Biz insanlar öğrenen makineleriz. Gözlem yoluyla öğreniriz. Dinleyerek öğreniyoruz. İzleyerek öğreniyoruz. Başkalarının öğrenmesine yardım ederken bile öğreniyoruz. Öğrendiklerimizden bazıları edilgendir. Örneğin haberleri izlerken veya koşu sırasında bir sesli kitap dinlerken bu biçimde öğreniriz. Bunlar kasıtsız öğrenme örnekleridir.
Ancak öğrenmeye çalıştığımız şey konusunda kararlı olduğumuzda, bunun arkasında bir amaç vardır. Bu da kavramları hayatımızda uygulayabilmek için onu daha fazla özümsemek ve içselleştirmek istediğimiz anlamına gelir. İşte buna kasıtlı öğrenme denir. Bu tip bir öğrenme esas olarak hedefe yönelik, belli bir amaç için öğrenmedir. Tesadüfen değil, bilerek, isteyerek ve verimli çalışmak sonucunda gerçekleşir.
Yeni dijital çağımızda edinilmesi gereken en önemli beceri nedir? Araştırmacılar şaşırtıcı bir şekilde, bu soruya cevap olarak kasıtlı öğrenme diyorlar. Özünde, kasıtlı öğrenme, her deneyimi bir şeyler öğrenmek için bir fırsat olarak ele alma anlamına gelmektedir. Öğrenme arzusu, ayrı ayrı meydana gelen bir şey olmaktan ziyade, günlük durumlara karşı her zaman açık, içgüdüsel bir yaklaşım olmalıdır.
Kasıtlı ve Kasıtsız Öğrenme Örnekleri Nelerdir?
Bir matematik kavramını daha iyi anlamak istediği için öğretmenine soru soran bir öğrenci, bir hareketi nasıl yapacağını bilmek istediği için bir uzmanı izleyen acemi bir atlet, yeni bir programlama dilini anlamak istediği için onun hakkında kitap okuyan bir programcı bilerek ve isteyerek yani kasıtlı öğrenmektedir.
Oysa ki çocuklarla eğlenmek için oyun oynayan ve sosyal beceriler öğrenen bir çocuk, eğlenmek için tarihi bir televizyon dizisi izleyen ve yeni bilgiler öğrenen bir kişi, işinin bir parçası olarak öğrencilerle etkileşime giren ve daha etkili iletişim kurmayı öğrenen bir öğretmen, rahatlamak için kurgusal bir kitap okuyan ve işlerini geliştirmenin yeni yollarını öğrenen bir girişimci de kasıtsız öğrenir.
Bu öğrenme türlerinden herhangi biri, diğerinden doğası gereği daha iyi değildir. İkisinin de kendine göre kullanılmasının avantaj getirdiği durumlar vardır. Kasıtlı veya kasıtsız öğrenmenin tercih edilip edilmeyeceği, çeşitli kişisel ve durumsal faktörlere bağlıdır. Ayrıca ikisinin bir kombinasyonunun en iyi çözüm olduğu durumlar da vardır. Ancak bir öğrencinin sınav için çalışması gereken matematik konuları varsa bunu kasıtsız öğrenme ile gerçekleştirmesi çok da olası değildir.
Kasıtlı Öğrenme İçin Verimli Çalışma Yöntemlerini Bilmeniz Gerekir
Genel olarak, kasıtlı öğrenmenin anahtarı, öğrenmeyi kasıtlı bir hedef olarak belirlemektir. Yani öğrenmeyi istemektir. Bunun için öncelikle öğrenme motivasyonunuzu artırmanız, hedeflerinizi belirlemeniz ve öğreneceğiniz şeyi planlamanız gerekecektir.
Öğrenmenizi planlarken kişisel ve durumsal faktörleri hesaba kattığından, ilerledikçe gerekirse onu iyileştirdiğinizden ve planlamanın bunaltıcı olmadığından emin olun. Sonrasında da verimli çalışma tekniklerini kullanmaya başlayarak öğrenmenizi gerçekleştirin.
Verimli Çalışma Ve Öğrenme Teknikleri Sorgulama Bilgilerin neden doğru olduğuna dair açıklamalar yaratma çabasıdır. Öğrenci bir görev üzerinde çalışıyormuş gibi sorular oluşturur. Belirli nesnelerin nasıl ve neden çalıştığını sorar. Cevapları belirlemek için çalışma materyallerini gözden geçirir ve öğrendiği tüm fikirler arasında bağlantılar bulmaya çalışır. Cevaplar, notların temelini oluşturur. Etkilidir çünkü basittir. Bununla birlikte, sağlam sorular oluşturmak için konuyla ilgili bazı mevcut bilgileri gerektirir. Çalışma konusuyla ilgili biraz deneyiminiz varsa en iyi öğrenme tekniklerinden birisidir.
Geri Çağırma Tipik olarak kafamıza soktuğumuz bir şeyi öğrendiğimizi düşünürüz. Ancak bu sadece bilgi birikimidir ve pasif bir eylemdir. Oysa öğrenme aktif bir süreçtir. Geri çağırma bir kitapta okuyarak veya sınıfta öğretmenden duyarak öğrendiğiniz bir şeyi bir süre sonra aklınıza getirmeni sürecidir. Burada geri çağırmanın etkili olabilmesi için bilgileri en azından biraz unutmanız gerekir! Konu bitimindeki pekiştirme sorularını çözmek, ya da benzer soruları türeterek çözmeye çalışmak, öğrendiklerimizden aklımızda kalanı bir kağıda çizmek, kavram haritaları oluşturmak için bir çok farklı yöntemle geri çağırma süreci gerçekleşir. Bu süreçlerin sonunda mevcut notlara göz atmak, hatalı ve eksik noktaları pekiştirmek öğrenme sürecini tamamlayacaktır.
Kendi kendine açıklama Süreç yüksek sesle düşünmektir. Bir problem çözümünü, hangi aşamalarda yapıldığını, bir konunun ne anlama geldiğini kendi kendine anlatma biçiminde gerçekleşir. Bu yöntem aynı zamanda belirli bir konuyu gerçek anlamda anlayıp anlamadığınızı da ölçmenize de olanak tanır. Açıklamalarınızın uzun, başıboş veya tutarsız olduğunu düşünüyorsanız, konuyu düşündüğünüz kadar iyi anlamamış olabilirsiniz. Konuları Karıştırma Bir seferde yalnızca bir kavrama odaklanmak yerine iki veya daha fazla ilgili kavram arasında geçiş yapmak faydalı olabilir. Örneğin, matematikte grafikleri ve köklü sayıları çalışmanız gerekiyorsa sırasıyla çalışmak yerine birbirine karıştırmayı deneyin.
Aralıklı Çalışma Sınavdan hemen önce yoğun bir şekilde çalışmak yerine, sınav hazırlığınızı dağıtmanız gerekir. Zaman içine yayarak daha fazla bilgi öğrenebilirsiniz. Ayrıca bunları uzun süre kalıcı hale getirebilirsiniz. Aslında bu yöntem muhtemelen hepimizin bildiği ancak uygulamadığı bir yöntemdir. Ancak hatırlatalım yüzyılı aşkın süredir, 200’den fazla araştırma çalışması yöntemin tutarlılığını kanıtlamıştır.
Kaynak: matematiksel.org
Sibel Çağlar