Davutoğlu: Perinçek 'AK Parti'yi ben yönetiyorum' diyor

Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, Doğu Perinçek'in 'AK Parti'yi ben yönetiyorum' sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Sen kimsin?" diyemediğini söyledi.

Eklenme Tarihi: 04 Haz 2020
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Davutoğlu: Perinçek 'AK Parti'yi ben yönetiyorum' diyor

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Independent Türkçe'den Cihat Arpacık'a açıklamalarda bulundu.

Siyasi gündeme dair konuşan Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e dair de dikkat çeken sözler sarf etti.

Davutoğlu, "Gelecek Partisi'nin çıkışını engelleme, Gelecek Partisi'ne saldırma görevi Bahçeli ve Perinçek'e verilmiş gözüküyor. Bu da onların iş bölümü" ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI PERİNÇEK'E CEVAP VERMİYOR

Perinçek güçlü mü gerçekten?

Oya bakarsanız güçsüz ama gürültüye bakarsanız iyi gürültü çıkarıyor. Türkiye'de başbakanlık yapmış, bugünkü iktidarın kullandığı bütün gücün kaynağı olan 1 Kasım'da Türk demokrasisinin en büyük oyunu almış bir Başbakan televizyonlara çıkamıyor ama Sayın Perinçek her gün televizyonlarda ve televizyonlarda da pervasızca konuşuyor."4 yıldır bu ülkeyi biz yönetiyoruz" diyor. Niye 4 yıl? Benim Başbakanlığımla birlikte de düşünebilirsiniz bunu. Bir değişim yaşandı AK Parti içinde. Çok iddialı bir şekilde söylüyorlar… Evet, benim Başbakanlığım döneminde AK Parti AK Partililer tarafından yönetildi. Başka kimse yönetmedi AK Parti'yi. Ama bugün AK Parti'nin kimin tarafında yönetildiği sorusuna Perinçek "Biz yönetiyoruz" diyor. AK Partililer de "Bir dakika sen kimsin? Binde kaç oyun var, nasıl böyle konuşursun" demiyor. Herkese ayar veren Sayın Cumhurbaşkanı, Perinçek'in bu söylemi karşısında "Ülkeyi biz yönetiyoruz, lider olan benim" demiyor. AK Parti'de herhangi bir ses çıktığında, lider demeyeyim; kendi şahsiyetini gösteren biri çıktığında hemen susturuluyor, "Bir dakika, burada lider var. Onun dışında kimse konuşamaz" deniliyor ama Sayın Perinçek "Ülkeyi biz yönetiyoruz" diyor, ses çıkmıyor.

Sırası geldiğinde 28 Şubat'tan muzdarip geniş halk kitlelerin korkutmak gerektiğinde ki içinde biz de varız, hepimiz varız, "Bakın biz gidersek 28 Şubat zihniyeti gelir, kazanımlarımızı kaybederiz" diye konuşuyor ama Perinçek kanal kanal gezip "28 Şubat altın dönemini şimdi yaşıyor, bütün tarikatlarla, dini gruplarla mücadele şimdi yürüyor" diye konuşuyor kimse de "Sen kimsin, biz 28 Şubat şartları içinde onunla dişe diş mücadele ederek çıktık" diyemiyor. AK Parti bunu diyemiyor.

Aynı şekilde bizi kanallarına davet edip sonra da en nobran, en nezaketsiz, en kaba tavrı sergileyenler Perinçek karşısında sus-pus oluyorlar. Demek ki bütün bunları yan yana koyduğumuzda Perinçek'in görünmeyen bir gücü olduğu ve tanımlanmayan bir gücü olduğu aşikar. Kendisine de biçtiği güç vesayetçilik.

Çok önemsediğim için söylemiyorum, bana kalırsa gücü yok ve olamaz. Bir daha da 28 Şubat'ı savunanların bu ülkede gücü de zemini de olmayacak. Ama AK Parti geçmişte yaptığı bir hatayı tekrar yapıyor. Geçmişte seçimleri AK Parti kazandığı halde FETÖ denilen o hain çete defaatle bunları gündeme getirip uyarmamız rağmen Ankara'da devlet yapılarında hakim oldu. Bu bir yöntem şimdi de aynı yöntemi 28 Şubat'çılar, Perinçekvari yapılar kullanıyor. Hatta Sayın Bahçeli'nin oy oranı yüzde 9 görünüyorsa, oyunun çok ötesinde güç kazanmasının sebebi AK Parti'yi bir manivela olarak kullanmasındadır.