CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, İçişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde, Bakan Süleyman Soylu’ya yönelik, “Yargılandığın gün bu ülkede binlerce insan davana müdahil olacak. Uyuşturucudan ölen her çocuğumuzun annesinin ahı omuzlarınızdadır ve bu ah sizi ömür boyu terk etmeyecek” dedi.
CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, dün İçişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde konuştu.
Aytekin, burada yaptığı konuşmada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik sert sözlerle yüklendi. Aytekin, ““Yargılandığın gün bu ülkede binlerce insan davana müdahil olacak. Uyuşturucudan ölen her çocuğumuzun annesinin ahı omuzlarınızdadır ve bu ah sizi ömür boyu terk etmeyecek” ifadelerini kullandı.
“Ayakkabı numaralarını öğrendiğimiz teröristlerin ülkede cirit atmasını seyreden, uyuşturucu satıcılarıyla mücadele yerine baronların sırtını sıvazlayan bir zihniyetin ülkeye vereceği hiçbir şey yoktur” diyen Ensar Aytekin “İçişleri Bakanı koltuğuna oturup bakanlıktan başka her işi yapan kişi ve atadığı amirleri bu emniyet teşkilatının yaka silktiği, polislere çanta, mont taşıtan, kapıda bekletilen güç sarhoşu bir şebekedir ve bu şebekeyi yargılamak hepimizin boynunun borcudur” ifadelerini kullandı.
“FETÖ O GÜN DE BUGÜN DE TERÖR ÖRGÜTÜYDÜ”
Aytekin şöyle devam etti:
“99’uncu yılını yaşadığımız cumhuriyet, kurumlarıyla birlikte bugüne kadar birçok badirelerden geçmiştir. 2016 yılında yaşanan 15 Temmuz hain darbe girişimi, bugün, bu salonda karşımızda oturanların FETÖ’yle yıllarca yan yana yürümesinin sonucudur. FETÖ bu ülkede gazetecileri öldürmüştür, askerleri cezaevine göndermiştir, gencecik çocuklara, askerlere, futbol kulüplerine kumpas kurarken birileri bugün firari savcıların altına o günlerde zırhlı aracını veriyor, birileri de heykelini dikmenin yollarını arıyordu. FETÖ o gün de bugün de terör örgütüydü. FETÖ’ye o gün övgüler düzenlerden birisi de bugün bakanlığın sunumunu yapıyor.
Değerli milletvekilleri, yargıda, emniyette, orduda, millî eğitimde, millî savunmada, dış politikada uygulanan politikalar süreklilik arz etmesi gereken politikalardır. Bu kurumlar siyasal partilerin güdümünden çıkarılmalıdır. Ancak gelin görün ki AKP bu birimlerin hepsini yerle bir etmiştir. Kendilerine bağlı bir yapı gibi bir çalıştırmaya uğraştıkları bu kurumların başına liyakatten uzak insanların gelmesi, kurumların tarihî misyonlarını da sarsmaya başlamıştır. Bu liyakatsizliğin en çarpıcı örneği de ‘Ömrümde bir tek güvenlik makalesi bile okumamış adamım’ diyen İçişleri Bakanının ta kendisidir.”