Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 1 milyon liralık tazminat davası

Dilekçede "Davalının hayali kaçma senaryosuna dayanak kıldığı husus, Türkiye'de faaliyet yürüten kamuya yararlı bir kısım vakıfların, ABD'de faaliyet yürüten ve bu Vakıflarla ilişkili olan bir Vakfa aktardığı tutarlara ilişkindir" ifadeleri yer aldı

Eklenme Tarihi: 27 May 2022
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 1 milyon liralık tazminat davası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, partisinin grup toplantısındaki açıklamaları ve sosyal medya hesabındaki paylaşımı nedeniyle 1 milyon liralık manevi tazminat davası açtı.

Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davanın dilekçesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 24 Mayıs 2022'de, partisinin TBMM grubundaki konuşması ve aynı tarihte Twitter hesabı üzerinden paylaştığı video aracılığıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik kişilik haklarını ihlal edici mahiyette gerçek dışı itham ve isnatlarda bulunduğu iddia edildi.

Davalı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Erdoğan'a yönelik açıklamalarının tamamen gerçek dışı ve kişilik haklarına ağır bir saldırı mahiyetinde olduğu savunulan dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

Davalının önce grup konuşmasında sonra da bağlantılı bir şekilde sosyal medya hesabında ileri sürdüğü mesnetsiz iddialar akıl, mantık ve izandan yoksun olduğu gibi, mesnetsiz iddialar üzerinden kurguladığı kaçma senaryosu da ancak kara mizaha konu olabilecek bir kurgudan ibarettir.

Davalının hayali kaçma senaryosuna dayanak kıldığı husus, Türkiye'de faaliyet yürüten kamuya yararlı bir kısım vakıfların, ABD'de faaliyet yürüten ve bu Vakıflarla ilişkili olan bir Vakfa aktardığı tutarlara ilişkindir. Davalı, bu hususu Sayın Cumhurbaşkanı'mızın yurt dışına kara para aktardığı şeklinde kamuoyuna lanse etmiştir.

Adı geçen vakıflar, Türk hukukuna göre faaliyet gösteren, Vakıflar Genel Müdürlüğünün denetimine tabi kamuya yararlı vakıflardır. Hukuki vasıfları itibarıyla özel hukuk tüzel kişisi olup, özel hukuk hükümlerine tabidirler ve kamu idaresinin hiyerarşisinde yer almamaktadırlar. Vakıflar yönetim organları vasıtasıyla idare edilmektedirler. Bu vakıfların amaçları doğrultusunda topladıkları bağışları, yaptıkları harcamaları ve mali tasarrufları Sayın Cumhurbaşkanı'mızın mali tasarrufları olarak göstermek açık bir saptırmadır ve asgari hukuk bilgisiyle de telifi kabil değildir.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD dahil olmak üzere yurtdışına aktardığı herhangi bir varlığının bulunmuyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD dahil olmak üzere yurtdışına aktardığı herhangi bir varlığının bulunmadığı beliritilen dilekçede, "Ayrıca Vakıf malları hem ABD hukuku açısından hem de Türk hukuku açısından ancak Vakfın amaçları için kullanılabilmektedir" ifadesine yer verildi.

Kişisel amaçlar için kullanılamayan bu malları kaçış senaryosunun parçası olarak göstermenin "aklı selim bir muhakemenin ürünü olarak değerlendirilemeyeceği" belirtilen dilekçede, şunlar kaydedildi:

Davalının, 'Cumhurbaşkanı'mızın kaçağına yönelik iddiası' da deli saçması bir iddiadan öte bir anlam taşımamaktadır. En son 15 Temmuz gecesinde FETÖ'cü teröristler tarafından ortaya atılan bu iddianın sahiplerinin bugün hangi ülkeye kaçtıkları dahi bilinmemektedir.

Davalının konuşmasının bütününe bakıldığında esas maksadı, demokratik seçimle iş başına gelen ve halen görevde bulunan Sayın Cumhurbaşkanı'mızın kaçacağı iddiası üzerinden kaos oluşturmak, kamu idaresinin işleyişini felce uğratmaktır.

Cumhurbaşkanı'mızın siyasi hayatı ve mücadelesi dikkate alındığında 'yurt dışına kara para aktardığı ve kaçacağı iddiası' onun kişilik haklarına yapılacak en büyük saldırıdır. Davalının söz konusu mesnetsiz iddiaları nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanı'mızın kişilik hakları, onur şeref ve saygınlığı ağır bir şekilde ihlal edilmiştir.

"Karar yüksek tirajlı bir gazetede yayınlansın" talebi

Kılıçdaroğlu'nun, Erdoğan'ın kişilik haklarına saldırmayı alışkanlık haline getirdiğinin iddia edildiği dilekçede, "Davalının, dava konusu beyanları, ifade özgürlüğünün sınırlarını aşan, kamusal tartışmalara katkı sunma kapasitesi olmayan, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın itibarına zarar veren, siyasi eleştiriden çok kişisel saldırı niteliğinde açıklamalardır" ifadeleri kullanıldı.

Dava dilekçesinde, sözkonusu açıklamaları nedeniyle her bir konuşması için 500 bin lira olmak üzere toplam 1 milyon liralık manevi tazminatın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan tahsil edilmesi ve kararının yüksek tirajlı bir gazetede yayınlanması talep edildi.

Kılıçdaroğlu ne demişti? CHP lideri Kılıçdaroğlu salı günü yaptığı açıklamada özetle şunları kaydetmişti: "Türkiye'den iki vakıf seçiliyor. Öğrenciler için kurulmuş süslü verdikleri vakıflar. Bu vakıfların asıl var olma sebeplerini de bugün öğreneceksiniz. TÜRGEV ve Ensar. Bu vakıflar başlıyor. Paraları bir Amerikan vatandaşına göndermeye. 20 milyon dolar... Bir 10 milyon dolar. Bir 20 milyon dolar. Bir 10 milyon dolar. Bir TÜRGEV, bir ENSAR. Bir TÜRGEV, bir ENSAR... Durmuyorlar. Para gönderimi listesinin sonu yok. Hepsinin dökümleri elimizde. Erdoğan çık söyle. Bu para gönderttiğin paravanın başında senin ailenden kim var? Çık söyle. Aileden kim gönderiyor bu paraları? Ve yine ailenden kim alıyor bu paraları karşı tarafta? Yani Amerika'da. "