Asıl adı Muhammed b. İdris olan fıkıh âlimi İmam Şafi Gazze’de doğmuştur. Çok küçük yaşlarda babasını kaybetmesi üzerine Mekke’ye yerleşmişlerdir. Zorluklarla geçen bu yıllarda her şeye rağmen ilim arzusu hiç sönmemiş, topladığı atık kâğıtlar ve kemikleri yazı malzemesi olarak kullanmıştır.
MUHTEŞEM BİR HAFIZA
Kuran’ı on yaşında ezberleyen İmam, on üç yaşında Kuran dersleri vermeye başlamıştır. Sonrasında dokuz yıl talebeliğini yapacağı İmam Malik’in Muvatta isimli eserini birisinden ödünç alarak çok kısa bir sürede ezberlemiştir.
DİLBİLİMCİ
Arapçayı Beni Huzeyl kabilesinden öğrenmiştir. Kuran’ın tam olarak anlaşılması için Arapçanın tüm inceliklerine ihtiyaç olduğunu söyleyen İmamın Arapçaya hakimiyeti birçok dilbilimci tarafından kabul edilmiştir.
FIKIHTAKİ BAŞARISI
İmam Şafiî, sahabe, tabiin ve kendinden önceki fıkıh bilginlerinden intikal eden fıkıh servetini hazır bulmuş, İmam Mâlik'ten aldığı Medine fıkhı ile İmam Muhammed aracılığı ile aldığı Irak fıkhını birleştirici bir yol izlemiştir. Kendi yetiştiği çevre olan Mekke fıkhını da iyi bildiği için, fıkıhtaki bu sağlam alt yapı sebebiyle, fıkhın genel metotlarını belirleme yeteneğini kazanmış ve bunun sonucunda fıkıh usulünü tedvin ederek bir ilk gerçekleştirmiştir. İmam Ahmed bin Hanbel, onun hakkında; “Şafiî, Allah'ın kitabı ve Resulünün sünneti konusunda insanların en fakihi idi” demiştir. (Vehbe Züheyli, Fıkhul-İslami: I, 36,37)
ETKİLEYİCİ TEFSİRLERİ
Öğrencileri onun hakkında: “Şafii hazretleri bir ayeti tefsir etmeye başlayınca, sanki o ayetin indirilişini görmüş gibi büyük bir vukufla konuşurdu” derler. Bir defasında ders verirken on defa ayağa kalktı. Sebebini sorduklarında buyurdu: “Seyyidlerden bir çocuk kapının önünde oynuyor. Kapının önüne gelip kendisini gördüğüm zaman ona hürmeten ayağa kalkıyorum. Rasulullah’ın torunu ayakta dururken oturmak reva değildir.”
VEFATI
Çok önemli talebeler yetiştiren İmam Şafii 820 yılında Mısır’da vefat eder ve Karafe’de Beni Abdülhakem Mezarlığı’na defnedilir.
ESERLERİ
1) El-Ümm: Fıkıh ilmine dair olup, imam-ı Şafii’nin ictihad ederek bildirdiği meseleleri ihtiva eden bir eseridir. Yedi cilt olarak basılmıştır.
2) Kitab-üs-Sünen vel-Müsned: Hadis ilmine dairdir.
3) Er-Risale fil-Usul: Usul-i fıkha dairdir. Usul-i fıkhın kitap halinde yazıldığı ilk eserdir.
4) El-Mebsut
5) Ahkam-ül-Kur’an
6) İhtilaf-ül-Hadis
7) Müsned-üş-Şafii
8) El-Mevâris
9) El-Emali el-Kübra
10) El-Emali es-Sagir
11) Edeb-ül-Kadi
12) Fedail-i Kureyş
13) El-Eşribe
14) Es-Sebku ve’r-Remyü
15) İsbat-ün-Nübüvve ve Reddi alel-Berahime
İMAM ŞAFİ’DEN NASİHATLAR
Kur’an öğrenenin saygınlığı artar, fıkıhla meşgul olanın değeri yükselir, hadis yazanın delilleri kuvvetlenir, dil üzerine yoğunlaşanın tabiatı incelir, matematiğe yoğunlaşanın muhakemesi güçlenir, kendini korumayana ise ilmi fayda etmez”
“İlim, ezber edilen şey değil, ezber edilen şeyden temin edilen faydadır.”
“Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ve Asbabının yolunda olmayanı havada uçar görsem, yine doğruluğunu kabul etmem.”
“Hiç bir vakit yoktur ki, ilim mütalaası, hüzün ve kederi yok etmesin, ilmi mütalaa, kalbin en ince ve en gizli noktalarını harekete geçirir, insanda yüce duygular uyandırır.”
“İlmi sevmeyende hayır yoktur. Böyle kimselerle dostluk ve bağlılığını kes. Çünkü, ilim kalblerin hayatı, gözlerin aydınlığıdır.”