Çekya Başbakanı Babis, Avrupa Birliği'nin göçe karşı doğru düzgün ve tüm üye ülkelerin katıldığı bir stratejisinin olmadığını, bu nedenle de Afganistan'daki gelişmelerin Avrupa için çok ciddi bir tehlike oluşturacağını savundu.
Andrej Babis, Avrupa'yı "kaçak göçmenlerin istila etmesinden" korumak gerektiğinin ve bunun yolunun da Türkiye ile görüşmek olduğunun altını çizdi.
Çekya Başbakanı'nın görüşleri aslında sadece Çek Cumhuriyeti'nin mültecilerle ilgili tavrını yansıtmıyor.
Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovakya ve Polonya'dan oluşan ve kendilerini Vişegrad Ülkeleri olarak tanımlayan bu dört Orta Avrupa ülkesi, Babis'in bugün dile getirdikleriyle benzer resmi politikalara sahipler.
Haberin sonu
Bu dört ülke Avrupa Birliği içinde mülteciler konusunda en az esnekliğe sahip ülkeleri oluşturuyor.
2015 yılındaki büyük göçte Avrupa'da ilk olarak Macaristan sınırlarını tel örgülerle kapatmış ve ardından Vişegrad ülkeleri tarafında desteklenen bu tedbir Avrupa'nın pek çok ülkesi tarafından alınıp uygulanmıştı.
Babis, Avrupa Birliği içinde serbest dolaşımı ortadan kaldıran ve sınır denetimlerini tekrar gündeme getiren 2015 mülteci krizi nedeniyle, o tarihten beri Schengen sisteminin çöktüğünü savunuyor.
Vişegrad ülkeleri Avrupa Birliği'nin mülteci politikasını fazlasıyla tavizkar bulduklarını pek çok zirve toplantısında ifade etmiş ve bu politikayı kendi ulusal sınırları içinde uygulamayacaklarını da deklere etmişlerdi.
Çekya Başbakanı'nın açıklamaları da bu çerçevede değerlendiriliyor.
Babis Afganistan'daki rejim değişikliğinin gerçekleşmesinin ardından Avrupa'ya yönelik büyük bir göçün başlamasından endişe ediyor ve bu sorunun AB tarafından olması gerektiği gibi ele alınmadığını vurguluyor.
Babis Brüksel'e derhal Ankara ile görüşmelere başlamasını öneriyor ve Afgan mültecilerin Türkiye'den batıya gönderilmemesi karşılığında Türkiye'ye maddi yardımda bulunulması gerektiğini savunuyor.