Çürüme

Bir sosyal dayanışma, yardım veya bağış kampanyasına katılıyorsan; ne mağdurlara ne de topluma karşı “numara” yapacaksın. Bu konu, tutmadığın, üstüne yattığın veya unutturduğun diğer sözlere benzemez; yerine getirmek zorundasın. Reklamını yaptığın, havasını attığın ve böyle yapmakla kendini başkalarına kıyasla “hayırda yarışan” bir yere oturttuğun parayı vereceksin. Gecikmeden, beklemeden, bahane üretmeden… Bizde böyle olmuyor ve bir … Çürüme Devamı »

Eklenme Tarihi: 20 Mar 2023
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 20 Mar 2023
Çürüme

Bir sosyal dayanışma, yardım veya bağış kampanyasına katılıyorsan; ne mağdurlara ne de topluma karşı “numara” yapacaksın. Bu konu, tutmadığın, üstüne yattığın veya unutturduğun diğer sözlere benzemez; yerine getirmek zorundasın. Reklamını yaptığın, havasını attığın ve böyle yapmakla kendini başkalarına kıyasla “hayırda yarışan” bir yere oturttuğun parayı vereceksin. Gecikmeden, beklemeden, bahane üretmeden…

Bizde böyle olmuyor ve bir kez daha olmadı… Her alanda çürüme, yozlaşma ve yalan olur da deprem bağışlarında olmaz zannedenler bile yanıldı. Oysa, ülkenin içinde bulunduğu ilkesizlik, pervasızlık ve en nihayet ahlaki çöküşü gözlemleyenler Maraş depreminin ardından televizyonların ortak yayınında; alay-ı vala ile yapılan “Türkiye Tek Yürek Kampanyası”nın akıbetini baştan tahmin edebiliyordu. Ama mesele deprem olduğu için, insanlarımız hala -ki hala- enkaz altında olduğu için, çadırlar, konteynerler bile yetişmediği için, sustular ve ikaz etmek yerine utanma belasına seslerini çıkarmadılar. Ama deprem bağışçısı olarak nam salıp, ardından sırra kadem basanların bazılarında o duygudan eser yok, hala da yok.

Ekranlarda yılışık yılışık para saçıyor gibi yapıp, öte yanda harçlığını gönderen, emekli maaşını veya kefen parasını bağışlayanları bir güzel ezenler şimdi ortada görünmüyor. Böyle olacaklarını tahmin etmiyor değildik ama kabul etmesi yine de zor…

Cumhurbaşkanı Yardımcısı, kampanyada taahhüt edilen 115 milyar 146 milyon 528 bin liranın, sadece 74 milyar 118 milyon 164 bin lirasının yatırıldığını açıkladı, yine çıt yok. Yatan miktarın tamamına yakını da kamu bankalarını ve kamu kurumlarının zaten vatandaşın olan ve zaten depremzedenin de payı olan paralar olsa gerek. Öyle değilse; yani kamu kuruluşları da zaten vatandaşa ait parayı yatıracağını ilan edip, yatırmamışsa da iki kere vah!

Beheri 50 lira olan 9 milyon SMS’den gelen 450 milyon lirayı hesaplayabiliyoruz ama gerisi muamma… Kim göndermiş, kim göndermemiş devlet sırrı.

Hem bağış ilanında bulunup hem bunu yerine getirmeyenin gücüne de bakar mısınız? Devlet namına dahi kimse hesap soramıyor. AFAD’dan gelen “Bağış yapan/yapmayan yakında açıklanacak” kabilinden, utangaç ve kısık sesli bir beyan var, o kadar. Afet koordinasyonundan mesul en yetkili ikinci kişi olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı bile, kaçak bağışçılara laf edemiyor, sesini yükseltemiyor. Mesela, muhalefetin yardım kampanyalarına yükselttiği kadar… Reklamın parçası olmakta sakınca görmeyip ekranda bağış toplayan, her telefonu bir müjde gibi duyuran ve bugünkü tablonun sorumluluğuna mutlak ortak olan sunuculardan da ses yok. Olup bitenden rahatsız değillerse, vaatlerin peşine düşmemişlerse, bir vah daha…

Bağış rezaleti, malum çürümenin bilmem kaçıncı ilanından başka netice doğurmaz. Ahlak ve vicdan sahibi kimse de o paralar gelecekti, gelmedi diye yardımdan geri durmaz. Bugüne kadar hiçbir kayda girmeyen, hiçbir ekranda reklamı yapılmayan ve AFAD’a, Kızılay’a bulaşmadan sessiz sedasız doğrudan depremzedeye giden yardımlar kampanya akşamında havası atılandan çok daha fazladır. Daha devlet sahada yokken, koordinasyonu eline ayağına bulaştırmış çaresizce beklerken, kısıtlı imkanlarıyla deprem bölgesine koşan gönüllüler ve gerçek hayırseverler sayesinde daha çok insan kurtuldu ve daha çok depremzede iaşe ve ianeye ulaştı. Bu ülkede, çürümüşlüğe ve yozlaşmaya bulaşmayan, yardımlarını iktidar kudreti adına değil insanlık namına yapan çok kişi ve şirket var. Bir gün gerçekten tek yürek olacaksak, bilinsin ki onların fedakarlığı sayesindedir.

Şunu da ekleyelim. Televizyon ekranında bağış ilan edip, hemen ertesi sabah o parayı yatırdığına inandığım, böyle yapacaklarından şüphe duymayacağım iş insanları ve şirketler de var. Birçoğu zaten kampanyayı beklemeden sahadaydı. Onlara tavsiyem, sözlerini yerine getirdiklerini kendilerini açıklasınlar. Açıklasınlar da çürümenin kokusu üzerlerine sinmesin…