Makedonya sınırındaki Yunan kasabası İdomeni'de kurulan mülteci kampında kalan yaklaşık 10 bin mülteci, sınırın açılmasını beklemeye devam ediyor. Mültecilerden bazıları, medyanın artık kendilerine yeterince ilgi göstermediğini savunarak, kartondan kameralar ve mikrofonlarla kendi röportajlarını yapmaya başladı.
Mustafa Ömer ve arkadaşları, sahte kamera ve mikrofonlara sorunlarını anlatıyor, kendi aralarında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Avrupa Birliği zirveleri düzenliyor; bu sayede dünyaya yeniden seslerini duyurmayı umuyorlar.
"Burada her saat ölüyoruz"
Suriye, Irak ve Filistin'de insanların bir kez öldüğünü, burada beklerken her gün, her saat öldüklerini söyleyen Ömer, “Gerçek haberler bize aylardır çözüm bulamıyor. Belki sahtesi sığınmacıların sorunlarına çözüm olur” Ne Birleşmiş Milletler'den ne de Avrupa Birliği'nden çözüm bulamadık” diye konuştu.
Yunanistan hükümeti, İdomeni'de kalan mültecilere 1 Mayıs'a kadar süre tanımış, kampı terk edip toplama merkezlerine götürülmeyi kabul etmelerini istemişti. Fakat mülteciler sınır bir gün açılır umuduyla halen kampta bekliyor.
"Burayı medeniyet sandık"
“Hiçbir şeyden korkmuyoruz, zaten Suriye'de savaşla bombalarla beş yıl geçirmişiz” diyen Ömer, “Burayı medeniyet sandık fakat Suriye'ye benziyor. Bu insanlar için hiçbir şey değişmedi. Burasıyla Suriye aynı, aynı polis insanlarla aynı şekilde konuşuyor, aynı şekilde davranıyor. Her yerde şiddet vardı, biz şiddetten kaçtık. Huzur arıyoruz.
Fakat görünüşe göre burada da huzur yok. İnsanları buradan zorla çıkarmaya çalışıyorlar fakat kimse gitmeyecek” diye devam etti.
Yaklaşık 50 bin mülteci Yunanistan'dan diğer Avrupa ülkelerine gidebilmek için Şubat ortasından beri adada bekliyor. Çoğunlukla İdomeni'ye yığılan mültecilerden bazıları, Yunan hükümetinin ikna çabalarıyla göçmen merkezlerine gidip kaydolmayı kabul etti.
Türkiye ile AB arasındaki anlaşma gereği belli bir tarihten sonra Yunanistan'a giden mültecilerden işlemleri tamamlananlar Türkiye'ye geri gönderiliyor.