Çok Zengin Ve Aşırı Müsrif Müslüman Ülke: Suudi Arabistan -2

Furkan Nesli Dergisi ‘Kudüs Bizimdir’ kapak konusu ile çıkan Ağustos - 2017 sayısında ‘Mazlum Ümmetin Sultanları’ serisi ile zengin ve aşırı müsrif Müslüman ülke olan Suudi Arabistan'ın gerçek yüzünün 2. serisi gözler önüne serildi.

Eklenme Tarihi: 07 Eyl 2017
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Çok Zengin Ve Aşırı Müsrif Müslüman Ülke: Suudi Arabistan -2

• Ekonomi, hukuk, yönetim, siyasi haklar ve insan hakları bakımından islami kriterlerle ne kadar uyumluluk gösteriyor, ne kadar “İslami” yaşıyor gibi başlıklarla ülkelerin İslam’a uygunluklarını ölçen İslamilik Endeksi raporuna göre, Suudi Arabistan 153 ülke arasından 59. oldu.

• Bazı kaynaklara göre Suudi hapishanelerinde, İslami kimlikleriyle bilinen yaşları 16 ile 80 üzerine kadar çıkan 30.000’nin üzerinde siyasi tutuklunun bulunduğu tahmin ediliyor. Bunlardan 7.000’i doğrudan vaiz, âlim veya ilim talebesi.

• Suudi Arabistan krallığı, Kâbe’nin iki kilometre uzağına ‘Dünyanın En Büyük Oteli’ unvanını alacak Abraj Kudai Oteli’ni inşa ediyor. Toplamda 64 bin metrekare alana inşa edilen otelin kullanım alanı ise 1 milyon 400 milyon metrekareyi bulacak. 3,5 milyar dolara mal olacağı açıklanan, 10 bin odalı otel, kutsal topraklara hac ve umre için gelen zengin Müslümanları hedefliyor. Dört helikopter pisti olan proje, ‘Mekke-hattan’ ismiyle anılıyor. En uzun kuleleri 45, en kısa kuleleri 30 kattan oluşacak bu otelin ilk 5 katı Suudi Kraliyet Ailesi’ne rezerve edilecek. Otelde alışveriş merkezi, helikopter pistleri ve 70 restoran bulunacak. Otelde ayrıca dünyanın en değişik yemek alanlarından biri, toplantı salonu, otobüs durağı, alışveriş merkezi ve dans salonu bulunacak!

• Suudi Arabistan’da bir prens Cidde’ye giden uçakta 80 şahini için bilet satın aldı ve yırtıcı kuşlar ekonomi sınıfında seyahat etti. • 160 milyon dolar değerindeki 75 metrelik süper lüks yatlarıyla birlikte Bodrum’da tatil yapan Suudi Kraliyet ailesi üyeleri Restoran’da 500 euro bahşiş bırakıp, 5 bin 280 euro hesap ödediler. • Türk hacı adayları, kutsal topraklarda her yıl 100 bin kurban kesiyor. Aynı anda binlerce kurban kesildiği için, çevrede bulunan fakirler bile etlerle ilgilenmiyor. Bazıları kurbanın en değerli yerlerini alıp geri kalanını toprağa gömüyor. Topluca gömülen bu kurbanlarla 14 milyon aç insanın doyabileceği bildiriliyor.

• Suudi Arabistan’ın 2010-2016 arası askeri harcamalarının yaklaşık olarak 450 milyar dolar civarında olduğu biliniyor. • Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin satın aldığı silahlar için harcadığı para bütün Batı Avrupa ülkelerinin silah harcamasından bile daha yüksek… • Son olarak, ABD ile Suudi Arabistan arasında 110 milyar dolarlık silah anlaşması imzalandı. Ekonomi ve enerji alanlarında yaklaşık 50 milyar dolar, güvenlik ve savunma alanlarında da 350 milyar dolar değerinde anlaşmaların imzalanmasıyla toplam tutar 380 milyar dolara ulaştı.

• Suudi Arabistan’da Kral devletin başı olarak mutlak siyasi gücü elinde bulundurmaktadır. Kralın kabinedeki bakanları atama yetkisi mevcuttur. En önemli bakanlıklar olan Savunma, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları Suud ailesine ayrılmıştır. Ayrıca 13 bölgeye ayrılmış olan ülkede valilikler de çoğunlukla Suud ailesine verilmektedir. Kritik askeri görevler de Suud ailesine tahsis edilmektedir. • Siyasi ve yönetimsel görevlere yapılan atamalar uzun soluklu olmaktadır. Örneğin Kral Abdullah, tahta geçmeden önce 1963-2010 yılları arasında Ulusal Güvenlik Konseyi’nin başkanlığını yürütmüş, Prens Sultan ise 1962’den 2011 yılında ölünceye kadar Savunma ve Havacılık Bakanlığı görevinde kalmıştır. Uzun vadeli görevler prenslerin kişisel servetlerini artırmalarına ve adeta kendi derebeyliklerini kurmalarına neden olmuştur.

“De ki: ‘Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah’tan, O’nun Resûlü’nden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez.” (Tevbe, 24)

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız