Bu yılın son Avrupa konferansı Almanya Dortmund’da gerçekleşti

2014 yılından bu yana Avrupa’da konferanslar yapan Alparslan Kuytul Hocaefendi, bu yılın son Avrupa konferansını Kopenhag, Hamburg ve Berlin’den sonra 16 Mayıs pazar günü Almanya-Dortmund da gerçekleştirdi. Hocaefendi’nin Avrupa Konferansları Türkiye de olduğu gibi bu yıl Avrupa’da da halkın yoğun katılım ve ilgisi ile karşılandı.

Eklenme Tarihi: 17 May 2016
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Bu yılın son Avrupa konferansı Almanya Dortmund’da gerçekleşti

“Müslüman’ın Sorumlulukları” konulu konferansın ön programın da şunlar yer aldı;

Kur’an Tilaveti ile başlayan program "Şehidin Son Mektubu" adlı sinevizyon gösterimi ve "Beklenen Öncü Nesil" adlı şiir dinletisi ile devam etti. Ardından "İbrahim’i Teslimiyet" adlı sinevizyon gösterimi yer aldı. Akabinde İslam Davasını beste ve yorumlarıyla seslendiren Grup Furkan’ın sahnede yer alması ile ön program sona erdi.

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin hayatını konu alan video gösteriminden sonra hocaefendi konferanslarını gerçekleştirmek üzere alkışlar ve tekbirler eşliğinde kürsüye davet edildi.

Avrupa da yaptığı konferanslarında yeryüzündeki bütün sistemleri sarsacak Tevhid hakikatini ortaya koyan Hocaefendi Dortmund'da gerçekleştirdiği "Müslüman'ın Sorumlulukları" konulu konferansında şu konulara değindi;

Kıymetli kardeşlerim Dortmund’da yeni bir konferans yapmayı nasip eden Allah’a hamd ederek başlamak istiyorum.

Sorumluluk, insanın vazifelerini bilmesi yapmış olduğu davranışların sonunda başına geleceklere katlanmasıdır. Ama insanoğlu mesul olmak istemez. Halbuki her yaptığından mesuldür. İnsan Allah’ın halifesi olduğu halde yeryüzünde İslam medeniyeti kurması gerektiği halde bu mesuliyeti yüklenmek istemez. Allah insanı zorluk ve meşakkatle yaratmıştır. Ve hiçbir varlığı başıboş bırakmamıştır. Allah hangi varlığı başıboş yaratmış ki halifesi dediği insanı başıboş bıraksın. Her varlığın vazifesi vardır. Ama insan bu vazifeyi yüklenmek istemez. Mekke müşrikleri de sadece yaratan bir Allah’ı kabul ediyorlardı. Tarih boyunca, sorumluluk almak istemeyenler; Peygamberi, kitabı ve ahireti inkar ettiler. Kendilerine karışmayan bir Allah’a inandılar çünkü vazife almak istemiyorlardı. Halbuki insanlar sorumluluklarını yerine getirdikleri zaman kabiliyetleri gelişecekti, terbiye olacaktı, adam olacaktı.

Müslüman’ın sorumluluğu mücadele vermektir. Allah (c.c) buyuruyor ki; “İçinizden iyiliği emreden kötülükten sakındıran bir topluluk bulunsun” Bu ayet siz iyiliği emreden kötülükten sakındıran bir ümmet olmak zorundasınız anlamına gelmektedir. Allah bize ümmet derken yeryüzünün lideri sizsiniz. Her şey sizden sorumlu demek ister. İnsanoğlu bedavadan cennete gitmek ister.

Mücadeleden kendini sorumlu tutmayanlar, sadece namaz kılmakla cennete gireceğini zannedenler bedavadan cennete girmek istemektedirler. Allah bizi devlet olmaya zorlamaktadır. Kuran’ın hükümlerinin bazıları fert olarak yapılamaz. Onun için Müslümanlar cemaat olmalıdır. Allah Ayette; “Din, hayat nizamı, medeniyet kurulana kadar onlarla mücadele edin” buyuruyor. Bunun için Müslümanların cemaat olması da yetmez. Müslümanların bunun için devlet, ümmet olmak zorundadır. Allah’ın hükümlerini yerine getirmek bazen fert bazen cemaat bazen ise devlet olmakla mümkündür.

Bazı sorumlulukların miktarı tayin edilmiştir. Namazı kılarsın sorumluluğunu yerine getirmiş olursun fakat bazı sorumlulukların sınırı tayin edilmemiştir. Mesela; Allah yolunda mücadelenin sınırı tayin edilmemiştir. Yine mesela; zekatın sınırı tayin edilmemiştir. İhtiyacının artta kalanını Allah yolunda vermelisin çünkü Allah senden ihtiyacının dışında tüm zamanını tüm malını harcamanı istiyor. İnsan ne zaman sorumluluğunu unutup dünyaya dalarsa Allah ona dünyayı da ahireti de vermez. Eğer imanınız size sorumluluk duygusu vermiyorsa imanınızı kontrol edin. Allah ayette; Ey İman edenler! İman edin” buyuruyor. Allah demek istiyor ki ey iman ettim diyenler eğer imanınız sizi harekete geçirmiyorsa, sorumluluk duygusu vermiyorsa tekrar iman et. İman adamı harekete geçirir, sorumluluk duygusu verir.

Sakar’a sürüklenenlerin günahı;

1- Allah’a olan sorumluluklarını yerine getirmemeleri. Allah’a karşı sorumluluğunu yerine getirmeyenler insanlara karşıda yerine getirmezler. Birinci günah ikinci günahı doğurdu. 2- İnsanlara karşı sorumluluklarını yerine getirmemeleri

Mesuliyetimizi sadece şahsi mesuliyet olarak görmemeliyiz. Ümmet olarak mesuliyetimiz var. Yeni bir nesil meydana getirmek zorundayız. Mücadele de bizim sorumluluğumuz içindedir. Ve biz sorumluluğumuzu yerine getirdiğimiz zaman İslam medeniyeti getirmiş olacağız. Allah sorumluluğunu yerine getirenlerden olmayı nasip etsin. Yeni bir nesil meydana gelene kadar gece gündüz çalışanlardan olmayı nasip etsin.

Konferanslarının bitiminde halktan gelen soruları cevaplandırdı.