CHP’li Enis Berberoğlu, Kayseri Cezaevi’nde gerçekleştirdikleri ziyarete ilişkin gözlemlerini paylaştı. Cezaevindeki eksikliklere de dikkat çeken Berberoğlu, mahkumların karnının doymadığını çünkü cezaevlerinde üç öğün için devletin ayırdığı günlük paranın 13.5 TL olduğunu belirtti. Ayrıca kantinlerdeki ürün fiyatlarının da dışardakilerle aynı olduğunu ifade eden Berberoğlu, “Bütçe döneminde makul ve doyurucu ödenek şart” dedi. Berberoğlu, denetimli serbestlik meselesinin de ‘aydınlatılması’ için çağrıda bulundu. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu olarak Kayseri Cezaevi yerleşkesine yaptıkları ziyarete ilişkin şahsi gözlemlerini sosyal medya hesabından paylaştı.
“6-7 BİN KİŞİYE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR”
Olumlu gözlemlerinin yanında cezaevindeki eksikliklere de dikkat çeken Berberoğlu, tespitlerini şöyle sıraladı:
“Kayseri Cezaevi kampüsü, merkeze 50 kilometre uzaklıktaki Bünyan ilçesinde kurulu. 6-7 bin kişilik bir nüfusa ev sahipliği ediyor. Kampüste 34 doktorun hizmet verdiği bir poliklinik, 7 bin küsür kitaba sahip bir kütüphane de var. Mesleki eğitim ünitesi de pandemiden sonra tam kapasite ile çalışacak. Selçuk Mızraklı bu kampüsteki T tipi bir cezaevinde yatıyor. Diyarbakır'ın Büyükşehir Belediye Başkanı iken yerine kayyum atanan ve cezaevine konulan Mızraklı, 2 yıl 1 aydır mahpus.
“AMEDSPOR FORMASI MAHKUMA VERİLMEMİŞ”
Koğuş arkadaşlarından birisi kendisine teslim edilmeyen ve emanete (depoya) alınan bir eşyaya dair ilginç bir şikayette bulunuyor: ‘Amedspor forması geldi bana ama vermiyorlar.' Heyet şaşırınca resmi tutanağı gösteriyor. Çıkışta cezaevi yönetimine aktarıyoruz, forma mahkuma teslim edilecek.
“MAHKUMLARIN KARNI DOYMUYOR”
Mahkumların karnı doymuyor çünkü cezaevlerinde üç öğün için devletin ayırdığı günlük para 13.5 TL. Kantinler de dışarıdaki pahalılığa ayak uydurdu, gezdiğimiz cezaevlerindeki ürün fiyatları dışarısı ile aynı. Bütçe döneminde makul ve doyurucu ödenek şart.
“DENETİMLİ SERBESTLİK MESELESİ AYDINLATILMALI”
Denetimli serbestlik meselesi aydınlatılmalı. Gerek adli gerekse siyasi mahkumlar cezalarının kalan 1-2 yılında denetimli serbestlik çerçevesinde tahliye bekliyor. Ama tek tip uygulama olmadığı için kimisi salınıyor, diğeri yatmaya devam ediyor. Tansiyon yükseliyor!”