Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekip, 26 Aralık 2014 tarihinde hakkında kayıp ihbarı yapılan Ç.K.’yı Bakırköy’de bir sokakta buldu.
Ç.K.’nın ifadesi, annesi, babası, abisi, teyzesi, teyzesinin eşinin de aralarında bulunduğu 8 kişi hakkında soruşturma başlatılmasına neden oldu. Ç.K. ifadesinde, teyzesi A.K.(51) ve teyzesinin imam nikahlı eşi H.D.(52) ile onların Kamiloba’daki evlerine gittikleri, teyzesinin kendisini eniştesi H.D. ile birlikte olmaya zorladığını öne sürdü. İfadesinde eniştesi H.D.’nin 4-5 kez kendisi ile cinsel ilişkiye girdiğini belirten Ç.K., “Eniştem bana tecavüz etti. Karşı koymaya çalıştım gücüm yetmedi. Teyzem bana yardım etmedi. Evden kaçarak sokağa çıktım, nereye gideceğini bilmeden bindiğim otobüsle Bakırköy’e gelmişim. Teyzem eniştemle olmam için beni zorladı” dedi. Ç.K. ayrıca babası M.K.’nın (55) bu olaydan bir süre önce evlerine gelen annesinin kuzeni olan kardeşler E.Ç. (28) ve R.Ç.’ye (25) kendisini pazarladığını öne sürdü. Bu iki kardeşin, sırayla kaldığı odaya gelerek kendisi ile birlikte olduğunu öne sürdü. Ç.K., babasının kendisini evlerinin yanında bulunan bir şantiyede bekçi olarak çalışan A.Ş.’ye de para karşılığı sattığını söyledi. Ç.K., babası ve abisi B.K.’nın da kendisine cinsel istismarda bulunduğunu iddia etti.
‘BABAM KOLAMA BEYAZ HAP ATTI’
C.K.’nın ablası D.K. da (27) ifadesinde, 10 yaşında iken babası M.K. tarafından para karşılığı pazarlandığını söyledi. D.K., polise verdiği ifadede, “Ben 10 yaşındayken babam evde bir arkadaşıyla içiyordu. İçine beyaz bir hap attığı kolayı bana içirdi. Başım döndü. Beni odaya gönderdi. Bu sırada babamın arkadaşı odaya gelerek benimle cinsel ilişkiye girdi” dedi. D.K., 11 yaşındayken babasının kendisini 650 TL karşılığı E.Ç.’ye verdiğini, E.Ç. ile geçen yıla kadar karı-koca hayatı yaşadığını, bu birliktelikten 4 çocuğu olduğunu söyledi. E.Ç. ile anlaşamadığı için geçen yıl babasının evine geri geldiğini belirten D.K., bu süreçte babasının kendisini iki defa erkeklere pazarlamaya çalıştığını ama bunu yapmadığını belirterek, “Abim B.K.’da benim erkeklere pazarlanmama aracılık ediyordu” dedi. Anne F.K. ifadesinde, eşi M.K.’nın küçük kızları Ç.K.’yı kuzenleri E.Ç. ve R.Ç.’ye pazarladığını doğruladı. Anne F.K., kuzeni R.Ç.’nin kızının odasında bir saat kaldığını, peşinden kardeşi E.Ç.’nin odaya girdiğini söyledi. Anne F.K., korktuğu için bu duruma ses çıkarmadığını iddia eti. Ç.K.’nın eniştesi H.D. soruşturma aşamasındaki ifadesinde, Ç.K.’yı kaçırmadığını, bulunduğu ortamdan kurtarmak ve kendisine eş olması için evine götürdüğünü, kızla zorla birlikte olmadığını iddia etti. H.D.’nin eşi Ç.K.’nın da teyzesi olan A.K., ifadesinde Ç.K.’nın babası tarafından para karşılığı erkeklere pazarlandığını belirterek, “Gayri resmi eşim H.D., Ç.K. ile, Ç.K.’nın babasının evinde birkaç kez ilişkiye girdi. Bizim evde de ikisi aynı odada yatıyordu” dedi. EŞOFMANDA ENİŞTENİN SPERMİ BULUNDU
Ç.K.’nın polis tarafından bulunduğu gün üzerinde bulunan eşofman ve kazağının Adli Tıp Kurumu’na yollandığı, gelen raporlarda eniştesi H.D.’ye ait sperm hücresinin eşofmanın üzerine görüldüğü belirtildi. Ç.K. ve ablası D.K.’nın ifadeleri üzerine başlatılan soruşturma sonucunda baba M.K., enişte H.D., akrabaları R.Ç. ve E.Ç. ile komşuları A.Ş. sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemede 28 Aralık 2014 tarihinde tutuklandılar. 108 YILDAN 237.5 YILA
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 5’i tutuklu toplam 8 kişi hakkında iddianame düzenleyerek dava açtı. İddianamede kardeşler Ç.K. ve D.K. mağdur, baba M.K., anne F.K., abi B.K., teyze A.K., enişteleri H.D., annelerinin kuzenleri R.Ç. ve E.Ç. ile komşuları A.Ş. şüpheli olarak yer aldı. Bu kişiler hakkında, “Cebir ve tehdit yoluyla yakın akraba olan çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “Yakın akraba olan çocuğu fuhuşa teşvik etme”, “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçlarından 8 yıldan 52.5 yıla kadar hapis cezası istendi. Ç.K.’NIN İFADESİ DURUŞMA SALONU BOŞALTILARAK ALINDI
İddianamenin gönderildiği Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz hafta üçüncü duruşmayı yaptı. İlk duruşmada dinlenen sanıklar, suçlamaları kabul etmediler. Soruşturma aşamasında koruma altına alınan Ç.K., 12 Haziran tarihinde yapılan ikinci duruşmaya pedagog eşliğinde getirildi. Mahkeme, Ç.K.’nın ifadesi alınırken tüm sanıkları ve izleyicileri dışarı çıkardı. Ç.K., ifadesinde eniştesi H.D. ve teyzesi A.K.’nın kendisini doktora götürmek bahanesiyle evden çıkarıp kendi evlerine götürdüğünü belirterek, “Eniştem H.D., benim içtiğim biranın içine ilaç katmış, ben kendimden geçtim. H.D. beni kullandı, ben de evinden kaçtım. Annem, babam, kardeşim ve diğer sanıkların bana herhangi bir cinsel saldırısı olmamıştır, onlardan şikayetçi değilim. Eniştem H.D. ve teyzem A.K.’dan şikayetçiyim. Teyzem eniştemle yatmam için beni zorladı, bana dayak attı” dedi. Tüm sanıkları suçlayan soruşturma aşamasındaki ifadesi hatırlatılan mağdur Ç.K., “Ben diğer kişiler hakkında yanlış beyanda bulunmuşum. Bu ifadeleri verdiğimi hatırlamıyorum” dedi. Ç.K.’nın ifadesi üzerine görüşü sorulan pedagog, “Sanıklar arasında aile bireyleri olduğundan psikolojik baskı altında kalarak ifadesini değiştirdiğini düşünüyorum. Ben kendisiyle görüştüğümde babası ve abisinden şikayetçi olmadığını, onların bir şey yapmadığını söyledi. Ancak bunları söylerken göz temasından kaçınmaktadır. Bu sebeplerle kovuşturma aşamasındaki beyanında samimi olmadığını düşünüyorum” dedi. ENİŞTE DIŞINDAKİ SANIKLARA TAHLİYE
10 Temmuz tarihinde görülen üçüncü duruşmada H.D.’nin tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, baba M.K., kuzenleri R.Ç. ve E.Ç. ile komşuları A.Ş.’nin tahliyesine karar verdi.