Çavuşoğlu ilk defa Davos’a katıldığını belirterek, “10 yıl önce Davos’ta Ortadoğu’dan bahsettiğimizde herkes İsrail-Filistin sorununu düşünüyordu. Bu problem hala var ancak buna ek olarak neredeyse 9 yıldır Suriye problemi var. Bunun sadece bölgemizde değil, bölgemiz ötesinde de ciddi sonuçları var” diye konuştu.
Yemen’e de değinen Çavuşoğlu, “Birkaç yıl önce bölgedeki birkaç ülke Husileri yenme bahanesiyle Yemen’e saldırdı ancak sonucunda hepimiz bunun bir facia olduğunu ve insani bir felaket olduğunu gördük. Bu ülkelerin Yemen’i bölmeye çalıştığını gördük” dedi.
'Herkes herhangi ek bir askeri güç göndermemekte hemfikir'
Konuşmasında Suriye’ye ve Libya’ya da yer veren Çavuşoğlu şöyle devam etti:
“Suriye’de 9 milyondan fazla insan yerinden edildi. 3.6 milyonunu da ülkemizde ağırlıyoruz. Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve insani biçimde geri dönüşü beraber çalışmamız gereken konulardan biri. İdlib’deki durum bizim ana odağımız çünkü rejim saldırgan tavrını arttırıyor. Saldırılardan kaçan insanlar sınırımıza doğru hareket ediyorlar. Rusya ve diğerleriyle birlikte çalışmaktayız. Libya’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in çağrısından sonra bir ateşkes oldu. Daha sonra Berlin’de tüm aktörler bir araya geldik ve sürdürülebilir ateşkes için oradaydık. Sarrac da aynı şekilde ancak Hafter Moskova’da ateşkes için ortak duyuruyu imzalamadığı gibi herhangi bir duyuru yapmadı. Herkes herhangi ek bir askeri güç göndermemekte hemfikir. Bu arda bizim personelimiz eğitim için orada. Libya’da güçlü bir askeri varlığımız yok. Bu sorunları çözebiliriz ancak beraber çalışmamız gerekiyor.”
Öte yandan WEF Başkanı Borge Brende’nin “Rusya ile ilişkilerinize baktığınızda çok enteresan ilişkiniz var. Suriye’ye baktığınızda Rusya ile farklı taraflardasınız. Farklı basın kuruluşlarını dikkate alırsak da Libya’da da aynı şekilde. Merak ettiğim şey Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Putin’in diyalogu nasıl ilerliyor?” sorusuna Çavuşoğlu, “Bu aslında bizim herkesle barış için birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu ve birçok alanda aynı fikirde olmadığımız ülkelerle diyaloga hazır olduğumuzu gösteriyor. Suriye’de en başta tamamen farklı taraflardaydık. Hatta Rus uçağını bile düşürdük. Daha sonra özellikle Halep’te gördüğümüz şeyden sonra beraber çalışmaya karar verdik. Daha sonra ‘neden bu işbirliğini tüm Suriye’de yapmıyoruz?’ dedik ve Astana sürecini başlattık, İran’ı da dâhil ettik. Rusya ile bazı konularda farklı fikirlerdeyiz ancak birçok alanda da beraber çalışıyoruz” diyerek cevap verdi.