'Desteğin Parçası'

ABD öncülüğündeki koalisyonun 200'den fazla sivilin katledildiği Musul'daki hava saldırılarını savunan sözcü, "Burada bağımsız bir şekilde hedef alma söz konusu değil. Bunun yakın hava desteği kapsamında icra edilen bir harekat olduğunu not etmekte fayda var. Bunlar sahada savaşan güçlere verilen doğrudan desteğin parçası" dedi.

Eklenme Tarihi: 28 Mar 2017
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
'Desteğin Parçası'

ABD Savunma Bakanlığına (Pentagon) telekonferansla bağlanan Albay Thomas, Irak ve Suriye'de son haftalarda büyük sivil kayıplarına yol açan hava saldırılarıyla ilgili soruları yanıtladı.

Geçen hafta yüzlerce sivilin ölümüne sebep olan Rakka'nın Mansura beldesinde ve Tabka ilçesinde ve Musul'un batı yakasında yapılan hava saldırıları ile Halep'in Cina köyünde yapılan cami saldırısında söz konusu olan sivil kayıplarına ilişkin değerlendirme çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Albay Thomas, yapılan incelemelerin iki ile üç hafta arasında sonuçlanmış olacağını söyledi.

'DOĞRUDAN DESTEĞİN PARÇASI'

ABD öncülüğündeki koalisyonun 200'den fazla sivilin katledildiği Musul'daki hava saldırılarını savunan sözcü, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

"Burada bağımsız bir şekilde hedef alma söz konusu değil. Bunun yakın hava desteği kapsamında icra edilen bir harekat olduğunu not etmekte fayda var. Bunlar sahada savaşan güçlere verilen doğrudan desteğin parçası. Sahadaki güçlere destek amaçlı olarak meşru askeri hedeflere ateş ediyoruz. Bize DEAŞ'ın ateş siperi olarak bildirilmiş bir yapıya ateş ettiğimizde, gerek o yapının tamamını veya spesifik bir kısmını hedef alırken bunu tamamen sahadaki güçlere destek olarak yapıyoruz."

Albay Thomas ayrıca "Basında yer alan binaların üzerine değil hemen yakınına hava saldırısı düzenlediğimizi biliyoruz. Bazen 100 metre bazen de 10 metre yakınına düşüyor mühimmatımız ama silahlarımız oldukça isabetli." ifadelerine yer verdi.

'SOKAK ÇATIŞMALARI ŞİDDETLENECEK'

Musul'un batı yakasının yoğun nüfuslu mahallelerine girdikçe sokak çatışmalarının şiddetleneceğini ve buna paralel olarak atılan bomba sayısının artacağını ifade eden sözcü, sivil kayıplarındaki artış konusunda kaygılarının arttığını söyledi.

"Artan sivil kayıplarını dikkate alacak şekilde ABD Musul'da angajmanında değişikliğe gidecek mi?" şeklinde bir soru üzerine Thomas, "Amerikan askerlerini Iraklı ortaklarımıza uygun şekilde olabildiğince yakın mesafede tutmak hem düşmanla mücadelede çok daha etkili olması bakımından hem de sahada ne olup bittiği konusunda ilk elden kaynağa sahip olma fırsatı vermesi bakımından önemli olacaktır." cevabını verdi.

Sözcü, bununla birlikte angajman konusunda bir değişikliğe gitmeyeceklerini, süreç ve prosedürlerin uygun olduğunu ama bu prosedürleri en doğru bir şekilde uygulamaya çalıştıklarını ifade etti.

Musul'da sivil kayıpların yol açan saldırıların incelemesinin koalisyon için en öncelikli iş olduğunu kaydeden sözcü, "Son on gün içerisinde çekilmiş 700 ayrı saldırı videosunu inceliyoruz. Bu sayı kabaca atılmış mühimmat sayısına tekabül ediyor." dedi.

Son günlerde tartışma konusu olan sivil kayıpları ile ilgili başta keşif uçuşları ve saldırı videoları olmak üzere sosyal medya ve basında yer alan haberler ile Irak resmi makamlarından da bilgi toplandığını söyleyen Thomas, yapılan incelemelerden hiç birinin henüz resmi bir yasal soruşturma aşamasına getirilmediğini ifade etti.

KATİL ABD'Lİ: BİZDEN DAHA HASSAS DAVRANAN KİMSE YOK

Sivil kayıplarının olduğu birçok yere karadan girme imkanlarının zor olduğunu aktaran Thomas, Musul'da Irak güvenlik güçleri bölgeyi DEAŞ unsurlarından temizledikçe ABD'li yetkililerin sahada inceleme yapacağını kaydetti.

Diğer taraftan, ABD Savunma Bakanı Jim Mattis ise Katar'ın Savunmadan Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Khalid bin Mohammed al-Attiyah ile görüşmesinden hemen önce bir gazetecinin "Musul civarında artan sivil kayıplarından endişeli misiniz?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Sivillere karşı bizden daha hassas davranan başka bir güç yok. Düşmanın kadın ve çocukların arkasında saklandığı bir savaş alanının insani bir kalkan olduğunun da farkındayız. Dolayısıyla biz de masum insanların hayatlarını kaybetmesini veya yaralanmasını en aza düşürmek üzere insani olarak elimizden geleni yapacak şekilde yolumuza devam ediyoruz."