Dilipak'tan Erdoğan'a Tepki: Kur'an okuyan bir Cumhurbaşkanı buna nasıl imza atar?

Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanlığı'nın kalkınma planında yer alan 61. madde üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki gösterdi.

Eklenme Tarihi: 06 Ağu 2021
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Dilipak'tan Erdoğan'a Tepki: Kur'an okuyan bir Cumhurbaşkanı buna nasıl imza atar?

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü “11. Kalkınma Planında, 2023 hedefinde NeuraLink” başlıklı yazısında, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın kalkınma planında yer alan 61. maddeyi ele aldı.

Plandaki, “Sağlık bilimlerinin gelişimiyle biyoteknolojik ürün ve bireyselleştirilmiş ilaçlar gelişmekte, vücut değerlerini ölçen deri altı çipler, akıllı saatler ve bileklikler gibi giyilebilir sağlık teknolojilerinin çeşitlenmesi ve kitlesel kullanımlarının yaygınlaşması beklenmektedir.” ifadelerini değerlendiren Dilipak, “Kur’an-ı Kerim okuyan bir Cumhurbaşkanına; bunu kimler ve nasıl imzalatabiliyorlar!” dedi.

BİYOLOJİK CİNSİYETİ, YASAMIZA SOKTULAR

Abdurrahman Dilipak, “Bu plana bakarak 2023’ün Cumhuriyetin 100. Yılı olduğunu söylemek mümkün değil. Bu plan bu şekli ile başka örnekleri ile birlikte incelediğimizde Yeni Dünya Düzeninin 2025 hedefine bizi hazırlamak için bir plan sanki. Evet, daha bugünden nüfus cüzdanlarımıza GENDER yazdılar. Yaratılışı reddeden biyolojik cinsiyeti, yasamıza soktular.” diye yazdı.

'KUR'AN OKUYAN BİR CUMHURBAŞKANI NASIL İMZALAYABİLİYOR'

Bir arkadaşının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunların farkında olup-olmadığını sorduğunu aktaran Abdurrahman Dilipak, şöyle devam etti:

“Ama peki bunu ona kim imzalatabiliyor? Onun adına bunları talimat olarak bütün devlet kurumlarına, mülki idare amirlerinin masasına kim koyduruyor?Evet, Kur’an-ı Kerim okuyan bir Cumhurbaşkanına; bunu kimler ve nasıl imzalatabiliyorlar!

Tek örnek bu değil. Buna benzer daha birçok örnek verebiliriz. Akıllı evler, akıllı şehirler, milli aşı, yeni gıda teknolojileri gibi daha birçok konu var anlatılacak. Kenevir ya da yerli tohum konusu önündeki engeller var. Halka verilen sözler ayrı, resmi belgelere geçirilen ve kamu otoritelerine yazılı emirle tamim edilenler farklı.

Uluslararası sistem Türkiye’yi İslam dünyası için rol model olarak kullanmak istiyor. Hilafet, yeni Osmanlıcılık imajını kendi lehine bir fırsata dönüştürmeye çalışıyorlar sanki. Türkiye’yi kara koyunlar için ak koyun gibi kullanmak istiyor olabilir mi! İstanbul Sözleşmesi’nin, Lanzorette’nin imzalatılması da öyle olmadı mı? CoVID konusunda da DSÖ üzerinden bizi İslam dünyasına örnek göstermediler mi? Yerli ve milli aşı kampanyası ile birçok İslam ülkesini bizim üzerimizden aşılamalarından endişe ederim.

Aslında yazacak daha çok şey var da. Bugün tek bir örnek üzerinden konuyu gündeme getireyim istedim.

Yoksa sağlık, gıda, teknoloji üzerinden öyle planlar hazırlanıyor ki, eğitim, milli güvenlik, daha birçok konuda inşallah gelecek günler geçen günleri aratmaz. Ama kendimizi değiştirmezsek, olacakları görmek için keramet sahibi olmaya gerek yok.

Selam ve dua ile.”