Çakırözer: Baskıcı tek adam yönetimi son bulmadan basına bayram gelmez!

CHP’li Çakırözer: Baskıcı tek adam yönetimi son bulmadan basına bayram gelmez! 24 Temmuz Basın Bayramı’nda CHP Milletvekili Utku Çakırözer’den 6 aylık “Basın Özgürlüğü” bilançosu: Gazeteciler 350 kez hakim karşına çıktı, 56 gazeteci gözaltına alındı, 23 gazeteci tutuklandı. Basında sansürün kaldırılışının 114’üncü yıl dönümünü Türkiye’de gazeteciler bu yıl da saldırı, tehdit, yargılama, baskı ve sansür düzeninde … Çakırözer: Baskıcı tek adam yönetimi son bulmadan basına bayram gelmez! Devamı »

Eklenme Tarihi: 24 Tem 2022
9 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 24 Tem 2022
Çakırözer: Baskıcı tek adam yönetimi son bulmadan basına bayram gelmez!

CHP’li Çakırözer: Baskıcı tek adam yönetimi son bulmadan basına bayram gelmez!

24 Temmuz Basın Bayramı’nda CHP Milletvekili Utku Çakırözer’den 6 aylık “Basın Özgürlüğü” bilançosu: Gazeteciler 350 kez hakim karşına çıktı, 56 gazeteci gözaltına alındı, 23 gazeteci tutuklandı.

Basında sansürün kaldırılışının 114’üncü yıl dönümünü Türkiye’de gazeteciler bu yıl da saldırı, tehdit, yargılama, baskı ve sansür düzeninde karşılıyor. CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in hazırladığı rapora göre Türkiye’de yılın ilk 6 ayında gazeteciler 350 kez hakim karşısına çıkarken 56 gazeteci gözaltına alındı, 23 gazeteci ise tutuklandı. AKP-MHP ortaklığında Meclis’e sunulan ve ekim ayında Genel Kurul’a inmesi planlanan “sansür yasası” da Basın Bayramı’nda Türkiye’nin ‘basın özgürlüğünden’ ne kadar uzaklaştırıldığının simgesi oldu.

Çakırözer, “Türkiye’de gazeteciler haberleri, yazıları, sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılanıyor, hapse atılıyor. Gazetelere ilan ambargosu, televizyonlara karartma uygulanıyor. Üstüne bir de gazeteciler ve milyonlarca yurttaşı düşüncesini ifade etti diye hapse atacak yeni düzenlemeler Meclis’e getiriliyor. Bu karanlık tablo ortadayken hangi Basın Bayramı’nı kutlayacağız? Türkiye’deki otoriter tek adam yönetiminin ve iktidarın sopası haline dönüşen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, RTÜK, BİK, BTK gibi kurumların ayrımcı, baskıcı, sansürcü zihniyeti son bulmadan basın emekçilerimiz ve basın kuruluşlarına bayram gelmeyecek” ifadelerini kullandı.

BAYRAM DEĞİL MÜCADELE GÜNÜ

24 Temmuz Basın Bayramı ve basında sansürün kaldırılışının yıl dönümü. Ancak basına yönelik baskılar nedeniyle Türkiye’de gazeteciler bu günü “Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü” olarak karşılıyor. Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 149’uncu sırada olan Türkiye’de gazeteciler haberleri, yazıları, sosyal medya payaşımları nedeniyle işsiz bırakılıyor, tehdit ediliyor, yargılanıyor, tazminat cezalarına çarptırılıyor, hapsediliyor. Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğü alanındaki ihlalleri her ay düzenli olarak hazırladığı ‘Basın Özgürlüğü Raporu’ ile kamuoyuna duyuran CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in hazırladığı 2022 yılının ilk 6 aylık basın özgürlüğü ihlalleri raporu, bu vahim tabloyu bir kez daha gözler önüne serdi. Çakırözer’in hazırladığı rapora göre yılın ilk 6 ayında gazeteciler 350 kez hakim karşısına çıkarken 56 gazeteci gözaltına alındı, 23 gazeteci tutuklandı. Onlarca haber sitesi ile yüzlerce haber erişime engellendi.Utku Çakırözer TBMM’de basın toplantısı düzenlerken.

CUMHURBAŞKANINA HAKARETE 49 GÜNLÜK ZİNDAN!

İşte yılın ilk 6 ayında yaşanan basın özgürlüğü ihlalleri:• Yılın ilk 6 ayında hakim karşısına çıkan gazetecilerden Reyhan Çapan 1 yıl 6 ay, Korkusuz Gazetesi yazarı Memduh Bayraktaroğlu 1 yıl 2 ay, Elif Çetiner 1 yıl 8 ay, Mehmet Arslan ve Abdurrahman Gök 3 yıl 22 gün hapis cezasına çarptırıldı.

Katıldığı bir programdaki ifadeleri nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret (TCK299)” iddiasıyla yargılanan Sedef Kabaş, 49 gün tutukluluğun ardından 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gazeteci İbrahim Haskoloğlu 8 günlük tutukluluğun ardından tahliye edildi.

Libya’da şehit olan MİT mensubunun cenaze törenini haberleştirdikleri için yargılanan, daha önce altı ay tutuklu kalan gazeteciler Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç haklarında verilen cezaların kesinleşmesi üzerine şubat ayında tutuklanarak yeniden cezaevine gönderildi. Gazeteciler infaz yasası düzenlemeleri ile serbest kalabildi.

19 Haziran’da Diyarbakır’da gözaltına alınan 21 gazeteciden 16’sı ise 39 gündür tutuklu.

SALDIRI, TEHDİT, HEDEF GÖSTERME…

Gazeteciler yılın ilk altı ayını saldırı, tehdit ve hedef gösterme nedeniyle büyük güvenlik riski altında geçirmek zorunda kaldı.

Ses Kocaeli gazetesi imtiyaz sahibi Güngör Arslan, işyerinde silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Aralarında gazeteciler Alican Uludağ, Seyhan Avşar, Hayri Demir, Mustafa Hoş, İsmail Arı’nın da bulunduğu onlarca gazeteci, haberleri nedeniyle tehdit edildi.

Kayseri’de Deniz Postası TV binası 50 kişilik grup tarafından basıldı, televizyon çalışanları saldırıya uğradı.

Ordu Yön Gazetesi internet sayfasında yayınlanan bir haber nedeniyle imtiyaz sahibi Osman Şahin’in ofisini polis bastı, Şahin’e haber kaynağını açıklaması yönünde baskı yapıldı.

TEHDİTE CAYDIRICI CEZA YOK, FAİLLER SERBEST

Halkın haber alma hakkı ve basın özgürlüğü mücadelesi veren birçok gazeteci de tehdit ve saldırılar ile karşı karşıya kalmasına rağmen onlara yönelik saldırı ve tehditlerle ilgili caydırıcı ceza/yaptırım uygulanmadı.

İstanbul’da Halk TV programcısı Levent Gültekin’e 25 kişinin sopalı saldırısıyla ilgili davada mahkeme, sanıkların “sosyal ilişkilerini dikkate alarak” cezada indirime gitti. 11 ay hapis cezası verilen sanıklar bir gün dahi cezaevinde kalmadı.

Katıldığı bir televizyon programında gazetecileri tehdit eden AKP’li Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’a bin 380 lira adli para cezası verildi.

GAZETECİLERİN HABER TAKİBİNE ENGEL

Gazeteciler haber takibi sırasında da polis şiddeti ve engellemesi ile karşı karşıya kaldı. Özellikle toplumsal olaylarda basın açıklamalarını, yurttaşın Anayasal hakkı olan protestoları takip eden gazetecilere izin verilmedi.

1 Mayıs kutlamaları, Gezi Direnişinin yıl dönümü ve Gezi davasına ilişkin protestolar ile Onur Yürüyüşü gibi toplumsal olayları takip eden gazeteciler engellendi, polis şiddeti ile karşı karşıya kaldı.

Siyasilerin programlarını, ziyaretlerini, basın toplantılarını takip eden gazetecilere yönelik engelleme ve tehditler de dikkat çekti.

TAZMİNAT DAVALARIYLA GÖZDAĞI

Yılın ilk 6 ayında hemen her ay dikkat çeken bir başka husus da gazetecilere gözdağı vermek ve baskı uygulamak amacıyla açılan ağır tazminat davaları oldu. Bu davaların ağırlıklı olarak AKP’li siyasetçiler ve yakınları tarafından açılması ise dikkat çekti.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal hakkındaki iddialara ilişkin yazılar nedeniyle gazeteciler Barış Terkoğlu ve Can Bursalı ile Independent Türkçe’ye, 100’er bin liralık manevi tazminat davası açıldı.

Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil hakkında 1 milyon TL’lik tazminat davası açıldı.

Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar, gazeteci Şirin Payzın ve Halk Tv’ye, Sözüm Var programına katılan konuğa soruları nedeniyle 150 bin TL’lik tazminat davası açtı. Bayraktar yine kendisi ve şirketi hakkında çıkan haberler nedeniyle Yeni Yaşam gazetesi ve gazeteci Sedat Yılmaz, BirGün gazetesi ve muhabiri İsmail Arı hakkında yüzbinlerce liralık davalar açtı.

Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş (SADAT), Evrensel gazetesi ve gazeteci Yusuf Karadaş’a köşe yazısı nedeniyle 25 bin TL manevi tazminat talebiyle dava açtı.•

Sözcü Yazarı Çiğdem Toker, tamamen belgeli ‘İBB’den Vakıflara Hizmet Raporu’ başlıklı yazısı nedeniyle 30 bin lira tazminat cezasına mahkum oldu.

CİMER ŞİKAYETİYLE GAZETECİYE SORUŞTURMA

Gazetecilere yönelik baskıda dikkat çeken bir başka gelişme ise gazetecilerin CİMER şikayeti ile soruşturulması oldu. Sözcü Gazetesi muhabiri Erdoğan Süzer hakkında, Hazine arazilerinin özelleştirme yoluyla satılacağına ilişkin haberi nedeniyle bir vatandaş tarafından CİMER’e yapılan şikayet üzerine savcılık tarafından soruşturma açıldı, ifadeye çağrıldı.

SAVAŞ DA GAZETECİLERİ ETKİLEDİ

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş ortamı da gazetecileri etkiledi. Rus haber ajansı Sputnik’te çalışan ya da geçmişte çalışmış gazeteciler Twitter üzerinden fişlendi. Gazeteciler, ‘Rusya yanlısı’ gösterilerek hedef gösterildi.

AYM KARARINA RAĞMEN AMBARGOYA DEVAM

Basın İlan Kurumunun gazetelere haksız bir şekilde verdiği ilan durdurma cezaları Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) döndü. AYM; Evrensel, BirGün, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerinin BİK tarafından verilen kesme cezalarına dair yaptıkları bireysel başvuruları, toplu olarak değerlendirerek ‘hak ihlali’ kararı verdi. AYM kararına rağmen BİK ilan kesme cezalarını sürdürdü. 2019 yılından bu yana Basın İlan Kurumu’ndan ilan alamayan Evrensel Gazetesi’ne yılın ilk 6 ayında 5 gün ilan kesme cezası, 21 bin lira para cezası verildi.

Milletvekillerinin Meclis’te verdiği soru önergelerine ilişkin haberler için bile BİK cezai işlem hazırlığı başlatarak gazetelerden savunma istedi.

Ulaştırma Bakanlığı Sözcü, Birgün, Korkusuz, Karar gazetelerine ‘müfteri’ suçlaması ile hedef gösterdi.MALİYETLER GAZETE VE DERGİLERİ VURDUEkonomide yaşanan kriz nedeniyle kağıt ve baskı giderlerindeki yüksek artış gazeteleri vurdu.•

2 yılı aşkın süredir Basın İlan Kurumu’ndan ilan alamayan Yeni Asya Gazetesi, artan maliyetlerin karşılanabilmesi için gazetenin sayfa sayısını 8’e düşürdü.

Mart ayının ilk gününde ŞOK gazetesi 21 yıllık basılı yayın hayatına, yüksek maliyetler nedeniyle son verdiğini açıkladı.

32 yıllık Dergah dergisi kapandı.•$Yeniçağ gazetesi Mayıs ayı itibariyle ekonomik sebepler nedeniyle ulusal yayıncılıktan bölgesel yayıncılığa geçti.

KANALLARA CEZALAR YAĞDI

Yılın ilk altı ayında halkın haber alma hakkı için yayın yapan televizyon kuruluşlarına RTÜK ceza yağdırdı.• RTÜK üyesi İlhan Taşçı’nın araştırmasına göre, RTÜK 6 ay içerisinde KRT TV’ye 5, Tele1’e 9, Halk TV’ye 8, Flash TV’ye 4, FOX TV’ye 4 kez olmak üzere toplam 30 kez ceza kesti. Kesilen idari para cezalarının toplamı 10 milyon TL’yi buldu. Buna mukabil TGRT Haber, Beyaz TV ve ATV’ye toplam 1,5 milyon TL bedelinde 3 ceza uygulandı.

RTÜK’ün Halk TV’deki Görkemli Hatıralar programına ‘Cemo’ türküsünün seslendirilmesi nedeniyle verdiği yayın durdurma cezası 23 Nisan’da uygulandı.

Ana muhalefet liderinin açıklaması, milletvekillerinin konuşmaları bile kanallara ağır cezalar kesmek için gerekçe gösterildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TÜRGEV ve Ensar vakıflarından ABD’ye aktardığı paralarla ilgili açıklamasını yayınlayan Tele 1, KRT, Halk TV ve Flash Haber’e üst sınırdan idari para cezaları verildi.• Gezi davasının ardından verilen mahkûmiyet kararlarını eleştiren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın sözlerini yayınlayan aynı kanallara da yine para cezası verdi.

RTÜK, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın şikâyeti üzerine Kuran kursunda cinsel saldırıya uğrayan çocukların haberini yapan Halk TV, KRT, TELE 1 kanallarına idari para cezaları verdi.

Sedat Peker’in açıklamalarının tartışıldığı bir yayın için de İçişleri Bakanının şikayeti üzerine Halk TV ve KRT’ye para cezası kesildi.

SİTEYE DE HABERE DE ERİŞİM ENGELİ

Yılın ilk altı ayında basın özgürlüğünü kısıtlayan temel uygulamalardan biri de erişim engellemeleri oldu.

Etkin Haber, Yeni Demokrasi, Umut Gazetesi, Gazete Karınca, Avrupa Haber’in de aralarında bulunduğu onlarca internet sitesi, defalarca erişime engellendi.

DW Türkçe ve Amerikanın Sesi web sitelerine lisans başvurularını yapmadıkları gerekçesiyle erişim engeli getirildi.

Yılın ilk 6 ayında da yoğunluklu olarak yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, görevi suistimal, cinsel taciz haberlerine yönelik erişim engeli kararları getirildi. Tarikat yurdunda intihar eden Enes Kara hakkındaki haberler, Mersin Limanı’nda uyuşturucu ticaretine yönelik operasyon haberleri, Ege Üniversitesi’nde “kişiye özel” açılan ilanlar, Esenyurt Belediyesi’nin AKP’li eski başkanları dönemindeki usulsüzlük iddiaları, İBB’ye haciz uygulatan şirket ile ilgili haberler, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ifadeleri, İzmir’de görevli ağır ceza mahkemesi üyesi hakkındaki kadına yönelik şiddet haberleri, Milli Savunma Bakan Yardımcıları hakkındaki iddialara yönelik köşe yazıları ve haberler, CHP’li Belediyeden ihale alan AKP’linin görevinden ayrılmak zorunda bırakılmasına ilişkin haberler, Sözcü yazarı Çiğdem Toker‘in Halkalı-Ispartakule demiryolu hattı ihalesi hakkında yazdığı “Aynı ihaleyi 2 katına gizlice tekrarladılar” başlıklı yazısı, Engelli Web Derneği’nin sitesindeki ‘Türk Hava Yolları’nın eski Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı hakkındaki haberler erişime engellendi.

ERİŞİM ENGELLEYEN KURUM SAYISI ARTTI

Meclis’ten geçen Tüketiciyi Koruma Kanunu’nda yapılan düzenleme ile erişim engelleme yetkisi verilen kurumların sayısı da artırıldı.

Ticaret Bakanlığı’na bağlı Reklam Kurulu’nun eklenmesiyle erişim yasağı yetkisine sahip kurum sayısı 20’yi aştı. Bu kurumlar arasında Spor Toto, Futbol Federasyonu, Diyanet İşleri Başkanlığı da bulunmakta.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE YENİ DARBE: SANSÜR YASASI

Türkiye’nin basın ve ifade özgürlüğü alanındaki vahim tablosu ortadayken Mayıs ayında AKP ve MHP ortaklığında Meclis’e yeni bir yasa teklifi gönderildi. ‘Dezenformasyonla mücadele’ gerekçe gösterilerek gönderilen yasa teklifi, gazetecileri ve sosyal medya kullanıcısı milyonlarca vatandaşı susturmak için yeni suç tanımları ve hapis cezaları öngörmekte. ‘Sansür yasası’ olarak adlandırılan yasa, Meclis Komisyonlarından geçirildikten sonra iktidar tarafından tatil sonrasına bırakıldı. Kanunun ekim ayında TBMM Genel Kuruluna getirilmesi planlanıyor.