CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirme ve eleştirilerde bulundu.
Barolara ilişkin düzenlemenin Genel Kurulda AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildiğini anlatan Özkoç, düzenlemenin ülkenin daha fazla siyasallaşmasını sağlayacağını ve üniter yapısına yönelik bir tehdit olduğunu savundu.
CHP'li Özkoç, "Herkes kendi siyasi görüşüne göre kutuplara ayrılıp kendi barosunu kuracak demektir." diye konuştu.
AK Parti milletvekillerinin de bu yasadan memnuniyet duymadığını ileri süren Özkoç, gelecekte bu yasa teklifini kabul eden milletvekillerinin belirlenmesi için elektronik oylama istediklerini belirtti.
Özkoç, "Bu karanlık karara, yarın öbür gün kimler el kaldırmış görsünler dedik. Biz bu karara 'hayır' dedik. Çocuklarımıza anlatacağımız bir hikayemiz var, Türkiye Cumhuriyeti'nin birliği ve beraberliği için. Ama onların çocuklarının yüzüne bakacak halleri kalmayacak." ifadelerini kullandı.
"Onlara iltimas sağlandı"
Engin Özkoç, Sakarya milletvekili olarak deprem, sel, afetler gördüğünü ancak Hendek'teki patlamalarda gördüğü parçalanan hayatları ve bedenleri asla unutmayacağını söyledi.
Sakarya Hendek'teki patlamalar için "cinayet" nitelendirmesinde bulunan Özkoç, "Gözle görülür biçimde geldi. Bu havai fişek fabrikasının sahipleri bir siyasi görüşün temsilcileriydi. Onlara defalarca ölümler olduğu halde iltimas sağlandı." ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun fabrikanın denetimlerinin yapıldığı şeklindeki açıklamasını anımsatan Özkoç, denetimlerin yapılmadığını savundu. Özkoç, şöyle konuştu:
"Fabrika binaları, kesinlikle patlayıcı maddelerle ilgili tüzüğe aykırı olarak kuruldu. Arasında olması gereken duvarlar, soğutma sistemi yoktu. Fabrikada çalışanlar için bir ölüm tuzağı kurulmuştu. Onlar bunun farkına vardılar ama ne yapsınlar? Bir tarafta işsizlik, yoksulluk, çoluk çocuk geçindirme derdi, öbür taraftaysa ölümle burun buruna çalışma zorunluluğu. Patronlarını, sorumluları uyardılar, 'Bu malzeme ısınıyor, patlayacak.' dediler ve patladı. 7 canımız gitti, hatırlamak istemeyeceğimiz şekilde hayatlarını kaybettiler."
Sakarya Milletvekili olarak bir araştırma önergesi getirdiğini anlatan Özkoç, önergenin, bu tür ihmallerle başka evlatların hayatlarını kaybetmemesi için hazırlandığını ancak AK Parti ve MHP'li milletvekillerince reddedildiğini belirtti.
"İçişleri Bakanı istifa etmeli"
Özkoç, Ankara ve İstanbul'dan gelen patlayıcı uzmanlarının, Hendek Belediyesinden aldıkları kamyonlarla patlayıcıları imha etmek için taş madenine götürdüklerini anlattı.
Taşıma işleminin kurallara uygun yapılmadığını savunan Özkoç, düzenlemenin aksine patlayıcıların ambalajlanmadığını, aynı kamyonlara ve metal bir zeminde sürtünme alanı yaratacak şekilde yerleştirildiklerini öne sürdü.
Patlayıcıların boşaltma alanına getirildiklerinde tek tek indirilmesi gerektiğini de ifade eden Özkoç, ilgili sorumlunun "belediye kamyonunun arka kapağı açılarak içindeki patlayıcıların, uçurumdan aşağıya dökülmesini" emrettiğini ve bu işlem sırasında patlamanın meydana geldiğini iddia etti.
CHP'li Özkoç, olay neticesinde insanların hayatlarını kaybettiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Biri ağır 9 yaralımız var. Bunun nedenleri, liyakatsızlık, yönetememe, ihmal, kayırmacılık. Fabrika sahibi patlama olmuş, işçilerini suçluyor. Ben duvar örmedim, soğutucuları yapmadım demiyor. Çünkü 'Meşguldüm, MÜSİAD Başkanı olduğum için fabrikayla yeteri kadar ilgilenmedim.' diyor. Fabrikayla ilgilenmedin ama bizim cenazelerimizin üzerinden, alın terlerinden kazandığın paraları cebine indirirken hangi koşullarda çalıştıklarını ve bunun hesabını Allah'a karşı veremeyeceğini hiç mi düşünmedin?"
İkinci patlamaya ilişkin İçişleri Bakanı Soylu'yu eleştirerek istifa etmesini isteyen Özkoç, "Bir gün sonra gelip de ölen canlarımızın karşısında tekrar nasıl demeçler verebiliyorsun?" sorusunu yöneltti.
Özkoç, herkesi siyasi düşüncelerini bir kenara bırakarak Hendek'teki olayların araştırılmasına sahip çıkmaya çağırdı.
CHP'li Özkoç, bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ayasofya'ya ilişkin Danıştay kararına yönelik yorumunu anımsatarak değerlendirmesini sorması üzerine, Ayasofya'nın ibadete bir an önce açılarak gündemden çıkarılmasını istediğini daha önce söylediğini anımsattı.
Dinin siyasi tartışmalara alet edilmemesini isteyen Özkoç, ülkenin büyük çoğunluğunun müslüman olduğunu ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin laik ve demokratik bir ülke olduğunu vurguladı.
Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasını tartışmaya açmak ve ötesinde bunu 'ihanet' olarak nitelendirmek onun haddi değildir. Ülkemizin Kurtuluş Savaşı'nı yürütmüş, Ayasofya, Süleymaniye ve Sultan Ahmet'in düşman işgalinden kurtulmasını sağlamış bir liderin karşısında sadece duyması gereken saygıdır, hadsizlik asla değildir. Bu ülkemizin bütün insanlarına yönelik de saygısızlıktır. Bu hal, milli bir kazanç ve değer varsa zaten ilk adımdan baltalanmış demektir."
Ayasofya'nın ibadete açılmasının siyasete alet edilmesine karşı olduklarını vurgulayan Özkoç, partisinin sahte gündemleri değil, ekonominin ve ülkenin yönetilememesini gündem olarak kabul ettiğini belirtti.
"Bir an önce erken seçim olsun"
Engin Özkoç, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "erken seçim"e ilişkin söylemleri anımsatılarak bu konudaki görüşlerinin sorulması üzerine, "Dua ediyorum ki bir an önce erken seçim olsun." yanıtını verdi.
İnsanların ölmesini, varlık içindeki ülkede yokluk çekenlerin olmasını istemediğini vurgulayan Özkoç, "Dua ediyorum ki Meral Akşener'in dediği bir an önce gerçekleşsin. Bunların kafasında ne türlü hinlik varsa bir an önce milletin karşısına gidelim." diye konuştu.
Özkoç, vatandaşları, seçimde, "vicdan sahibi, vatansever, Allah'tan korkan milletvekillerine" oy vermeye çağırdı.
"Kararı alanlar akıllarından engelli"
Engin Özkoç, başka bir basın mensubunun, yüksek hızlı trenlerin engelliler tarafından ücretsiz kullanılamamasına ilişkin görüşlerini sorması üzerine, "Bir ulaşım aracına binerken, 'O senin dediğin artık kalktı, sen o şekilde binemezsin.' diyerek indirenlerin engelli olduğunu düşünüyorum. İndirilenlerin değil, onları indirme kararı alanların akıllarından engelli olduğunu düşünüyorum. Birazcık insanlık olur." sözlerini sarf etti.
Özkoç, barolara ilişkin kanuna yönelik bir soruyu yanıtlarken, "Barolara yönelik yasayı kesinlikle Anayasa Mahkemesine götüreceğiz." dedi.
Seçimlerde CHP'ye görev verilmesi halinde millete karşı alınan kararların yok hükmünde sayılacağını söyleyen Özkoç, "Milletimizin çıkarlarına karşı alınan bütün kararları iptal edeceğiz." diye konuştu.