denetimlere de nezaret ediyorum. Yangın güvenliği ile ilgili yapılan bir denetim yoktur. Zaten bizim bilgimiz de yangın yönünden denetim yapmaya yeterli değildir. (…)”

Bir saatte biten denetimler!

Bolu İl Özel İdaresi bünyesinde çevre sağlığı teknisyeni olarak görev yapan Cemal Yılmaz’ın müfettişe verdiği bilgiler şöyle:

“(…) Denetimlerimiz habersiz yapılmakta olup, denetim için hangi tesise gittik ise, oteli sorumlusunu ararız. Kendimizi tanıtır ve çalışmalara başlarız. Otelde denetim komisyon üyeleri olarak birbirimizden hiç ayrılmadan birlikte gerçekleştirir. Turistik tesisler denetleme formundaki bölümlerde yazılı olan sorularımızın cevabını bir şekilde ilgili bölümün karşısına yazarız.

Bir denetimimiz, yaklaşık bir saat civarında tamamlanmaktadır. Biz genellikle hijyen, sanitasyon, gıda güvenliği, personel kılık kıyafet ve hijyeni ile ilgili belgeleri incelemekteyiz. Denetlemeyi tamamladıktan sonra komisyon üyeleri ve otel sorumlusu tarafından denetim formu imzalanır.

Biz kesinlikle yangın güvenliği ile ilgili herhangi bir denetim yapmadık. Çünkü bu konuda denetim yapmaya yetkimiz de, donanımımız dayoktur. Bu denetimlerin bu alanda donanımlı kişilerce yapılması gerekmektedir. Bizim komisyonumuz yukarıda saydığımız denetimler dışına çıkmamaktadır. (…)”

Özel İdare topu bakanlığa attı

Müfettişler, ön inceleme sırasında Bolu İl Özel İdaresi’nden bilgi ve belge istedi.

İdare, müfettişlere resmi yazıyla istenilen tüm bilgi ve belgeyi gönderdi.

Ancak bu yazıda İl Özel İdaresi’nin dikkat çeken görüşü müfettişler tarafından şöyle ifade edildi:

“(…) Yazının son paragrafında Turizm ve Kültür Bakanlığının yetkisi dahilinde bakanlık elemanları ile yapılan denetimlerde, otel yönetimce alınması zorunlu yangına karşı önlemler konusunda Bolu İl Özel İdaresi’ne, Kültür ve Turizm Bakanlığı veya ruhsat sahibi tarafından herhangi bir bildirimde bulunmadığını belirtilmiştir. (…)”

Müfettişler: Genel Sekreterin görevi, kurumu sevk ve idare etmektir

Savcılıkça değerlendirmeye alınan raporda müfettişler, soruşturma çerçevesinde halen tutuklu bulunan Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli’yi eleştirdi.

Raporda, Köstereli’ye yönelik eleştiriler şöyle yer buldu:

“(…) İl özel idaresinin yapmakla görevli olduğu kamu hizmetleri açısından genel sekreterlik makamının asli görevlerinden birisi, bu hizmetlerin kötü, geç veya hiç işlememesi halleri meydana gelmeden kamu yararını gözeterek bu kurumu sevk ve idare etmektir.

Sevk ve idare, personelin yetiştirilmesinden, verilen görevlerin mevzuata uygun bir şekilde yerine getirilmesini içerecek kadar geniş kapsamlıdır. Buna paralel olarak yönergede genel sekreter yardımcılarına, genel sekreter adına idari iş ve işlemlerin etkin yürütülmesi için görev ve yetki paylaşımı yapılarak sorumluluk verilmiştir.

Ayrıca genel sekreter tarafından genel sekreter yardımcılarına havale edilen evrakların ilgili birime havalesi ve altı ayda bir kendilerine bağlı biri denetleyerek bilgi verme sorumluluğu yüklenmiştir. (…)”

İlk özel idaresi, yeni belge istemeliydi!

Müfettiş raporunda, Bolu İl Özel İdaresi’nin otelin yangın güvenliği konusundaki durumuyla ilgili istemesi halinde ilgili kurumlardan talepte bulunmasında sakınca bulunmadığına dikkat çekildi.

Raporda şu tespitte bulundu, müfettişler:

“(…) Ruhsat düzenlenirken işletmenin faaliyetlerini yürüteceği yapının, iskanı ile ilgili belge bir zorunluluk olup, Grand Kartal Otel’in bulunduğu yer gereği imar işlemleri il özel idaresi tarafından yürütülmektedir. İl özel idaresi, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlerken aranan şartlardan olan yapının iskan durumu hakkında güncel bir imar durum incelemesi gibi bir araştırma yapması, yapılan denetimin amacına uygun bir işlem olacaktır.

İl özel idaresi; denetimin içeriği, yangın güvenlik önlemleri gibi doğrudan denetleme yetkisi ve uzmanlık gerektiren konularda ise, ruhsat sahibinden daha önce de istendiği gibi yangın güvenlik önlemlerinin güncelliğini koruyup korumadığını anlaşılabilmesi için yeni bir belge isteyebileceği gibi re’sen harekete geçerek bu belgeyi düzenleme yetkisi olan kurum ile yazışma yapmasına engel bir durumda bulunmamaktadır. (…)”

Müfettişlerin tek cümlelik özeti

İçişleri Bakanlığı müfettişleri, yangın katliamında sorumlulukları bulundukları Bolu İl Özel İdaresi ve Bolu Belediye Başkanlığı hakkında rapor hazırladı.

Aslına bakarsanız; bu kadar belge ve bilgi incelemesi, alınan ifadeler sonrasında gelinen son aşamada, müfettişlerin şu cümlesi otelde yaşanan katliamı net biçimde anlatıyor:

“(…) Grand Kartal Otel’de gerçekleşen yangın özelinde bahse geçen otelin açık istirahat ve eğlence yerlerinin denetimi kapsamında zaman zaman denetimini yapıldığı anlaşılmakta birlikte yapılan denetimlerin içeriğinin doğru ve etkin bir şekilde planlamasını sağlanmadığı… (…)”

Valiler, uyandı!

Bolu yangınından sonra turistik bölgeler başta olmak üzere ülkenin farklı yerlerindeki yerel yöneticiler, sorumluluk alanlarındaki tesislerde denetime başladılar!

Mesela, Muğla ile Nevşehir’de valilikler, il özel idareleri ve belediyelerin Bolu’daki katliamın kendi bölgelerinde yaşanmaması için harekete geçtikleri yönünde haberler düştü, hafta sonunda.

Yerel yöneticilere “günaydın” demek lazım.

Valiler ve belediye başkanları, zamanında yapılması gereken ancak şimdiye kadar kulak arkası edilen denetimleri şimdilerde başlatıp “icraat” olarak kamuoyuyla paylaşıyor.

Başlarına iş açılmasına diye!

İşte Muğla Valisi İdris Akbıyık, hafta sonunda yaptığı açıklamada, kentteki denetimler hakkında bilgi verdi.

Vali Akbıyık’ın verdiği bilgiye göre, il merkezi ve ilçeler gibi detay vermediği açıklamasında “il ve ilçe denetim komisyonları oluşturduk. Bugüne kadar 508 otel ve tesisi denetledik. Bunlardan 98’i işlemlerini tamamlayana kadar kapatıldı. 154 otel ve tesisin de kapatma işlemleri devam ediyor, ilgili belediyelere bildirildi” dedi.

Vali Akbıyık, bölge ismi paylaşmasa da bu otellerin bulunduğu ilçeler arasında Bodrum, Marmaris ve Fethiye’nin bulunduğunu anlamak zor değil.

Muğla’da denetlenen otellerin yaklaşık yüzde 40’ı “arızalı” çıkmış!

Şimdi, Bolu’da yaşanan katliamın benzeri Bodrum’da yaşansa, hesabını kim verecek?

Hesabı, “Allah korusun” ya da “mukadderat” ile kapatmak mümkün mü?

Dolayısıyla, Bolu’da görev yapan müfettişlerin raporunu, İçişleri Bakanlığı çoğaltıp 81 il valiliğine göndermeli.

Göndermeli ki, herkes görevini daha iyi öğrensin!

Koltuk işgal etmekle bu işler çözülmüyor maalesef bu coğrafyada.