Cem Yılmaz'a Gülen ''Müslümanlar''!..

Memleketin en “popüler” komedyenlerinden biri. “Cennet” ve “Cehennem” kavramlarını sözüm ona “ti”ye alırken, seyircileri kuvvetli kahkaha ve alkışlarla destek veriyor.
Eklenme Tarihi: 19 Tem 2015
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Cem Yılmaz'a Gülen ''Müslümanlar''!..

Milyonlarca memleket evladının da, sosyal medya aracılığı ile izlediği Cem Yılmaz Show’da, “gittikçe” dindarlaşan bir toplumun asla “müsamaha” ile bakamayacağı, tepkisizlikle karşılamayacağı ifadeler kullanılıyor. Cennet anlatılırken, mesele “avakodalara-ananaslara” indirgeniyor, “cinsel”lik içeren göndermelerde bulunuluyor!!!! “Cehennem ateşi” mesela; “Hafif bronzlaşmak için” bire bir’MİŞ!!!!!! Cehennem kelimesi, Kur’an-ı Kerim’in 178 ayetinde yer alıyor… Allah’a ortak koşanlar, faiz kullananlar, kâfirler, yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, Peygamber’e isyan edenler, Allah’ın ayetleriyle alay edenler, Cehennem ateşi ile “müjdeleniyor”. Cem Yılmaz ise, bu ateşi kendince tasvir ederken, “akıllı fırın”a getiriyor işi, akıllı fırının içinde de bir televizyon, kasedini koyuyorlar!!! Volkan Ertit’in “Endiyeli Muhafazakârlar Çağı” adlı kitabını, “Bayram izni”nde okurken, Türkiye “Dindarlaşıyor mu, dinden uzaklaşıyor mu?” sorusu üzerine tefekkür ettim... Cem Yılmaz misali son derece önemli. Çocukluk yıllarımdaki komedyenleri hatırlıyorum; Müslümanların değerleri ile, inançları ile böylesine pervasız biçimde “dalga” geçenler var mıydı acaba?.. O günlerde, bu işler örtülü olarak yapılırdı; mahalle tipi “hacı amca”nın kiracısına insafsızlık etmesi ya da ölçüde tartıda “adalet”e riayet etmemesi yollu görüntülerle, inceden mesajlar verilirdi; “Bu devirde hacıdan hocadan korkacaksın!” Böyle yapılırdı ancak Müslümanların inançları ile böylesine “cepheden” bir dalga geçiş pek görülmezdi. Bugün, bunlar son derece açık bir şekilde yapılıyor. Bunların yapılmasından ziyade, yapılmasına “hukuki” yollardan tepki gösterilmemesine şaşmak lazım. “Dindarlaşan Türkiye”de bu ne “hoşgörü!” • Geçtiğimiz günlerde, acayip bir eşcinseller yürüyüşü gerçekleştirildi. Tekrarlamaya hicap duyduğumuz nice iğrenç laflar, aklımızın ucuna gelmesi halinde dahi suratımızı kızartacak nice hareketler toplumun gözünün içine sokuldu. Baktık; öyle ciddi bir reaksiyon yok. HDP, resmen “eşcinsel evliliklerini” savundu, bu konuda en “sert” olacağını düşündüğümüz Güneydoğu bile “çok da fazla etkilenmedi” bu işten, seçim sonuçlarına bakar mısınız! Sadece Güneydoğu’dan değil, başka yerlerden de “eşcinsel gösterilere” fazla tepki gelmedi. Yarın öbürgün, “eşcinsel evlilikleri” medeni kanuna girecek olsa, çok büyük bir tepki mi olur?.. Bunu gündeme getiren siyasi irade, getirdiğine getireceğine pişman mı olur?.. Doğrusu emin değilim!.. “Dindarlaşan” bir ülkede yaşayan ve bu meselelere nasıl baktığı çok malûm olan bendenizin, bu konuda çok daha “olumlu” ifadeler kullanması gerekmez miydi?.. Gerekirdi ama… Benim söylemem gidişatın yönünü değiştirmiyor!.. • Bu ülkede boşanma oranları hızla artıyor mu?.. -Evet. İçki kullanımı? -Evet. Uyuşturucu? -Evet. Nikahsız münasebet? -Evet. -1 artı 1 konutlara yönelim? -Evet. -Bu tür konutların genellikle hangi amaçlar için kullanıldığı biliniyor mu? -Elbet! • “Etraftaki görüntülere takılmamaya gayret gösterse de beceremeyen” bir kardeşiniz olarak… “Başörtülü sayısı arttı, tesettürlü sayısı azaldı” dersem, karşı çıkan çok mu olur acaba?.. “Yeni üniversitelerin” kondurulduğu her “il”in huzuru iyice kaçtı desem… Katılan mı çok olur, karşı çıkan mı?.. • Yol, su, elektrik, köprü, baraj, bina, avm, rezi-dıns-… Bunlar da yerine göre lazım ama… O “hizmetlerin” hangi amaçlar için kullanılacağı meselesi çok daha önemli değil mi? • Bayramımız mübarek olsun. Yüce Allah (CC) tefekkürümüzü ve gayretimizi artırsın. Amin.

Serdar ARSEVEN

Yeni Akit Gazetesi