Danıştay’dan KHK’lıları ilgilendiren emsal karar

Danıştay 12. Dairesi irtibat ve iltisak kavramlarıyla ihraçları da yakından ilgilendiren çok önemli bir karara imza attı. Karara göre; irtibat ve iltisak kavramlarına dayanılarak yapılan kamudan ihraçların tamamı hukuksuz. 15 Temmuz sonrası yüzbinlerce kamu görevlisi Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden ihraç edildi. İhraç edilenlerin 100 bininden fazlası, ‘irtibat ve iltisak’ kavramları dayanak yapılarak görevden … Danıştay’dan KHK’lıları ilgilendiren emsal karar Devamı »

Eklenme Tarihi: 15 Şub 2024
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 15 Şub 2024
Danıştay’dan KHK’lıları ilgilendiren emsal karar

Danıştay 12. Dairesi irtibat ve iltisak kavramlarıyla ihraçları da yakından ilgilendiren çok önemli bir karara imza attı. Karara göre; irtibat ve iltisak kavramlarına dayanılarak yapılan kamudan ihraçların tamamı hukuksuz.

15 Temmuz sonrası yüzbinlerce kamu görevlisi Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden ihraç edildi.

İhraç edilenlerin 100 bininden fazlası, ‘irtibat ve iltisak’ kavramları dayanak yapılarak görevden alındı.

Danıştay, bu kavramların dayanak yapılarak görevden alınmaların hukuksuz olduğunu verdiği kararla ispatladı.

Danıştay 12. Dairesi’nin, E:2019/2513, K:2021/6941 sayılı kararında dava konusu fiillerin, işlendiği tarihte yürürlükte olmayan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/(E)-(l) bendi ile cezalandırılmasının mümkün olmadığını belirtiyor.

Kararda, isnat olunan “eylem tarihi itibariyle yürürlükte olmayan” mevzuat hükmünün, “soruşturma ve ceza tarihinde yürürlükte olsa dahi” uygulanması mümkün olmadığına ilişkin yapılan tespit, “irtibat ve iltisak” garabetinin de hukuka aykırı olduğunu gösteriyor.

Zira, irtibat ve iltisak kavramları daha önce Türk hukuk sisteminde bulunmadığı halde ilk defa 23/7/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 667 sayılı KHK ile yürürlüğe girdi.

Karar gereğince, isnat edilen eylem tarihleri itibariyle yürürlükte olmayan irtibat ve iltisak kavramlarına dayalı olarak işlem tarihinde yürürlükte olsa dahi bu kavramlarla yapılan ihraçların tamamı hukuka aykırı.

Ayrıca karardaki idare mahkemelerinin, idarenin yerine geçerek idari işlem niteliği mahiyetinde işlem tesis edemeyeceği ve sebep ikamesi yapamayacağı vurgusu da önemlidir. Bu husus, ihraç tarihinde olmadığı halde sonradan dosyalara sunulan isnatların ve evrakların idare mahkemelerince davanın reddine gerekçe gösterilmesinin de hukuki olmadığını ortaya koyuyor.

Sonuç olarak, 12. Dairenin, Danıştay’ın yerleşik içtihatlarına uygun olarak verdiği bu karar, irtibat ve iltisak isnadına ilişkin güncel yargılamalarda idare mahkemeleri ve Danıştay 5. Dairesinin verdikleri kararların hukuka aykırı olduğunu vurguluyor