İsrail ve Türkiye arasında yapılan anlaşmanın ardından Mavi Marmara davasının ilk duruşması görüldü. İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım,"İsrail-Türkiye anlaşma metninden sonra ne yazık ki elimiz zayıfladı. İlk defa İsrail'e karşı kendimizi böyle zayıf hissediyoruz" dedi.
Yıldırım Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nın karşısındaki meydanda basın açıklaması yaptı.
Yıldırım, Türkiye ile İsrail arasındaki anlaşmaya değinerek, "Bu yapılan anlaşma asla Türkiye-İsrail ilişkilerini düzeltemez. Türkiye-İsrail ilişkilerinin bozulması sadece Mavi Marmara ilgili değil. 1967'de Amerika gemisine İsrail nasıl saldırdıysa, oradaki insanları nasıl katlettiyse Mavi Marmara'ya da saldırmıştır ve katletmiştir Türkiye-İsrail ilişkileri İsrail'in vurdumduymazlığı, katliamcılık, haksızlık ve adaletsizlik üzerine kurulan sistemiyle ilgilidir bu ilişkiler. Hiç durmadan Müslümanları katleden, insanların dinlerine hakaret eden Kuran'ı Kerim'i yerlere atan bir İsrail ile Türkiye'nin ilişkisi asla düzelmez, mümkün değil" dedi.
“İlk defa İsrail’e karşı kendimizi böyle zayıf hissediyoruz”
Türkiye ile İsrail arasında imzalanan antlaşmanın detayları hakkında bilgi veren Yıldırım, "Bu anlaşma metninden sonra ne yazık ki elimiz zayıfladı. İlk defa İsrail'e karşı kendimizi böyle zayıf hissediyoruz" diye konuştu. Bu antlaşmadan sonra Türkiye'nin tüm iyi niyetine rağmen İsrail'in Gazze'ye ve Mescid-i Aksa'ya müdahale ettiğini söyleyen Yıldırım, İsrail'in Türkiye'yle yaptığı anlaşmaya uymadığını öne sürdü.
"Bakacağız, hukuk mu, siyaset mi üstün”
Anlaşmadan sonra Mavi Marmara davasının bugün 12. duruşmasının yapıldığını ifade eden Bülent Yıldırım, "Şimdi bakacağız; hukuk mu üstün, siyaset mi üstün, adalet mi üstün? Hak arayışımızı kimseye yedirtmeyiz" dedi.
“Elimiz zayıflasa da güçsüz bırakılsak da bu iş bize düşüyor”
Yıldırım, "Bu arada kimseye de kırgın değilim. Onu söyleyeyim. Kimseye karşıda herhangi bir sitemim yok. Elimiz zayıflasa da güçsüz bırakılsak da demek ki bu mücadelenin bu alanında bu iş bize düşüyor. Niçin kırgın değilim, çünkü İsrail'in deşifre olması için belki de böyle bir anlaşmada hayırlara vesile olabilir. Biz hep İsrail'in şımarık olduğunu, anlaşmalara uymayacağını, katil olduğunu, kasten adam öldürdüğünü, hiçbir sözünde durmadığını söylüyorduk. Ama demek ki buna bazen inanılıyordu, bazen inanılmıyordu. Bu anlaşma yapıldı şimdi göreceksiniz Meclis'te bu anlaşmaya imza atan herkes İsrail'i daha yakından takip edecek. Ve İsrail'in bu anlaşmaya uymadığını herkes daha iyi bilecek" ifadelerini kullandı.
“Gidilebilecek her noktaya gideceğiz”
Davaların devam edeceğini, anlaşmanın yapılmasının ardından davanın düşmesinin hukuken mümkün olmadığını söyleyen Yıldırım, "Türkiye'de de bu davada devam edecek. Burada düşse temyize gideceğiz, Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz. Gidilebilecek her noktaya gideceğiz" ifadelerini kullandı.
“İsrail'e söylüyorum, kirli yüzünüzü ortaya çıkaracağız”
İsrail'in anlaşmadan sonra kendisini çok güçlü zannettiğini ve İHH'nın terör listesine alınması için uluslararası bütün güçlerini devreye soktuğunu söyleyen Yıldırım, "Ben İsrail'e söylüyorum. Hiç kaçarınız yok. Sizi şeffaflık alanına çekeceğiz. Her şeyinizi deşifre edeceğiz. Sizin kirli yüzünüzü ortaya çıkaracağız" şeklinde konuştu. Yıldırım ayrıca İsrail'in Türkiye'de İHH'yı kapatmaya çalıştığını duyduklarını söyledi.