Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Afrika temaslarını anlatarak konuşamasın başlayan Erdoğan, Elazığ'daki büyük depremle ilgili son durumu paylaştı: "Halen 7'si yoğun bakımda 48 kardeşimizin tedavisi sürüyor. Hayati tehlikesi olan depremzede bulunmuyor."
'Deprem vergileri nereye gitti' eleştirilerine de sert tepki gösteren Erdoğan "Utanmadan deprem vergilerini soruyorlar? Deprem için toplanan paralar yerine gittiği gibi biz milli bütçeden çok ciddi harcamalar yaparak oraları ayağa kaldırdık" dedi. Filistin'i yok sayan Trump'ın 'gasp planı' için de Erdoğan " Bu planla işgal edilen Filistin topraklarının ilhakı amaçlanıyor. Görünürde iki devletli çözümü kabul eden ama esaste Filistin'i yok eden bu planı asla tanımıyor ve kabul etmiyoruz. Mescid-i Aksa'nın mahremiyetini koruyamazsak, yarın kem gözlerin Kabe'ye çevrilmesini engelleyemeyiz. Bunun için Kudüs kırmızı çizgimizdir. Kudüs, İsrail'in kanlı pençelerine terk edilemez" ifadelerini kullandı.
Libya'daki Hafter güçleri ile ilgili de sert mesajlar veren Erdoğan "Türkiye, Libya'da da darbecilere meydanı bırakmayacaktır. Libya'nın meşru hükümeti ve halkı yerine, bir darbecinin yanında yer alanlar en başta demokrasiye ihanet içindedir. Libya konusunda hiç kimsenin, özellikle eli kanlı savaş baronlarına kol kanat gerenlerin Türkiye'ye söz söyleme hakkı yoktur" diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarında satır başları şöyle:
"Elazığ ve Malatya'da can kaybına yol açan depremi yaşadık. Hastanelerimizde 48 kişinin tedavisi sürüyor, hayati tehlikesi olan yok. Deprem bölgesinde yaklaşık 25 bin çadır kuruldu. Türkiye tarihinin en hızlı ve etkili afete müdahalesini bu depremde yürüttük. Deprem için topladığınız paraları nereye harcadınız diye utanmadan soruyor. Yerine gittiği gibi biz milli bütçeden harcamalar yaparak oraları ayağa kaldırdık. Van'da Edremit diye bir ilçe var, sorun bilmez. Orayı adeta biz denize nazır bir ilçe olarak inşa ettik. Bingöl depremnin hemen ardından deprem bölgesindeydik. Orada da süratle bugünkü Bingöl'ü inşa ettik. Bunun bundan haberi yok. Nereye harcadığımızı soruyor. Git yerinde gör neler yaptığımızı.
DEPREM BÖLGESİNDE 6 BİN 400 YENİ KONUT
Elazığ ve Malatya'daki arama kurtarma çalışmaları 67. saatte tamamlandı. Bu yoğun bir çalışmanın sonucunda elde edilmiş neticedir. Enkazlar da süratle kaldırılıyor. Bölgede kapsamlı bir kentsel dönüşüm çalışmasını başlatıyoruz. Toplam 6 bin 400 yeni konutu süratle yaparak vatandaşlara teslim edeceğiz. Ülkemizi depreme hazırlamak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Sordukları deprem vergilerinin 2003-2019 arasındaki toplamı 66 milyar lira. 2019 fiyatlarıyla 147 milyar lira. Harcanan kaynak ise bu rakamın yaklaşık 5 katı. Vatandaşlarımızın deprem konusunda çok daha bilinçli hareket ettiklerini memnuniyetle görüyoruz. Elazığ ve Malatya'da kırsal kesimde tek katlı binaları yapacağız. Yanına ahırı varsa ahırını da yapacağız. Çevre Şehircilik Bakanımız zemin etüdleri başta olmak üzere kırsal kesimi öncelikle halledelim diyoruz. Arkasından da merkezdeki binaların yapımına başlayacağız.
"KUDÜS, İSRAİL'İN KANLI PENÇELERİNE TERK EDİLEMEZ"
Filistin topraklarında korsan bir şekilde kurdurulan İsrail haksız ve hukuksuz şekilde bugünkü sınırlarına ulaştı. İsrail'in de gözü doymuyor. Son olarak ABD'nin desteğiyle işgal altındaki Filistin topraklarını ilhak anlamına gelen bir planı devreye almaya çalışıyor. Bu planla işgal edilen Filistin topraklarının ilhakı amaçlanıyor. Görünürde iki devletli çözümü kabul eden ama esaste Filistin'i yok eden bu planı asla tanımıyor ve kabul etmiyoruz. Mescid-i Aksa'nın mahremiyetini koruyamazsak, yarın kem gözlerin Kabe'ye çevrilmesini engelleyemeyiz. Bunun için Kudüs kırmızı çizgimizdir. Kudüs, İsrail'in kanlı pençelerine terk edilemez. Basın açıklaması yapılıyor Türk medyası içeri alınmıyor. Niye almadınız, hadi bunu da açıklayın. Bunların basın özgürlüğü anlayışı bu. İstedikleri kadar plan yapsınlar Allah'ın yardımı ve vicdanlı insanların desteğiyle Kudüs davası hep ayakta kalacaktır. Hristiyan dünyasının buraya sahip çıkması lazım. Trump hristiyan değil mi? Hristiyan dünyası eli bağlı kalmayacaktır. Sokaklarda masumları infaz eden bir terör devleti bizim gözümüzde hiçbir zaman muteber olamaz.
"İDLİB'DE DURUM NORMALE DÖNMEZSE..."
Esed rejimi İdlib'deki saldırıları artırmıştır. Rusya ile bir mutabakat imzalamıştık, bu plan adım adım ihlal edilmektedir. Suriye'deki her gelişme Türkiye için kendi sınırları içindekiler kadar önemlidir. Halen 3,6 milyon Suriyeliyi barındıran ülkemizin yeni bir göç dalgasına tahammülü yoktur. Suriye'nin durumuna seyirci kalmayacağız. Adana mutabakatının gereği olarak oradayız. Teröristleri sonuna kadar kovalarız. Bu bazen YPG, PYD, DEAŞ olur hatta bazen FETÖ olur. Nereye kaçarsa kovalayacağız. İdlib'deki durumun süratle normale dönmemesi durumunda harekete geçeriz. Bir kez daha ilan ediyorum. Bölücü terör örgütünün Suriye'nin herhangi bir yerinde fitne çukuru açmasına izin vermeyeceğiz. Gerekirse teröristlerin bulunduğu her yere giderek bu oyunu bozacağız. Siyasi süreç hızla ve adil şekilde hayata geçirilmeli. Askeri güç kullanmak dahil ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyeceğiz.
"LİBYA'DA MEYDANI DARBECİLERE BIRAKMAYIZ"
Darbeci general Hafter'in yanında yer alan Arap ülkeleri utanmadan Türkiye'yi eleştiriyor. Türkiye Libya'da meşruiyet sınırları dışında hiçbir adım atmamıştır. Türkiye meydanı Libya'da da darbecilere bırakmayacaktır.