Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Davutoğlu, İsrail’e herhangi bir yaptırım uygulanmadığını belirterek iktidarı “Kimse şov yapmasın, hamaset yapmasın” sözleriyle eleştirdi. Davutoğlu ayrıca Cumhuriyet Bayramı’nda Türk donanmasını Vahdettin Köşkü’nde selamladığı için Erdoğan’a tepki gösterdi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TBMM’de Saadet Partisi ile ortak düzenlenen Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, Gazze’de sivilleri vuran İsrail’e yönelik herhangi bir yaptırım uygulanmadığı gerekçesiyle iktidarı eleştirdi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet’in 100’üncü kuruluş yılında Türk donanmasını Vahdettin Köşkü’nde selamlamasına değinen Davutoğlu, “Bence o donanma geçerken Sayın Erdoğan ya Topkapı Sarayı’nda ya da Dolmabahçe Sarayı’nda olmalıydı ve oradan selamlamalıydı. Çünkü o ikisi de hem devletimizin hem Osmanlı hem Cumhuriyet’in merkezi olmuş yerler” diye konuştu.
Davutoğlu’nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
“İKTİDAR SADECE CUMHUR İTTİFAKINA AÇIK BİR FİLİSTİN MİTİNGİ YAPTI”
*İktidar, Filistin konusunda 18 gün sustu Cumhuriyet Bayramının hemen öncesinde. Sadece Cumhur ittifakına açık bir miting. Sanki Filistin davası onların tekelindeydi. Sanki 18 gün susan onlar değildi bizdik. Sanki onların elinde icraat gücü yoktu da şikayet ediyorlardı. Şunu demek istiyorlardı. Filistin davasını tekelimize alır, istediğimiz zaman Filistin’den bahsederiz, istediğimiz zaman susarız, istediğimiz zaman zalimi ve mazlumu aynı yere koyarız, istediğimiz zaman hamaset yaparız. İşte biz bu tavra karşıyız. Öyle bir günde miting yapıldı ki… Aynı gün bir tarafta Gazze bir tarafta Cumhuriyet kutlamaları.
“CUMHURİYETİN SAHİBİ DE BİZİZ”
*Muhalefette ise, Hamas ile İsrail’i zalimlerle mazlumları bir araya getiren yorumlar yaptılar. Onlar da Cumhuriyeti tekellerine alıp Cumhuriyet ile Gazze karşılıklı bir şeymiş gibi kutuplaşmanın Cumhuriyet tarafında durdular. Biz daha ilk hafta sonu Temel Karamollaoğlu ile büyük bir miting gerçekleştirdik ve sesimizi yükselttik. Cumhuriyet’in kutlanması konusunda da bu tekeli kimseye bırakmadık. Kimse onurumuzu da hüznümüzü de tekeline almasın. Gazze’de dökülen her damla kanın, göz yaşının takipçisi, savunucusu da biziz. İstiklal ordularının ve Cumhuriyetimizin sahibi de biziz! Ne Gazze istismarı ne Cumhuriyet istismarı. Gerçek Anadolu insanı ikisinin de kıymetini bilir ikisine de ayağa kalkar.
*Birçok Batılı lider dün açıklamalar yaptılar “Gazze’de ateşkes için erkendir” Şunu demek istiyorlar. Yeteri kadar insan ölmedi daha. Yeteri kadar kadın, çocuk ölmedi. Vahşet izlenmedi. Yaklaşık 2 milyon 400 bin kişi 8 bin kişi şehit edilmiş. Amerikan Başkanı Biden’a seslenmek istiyorum. Sayın Biden, ne demek biliyor musunuz 2 milyon 400 bin kişiden 8 bin kişinin ölmesi? 331 milyonluk ABD’de 1 milyon kişinin ölmesi demek. 300 bin çocuğun ölmesi demek. 230 bin kadının ölmesi demek.
*Bugünkü şartlarda ne yapılmalı? İsrail büyükelçisini derhal geri gönderin demiştik. O İsrail büyükelçisi bu ülkede başbakanlık yapmış birine yani bana tweet üzerinden hakarette bulunmuştu. Bekledim Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi Başbakanı’na sahip çıksın diye. Çağırsın İsrail büyükelçisini “Bu ne rezalettir?” desin diye. Ama olmadı. Biz bunun hesabını bir gün sormayı biliriz. Kenara koyalım.
“İSRAİL KONUSUNDA İLK ADIMI SİZ ATMADINIZ?”
*Ancak “İsrail büyükelçisini gönderin” dedik göndermediler. İsrail büyükelçisi kendisi kalktı gitti. Oradan da “Türkiye ile ilişkileri gözden geçireceğiz” diye bugünlerde sert açıklamalar geliyor. Niye önce siz adımı atmazsınız? Niye hala İsrail büyükelçisi gittiği halde Türkiye büyükelçisi tedavülde durur?
“ERDOĞAN DOLMABAHÇE YA DA TOPKAPI SARAYI’NDA OLMALIYDI”
*Bence o donanma geçerken Sayın Erdoğan ya Topkapı Sarayı’nda ya da Dolmabahçe Sarayı’nda olmalıydı ve oradan selamlamalıydı. Çünkü o ikisi de hem devletimizin hem Osmanlı hem Cumhuriyet’in merkezi olmuş yerler.
*Ama arkadaşlar bütün yedi düvelin donanması Doğu Akdeniz’de bizim donanma Boğaz’da. Eğer güç göstereceksiniz İskenderun ve Kıbrıs açıklarına dizersiniz donanmayı, burası benden sorulur dersiniz. Güç gösterisi budur.
“TÜRKİYE’DE KARA İMAR DÜZENİ VAR”
*Kentsel dönüşüm yasası önemli. Türkiye’nin geleceği için savaşlar kadar tehlikeli olan şey deprem ve afetler. Son depremde bir savaşta kaybedecek kadar insanımızı kaybettik. Sadece afet mi bu? O şehirler nasıl inşa edildi? Nasıl izinler alındı? Kentsel dönüşüm yasası esas itibarıyla gereklidir. Ama önce imar yasası lazım. Başbakanlığımın son döneminde yolsuzlukların sona ermesi için verdiğim mücadelede en kilit anahtar imar yasasıydı. Onu engellediler. Kara imar var. İzinsiz ruhsatsız bir düzen. İmar yasası bütünüyle çıkmadan kentsel dönüşümün bir anlamı yoktur.
KANAL İSTANBUL TEPKİSİ
Kentsel dönüşüm yasasıyla birlikte imar yasası şarttır. İstanbul yasası şarttır. Özel bir İstanbul yasası çıkarılmalıdır. Bu yasanın birinci maddesi de ‘İstanbul’a ihanet olan Kanal İstanbul asla yapılmayacaktır’ olmalıdır.