Dinin Siyasi Çıkarlar için Kullanılması En Büyük İhanettir!

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu "Konya Dostları Platformu" iftar programında, "Siyasal ve ekonomik çıkarlar bağlamında dinimizin değerlerinin hoyratça kullanılması, kim tarafından olursa olsun, en büyük ihanet eden olur. Bu değerlerin çıkarlara alet edilmesine asla göz yummayacağız." dedi.

Eklenme Tarihi: 03 Haz 2019
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Dinin Siyasi Çıkarlar için Kullanılması En Büyük İhanettir!

"Kadir gecesi ile bayram arasında Konya’daysanız yapmanız gereken tefekkürdür" diyen Davutoğlu sözlerini "muhasebeye ihtiyacımız var" diyerek sürdürdü.

"Bizler nesle nasıl hesap verebileceğimizin muhasebesini yapmalıyız.... Peki nedir muhasebe? 'Kaybettiğimiz değerleri nasıl kazanacağız?' diye sormazsak bu muhasebeden alnı ak çıkamayız. Geçtiğimiz aylarda Katar’da bir konferansta bir soru soruldu; 'İslam dünyasında gördüğünüz en temel eksiklik nedir?' diye... Düşünce özgürlüğünün temeli insan haysiyetidir. Bu dönemde önce her birimizin düşüncelerini rahatça ifade edebileceği bir zemine ihtiyaç var. Maalesef bugün İslam dünyasının birçok köşesinde bu temel problemle karşı karşıyayız. Kınayanın kınamasından, tehdit edenin tehdit etmesinden çekinmeden konuşalım."

Davutoğlu "Susan bir toplumdan daha tehlikelisi yoktur" dedi ve "Hikmetli bir lisan ile birbirimize hitap ederek bugünlerde çok açık bir muhasebe yapmak zorundayız" ifadelerini kullandı.

"Düşünen toplumlar hiçbir büyük oyunun kurbanı olmazlar... Eğer yakınlarımızı kayırmaya başlamışsak, emaneti ehline veremez haline geliriz.... Bir makama gelişin temel ölçüsü ehliyet olmadıkça bir toplumda etkin bir yönetim kurulamaz."

Ahmet Davutoğlu konuşmasında yeni bir vizyona ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı:

"Siyasal ve ekonomik çıkarlar bağlamında dinimizin değerlerinin hoyratça kullanılması, kim tarafından olursa olsun, en büyük ihanet eden olur. Bu değerlerin çıkarlara alet edilmesine asla göz yummayacağız. Ankara’daki konuşmamda yeni bir vizyona ihtiyaç var demiştim. Evet insanlığın yeni bir vizyona ihtiyacı var. Bizim yeni sloganlara, üst söylemlere değil, yeni bir hale ihtiyacımız var. Peki nasıl bir hal? Öyle bir hal ki; kibrin yerini tevazunun, öfkenin yerini muhabbetin, nefret söyleminin yerini muhabbet söyleminin, her gün değişen tavırların yerini ilkeli tutarlı tavırların, takiyenin yerini şeffaflığın aldığı yeni bir hale ihtiyacımız var. Bizler yeni bir hal ile hallendikçe biliniz ki karşı karşıya kaldığımız problemleri birer birer çözecek güce kavuşuruz. Ama bu yeni hali bir davranış, duruş olarak ortaya koymadıkça sadece kazanımlarımız olan özgürlüklerimizi değil temel değerlerimizi de yitirir."

Davutoğlu konuşmasının sonunda yeni "hal" vurgusu yaptı:

"Temel değerlerimizi yitirmemek için hepinizi yeni bir vizyonla yeni bir hal ve hallenmeye davet ediyorum. Bu yeni hal bir milletin geleceğine hitap edebilecek olan yeni bir duruşun eseri olacaktır. Özetle Ya yeni hal, ya izmihlal"