Darp Edilen Furkan Gönüllülerinin Şikayetine Takipsizlik, Şiddet Uygulayan Polislerin Şikayetine Dava!

Kamuoyunda "İtikaf olayları" olarak yer bulan Furkan Gönüllülerinin geçen Ramazan ayında polis zulmüne maruz kaldığı olay sonrası, yaptıkları şikayete KYOK veren savcılık, şiddet uygularken ellerinden hafif yaralanıp darp raporu alan polislerin şikayeti üzerine dava açtı!

Eklenme Tarihi: 03 Ara 2021
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Darp Edilen Furkan Gönüllülerinin Şikayetine Takipsizlik, Şiddet Uygulayan Polislerin Şikayetine Dava!

Furkan Vakfı Gönüllülerinin geçen Ramazan ayında itikaf ibadeti gerçekleştirmeleri üzerine Türkiye genelinde polis zulmüne maruz kaldığı olayların mahkemeleri, skandal kararlarla sonuçlanmaya devam ediyor. Olaylar esnasında gözaltına alınan Furkan Vakfı Kurucu Başkanı Alparslan Kuytul Hoca'yı merak ettikleri gerekçesiyle Adana Döşeme Mahallesindeki parkta bekleyen Ebubekir Özyiğit ve Abdurrahman Kahraman'ın, saat 15.30 sularında ağır şekilde polis zulmüne maruz kalması üzerine yaptığı şikayet dilekçesine "Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı" verildi. Öte yandan gönüllülere orantısız müdahale uygularken ellerinden yaralanması üzerine darp raporu alan kolluk kuvvetlerinin yaptıkları şikayet sonrası dava süreci başlatıldı.

Gönüllülerden Özyiğit; kolluk kuvvvetlerinin anons yapmadan müdahalede bulunduğunu, cop ve tekmeyle vurduklarını, kalkanla iteklediklerini, yere düştükten sonra polislerin darplarından korumak için koluyla kapandığı ve bu nedenle kolundan yaralandığını, kelepçe takıldığını, boğazının sıkıldığını, annesine küfür edildiğini, yaralandığı ve harakeretlere maruz kaldığı söylerek, Kahraman ise; anons yapılmadan müdahalede edildiğini, kalkanla itildiğini, tekme atıldığını, kulağından dizinden ve kafasından yaralandığını, yere düştüğünde bir şahsın kafasına bastığını beyan ederek darp raporları alarak şikayette bulunmuştu.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığını tebliğ ettiği kararda; "2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyetleri Yasası 16/1'inci maddesine göre görevini yaparken direniş ile karşılaşan polisin bu direnişi kırmak amacı ile direniş ile orantılı güç kullanabileceğinin hüküm altına alındığı, müştekilerde meydana gelen basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekildeki yaralanmanın polis memurlarının güç kullanma yetkisi çerçevesinde yaptığı müdahale ile oluştuğu, bu nedenle şüphelilerin üzerine atılı TCK 256/1'inci maddesinde düzenlenen zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, müşteki Ebubekir her ne kadar şüphelilerin annesine küfür ettiğinden şikayetçi olmuş ise şüphelilerin üzerine atılı suçu işlemediklerini savundukları, dosya içerisinde şüphelinin savunmasının aksini gösteren bir delil ve emare bulunmadığı anlaşılmakla şüpheliler hakkında 5271 sayılı C.M.K. 172'nci maddesi gereğince kamu adına KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞI" ileri sürüldü.

Gönüllülerin maruz kaldığı orantısız müdahaleye takipsizlik kararı verilirken olay esnasında darp uygulayan polislerin şikayeti üzerine dosya açılmasını sosyal medya hesbından kınayan Avukat Bilal İpek şu ifadeleri kaydetti: