Bu Medeniyet Suçu Engelleyemiyor!

Türkiye'de, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 164 bin 461'e ulaştı. Cezaevlerinin kapasitesi dolmakla kalmadı, tam bin 332 kişi aştı.

Eklenme Tarihi: 29 Mar 2015
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Bu Medeniyet Suçu Engelleyemiyor!

Türkiye'de, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 164 bin 461'e ulaştı. Cezaevlerinin kapasitesi dolmakla kalmadı, tam bin 332 kişi aştı. Cazaevlerinin doluluk oranını değerlendiren Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Tahir Elçi, Türkiye'de infaz rejiminde köklü bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu söyledi.

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, tutuklu ve hükümlü sayısı 28 Şubat 2015 tarihi itibariyle 164 bin 461 kişiye ulaştı. Cezaevinde bulunanların 156 bin 433'ü erkek, 5 bin 871'i kadınlar, 2 bin 157'si 18 yaş altındaki çocuklar oluşturdu. Türkiye'de 2005 yılında 55 bin 870 olan tutuklu ve hükümlü sayısı 2014 yılının 12. ayında yüzde 180,5 oranında artışla 156 bin 707'ye yükseldi.

"KORKUNÇ BİR TABLO İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

Cazaevlerinin doluluk oranını değerlendiren Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Tahir Elçi, Türkiye'nin hem sosyo-ekonomi bakımında hem siyasal nedenlerle olağanüstü bir süreçten geçtiğini ifade ederek, ülkede son 15-20 yıl içerisinde bir göç hareketinin yaşandığını işaret etti. Bunun yanı sıra ekonomik ve sosyal sorunların yaşandığını dile getiren Elçi, Kürt meselesiyle bağlantılı toplumsal altüst oluşlara tanık olduklarını söyledi. Elçi, "Türkiye'de ne yazık ki bu yasalarla cezaevleri kapasite üstü bir hal aldı. Mevcut kapasitenin çok üstünde Türkiye'de tutuklu ve hükümlü var. 170 bine varan tutuklu ve hükümlü sayısı ile korkunç bir tablo ile karşı karşıyayız. Aslında bu tablo Türkiye'de sosyal barışı da tehdit etmektedir. Sosyal barışın da aslında tehdit altında olduğunu bu tablo bize göstermektedir. Salt politik niteliği olan suç bakımından değil, sıradan suçlar bakımından da 170 bine varan insanın halen tutuklu ve hükümlü olduğu bir toplumsal atmosferde siz bir sosyal barıştan söz edemezsiniz" dedi.

"CEZAEVİ SİSTEMİNİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR"

Daha fazla cezaevi inşa ederek, yasaları zorlayarak, yasal tedbirlerle bu sorunun çözülemeyeceğini aktaran Elçi,"Türkiye'de infaz rejiminde çok köklü bir değişikliğe ihtiyaç var" şeklinde konuştu.

Türkiye'de tutuklu ve hükümlü sayısı 2005 yılında 55 bin 870, 2010'da 120 bin 814, 2014'de 158 bin 837, 2015 yılının Şubat ayında ise 164 bin 461'e yükseldi.

355 CEZAEVİ DE DOLDU

Türkiye'de 291 kapalı, 53 müstakil açık ceza infaz kurumu, 2 çocuk eğitim evi, 5 kadın kapalı, bir kadın açık, 3 çocuk kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 355 ceza infaz kurumu bulunuyor. Cezaevlerinin 163 bin 129 kişi kapasitesi mevcut. Şubat ayı itibariyle tutuklu ve hükümlü sayısı 164 bin 461. Cezaevlerinde kapasitenin üzerinde tam bin 332 kişi bulunuyor.

MARMARA İLK SIRADA

Tutuklu ve hükümlülerin bölgelere göre dağılımında Marmara Bölgesi 46 bin 528 ile ilk sırada yer alırken, Marmara'yı 27 bin 90 ile Ege Bölgesi, 24 bin 455 ile Akdeniz Bölgesi, 22 bin 769 ile İç Anadolu Bölgesi, 19 bin 805 ile Karadeniz Bölgesi, 13 bin 763 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi, 10 bin 623 ile Doğu Anadolu Bölgesi izledi.

PEKİ ÇÖZÜM NEDİR?

Muhterem Alparslan KUYTUL Hocaefendi de kendisine sorulan "Memleketimizde, suçların ve günahların her geçen artmasının temel sebeplerini izah eder misiniz?" sorusuna verdiği cevapta bu konuya kısaca değiniyor. Hocaefendi, "İradenin bittiği yerde imanın devreye girmesi gerekmektedir. İman iradeden daha kuvvetlidir. İradenin bittiği yerde insan kendisine iman ile hakim olabilir. Eğer ahirete iman etmiyorsa, kimse bu insanı durduramaz. Kimsenin olmadığı yerde istediğini yapar. Ama insan eğer kendisini Allah'ın gördüğünü bilirse o suçu işlemez." dedi. İnsanların otokontrolü sağlamasının gerekliliğine de değinen Hocaefendi, "Herkesin başına polis koyamazsınız. Polislere kim polislik edecek? Ama kalplere polis koyabilirsiniz. O polis imandır, Allah korkusudur." diyerek asıl çözümün ortaya koymuş oldu.