Concordia Öğrenci Birliği'nin (CSU) Özel Genel Toplantısı’nda, lisans öğrencileri 15’e karşı 1 oyla Boykot, El Koyma ve Yaptırımlar (BDS) hareketini destekleyen iki önergeyi kabul etti. 29 Ocak'taki toplantıya, yeter sayının iki katı katılım sağlandı ve üniversitenin herhangi bir salonunun alabileceğinden daha fazla öğrenci toplantıya ilgi gösterdi. Bu oylama, Concordia öğrencilerinin Filistin direnişine olan güçlü desteğini ve işgalci İsrail’in Gazze’deki soykırımına karşı tepkisini bir kez daha ortaya koydu.
Öğrenciler Filistin İçin Ayakta
Kasım ayında 11.000’den fazla Concordia öğrencisini temsil eden 11 öğrenci derneği, Filistin için iki günlük grev düzenlemişti. Quebec genelinde 80.000’den fazla üniversite ve kolej öğrencisinin katıldığı bu protestolar, öğrencilerin küresel adalet arayışında nasıl birleştiğini gösterdi.
BDS önergesiyle birlikte Concordia öğrencileri, işgalci İsrail’i destekleyen şirketlerle olan bağların koparılması ve üniversitenin İsrail’e destek veren yatırımlarını sonlandırması için net bir mesaj verdi. Ancak Concordia Üniversitesi yönetimi, öğrenci iradesine karşı durarak işgalci İsrail yanlısı bir tutum sergilemeyi sürdürdü.
Üniversite Yönetiminin Baskıcı Tutumu
Oylamanın hemen ardından Concordia Üniversitesi Başkanı Graham Carr, toplantıyı "son derece rahatsız edici" olarak nitelendirdi. Üniversite yönetimi, öğrenci birliğine gönderdiği mektupta "kampüste yer ayırma politikalarını ihlal etmek" gibi gerekçelerle soruşturma başlattığını duyurdu. Ancak asıl neden, öğrencilerin büyük bir katılımla Filistin davasına sahip çıkmasıydı.
Bu baskıcı tutum yeni değil. Geçtiğimiz sonbaharda Concordia Sanat Galerisi Müdürü Pip Day, Filistin’e destek verdiği için görevinden alındı. Day’in görevden alınmasını protesto eden sekiz danışma kurulu üyesinden beşi de istifa etti. Ayrıca, üniversite daha önce Filistin yanlısı etkinlikleri iptal etmiş, Filistin’i destekleyen öğrenci kulübü SPHR’yi yasaklamış ve protestoculara karşı polis çağırmıştı.
Eski İsrail Askerleri Öğrencileri Susturmak İçin Kiralandı
Concordia yönetimi, öğrenci protestolarını bastırmak için eski İsrail askeri Adam Cohen’in kurduğu Perceptage International adlı özel güvenlik şirketiyle anlaştı. Üniversitenin kendi güvenlik ekibi bulunmasına rağmen, işgalci İsrail ordusuyla bağlantılı bir şirketten destek alınması, öğrencilerin sesini kesmek için ne kadar ileri gidildiğini gösterdi.
Üstelik Concordia, işgalci İsrail yanlısı milyarder bağışçılarla da yakın ilişkiler içinde. Maxwell Cummings, Leo Kolber, Mel Hoppenheim ve Miriam Roland gibi zengin bağışçılar, Filistin karşıtı girişimleri finanse eden milyonlarca dolarlık destek sağladı. Yönetim, işgalci İsrail ile akademik iş birliklerini sürdürmek için bu bağışçılardan gelen fonlara bağımlı hale gelmiş durumda.
Öğrenciler Direnmeye Devam Ediyor
885’e karşı 58 oyla Gazze’de soykırım yapıldığını onaylayan Concordia öğrencileri, yönetimin işgalci İsrail’i destekleyen politikalarına karşı durmaya devam ediyor. Üniversitenin demokratik öğrenci hareketlerine yönelik baskısı, daha büyük bir öfkeye yol açabilir. 1969’da Concordia’daki Siyah öğrencilerin ayrımcılığa karşı başlattığı protestolar, üniversite tarihindeki en büyük öğrenci ayaklanmalarından biriyle sonuçlanmıştı. Benzer bir direniş, Filistin için de gerçekleşebilir.
Sonuç olarak Concordia Üniversitesi yönetimi, öğrencilerinin iradesini hiçe sayarak işgalci İsrail’i savunmaya devam ediyor. Ancak öğrenciler, baskılara rağmen Filistin için seslerini yükseltmeye ve adalet mücadelesini sürdürmeye kararlı.