KOMÜNİST PARTİNİN UYGUR KÖKENLİ VEKİLİ ABD'Yİ ELEŞTİRDİ
Zakir, ABD Temsilciler Meclisi'nin Uygur Türklerine yönelik baskı politikalarından dolayı Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısını kabul etmesine sert tepki gösterdi.
Euornews'ten Mustafa Bağ'ın haberine göre "Sincan'daki etnik gruplara mensup insanlarının hayatları terör tehdidi altındayken ABD sağır kesilmişti" diyen Zakir, "Şu anda Sincan'da toplum sürekli gelişiyor ve tüm etnik kökenlerden insanlar barış içinde yaşıyor ve çalışıyor. ABD tedirgin bunun için de Sincan'a (Doğu Türkistan) karşı bir karalama kampanyası başlattı. Ancak hiçbir güç, Sincan'ın istikrar ve kalkınma yönündeki ilerlemesini durduramayacak" diye konuştu.
"ABD İÇ İŞLERİMİZE MÜDAHALE EDİYOR"
Hızını alamayan Komünist Parti'nin Doğu Türkistan Valisi, ABD Temsilciler Meclisi'nin, Çin'in Uygurlara yönelik muamelesini kınayan adımının "uluslararası hukukun ağır ihlali ve Çin'in iç işlerine müdahale" olduğunu öne sürdü.
ABD'DEKİ O TASARI
Temsilciler Meclisi, Çin'i azınlıklara yönelik tutumundan ötürü kınamış ve Çinli yetkililere ilave yaptırımlar öngören yasa tasarısını 1'e karşı 407 oyla kabul etmişti.
UYGURLAR: AKRABALARIMIZ KAYIP
Ancak ÇKP'li yöneticinin iddiası diasporada bulunan Uygurlar ve uluslararası kamuoyu tarafından yalanlandı. Uygurlar, akrabalarından haber alamadıklarını ve çoğunun kayıp olduğunu dile getirdi.
3 MİLYONA YAKIN UYGUR TÜRKÜ TOPLAMA KAMPLARINDA
BM başta olmak üzere insan hakları örgütleri, Çin yönetiminin 1 ile 3 milyon arasında Uygur ve diğer Türk toplumlarına mensup kişileri toplama kamplarında tuttuğunu belirtiyor.
Şöhret Zakir, kamplarda tutulan kişilerin sayısına ilişkin uluslararası basında yer alan rakamların tam bir hayal ürünü ve uydurma olduğunu kaydetti.
ÇKP'li yetkili temmuz ayında da benzer açıklamalarda bulunmuş ve 'mesleki eğitim merkezlerindeki' tüm 'öğrencilerin' eğitimlerini tamamlayarak evlerine döndüğünü ileri sürmüştü.
Pazartesi günü aynı ifadeleri yineleyen Zakir, 'hür iradeye' dayalı olarak eğitimlere devam edileceğini ve insanların söz konusu programlara gidip gelme özgürlüğünün bulunduğunu söyledi.
Uygurlar, Pekin yönetiminin terörle mücadele adı altında Uygurlara yönelik faaliyetlerinin 'asimilasyon' olduğunu ve Çin'in kendilerine karşı 'soykırım' uyguladığını belirtiyor.