Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ile ifade özgürlüğünün anayasal güvence altında olduğunun altı çizildi.
Güvenlik güçlerinin, bugüne kadar her olayda olduğu gibi bundan sonra da kanunların verdiği yetkiyle görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye devam edeceğini söyleyen açıklamada, "Üniversite dışından ve terör örgütü iltisaklı çevrelerin olaylara sızma ve kışkırtma girişimleri tespit edilmiş olup, protesto hakkını aşan bu yasa dışı eylemlere karşı kanunlarımız çerçevesinde gerekli ve orantılı önlemler alınmaktadır." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, "Yasa dışı yollara tevessül eden grupları kışkırtıcı ve illegal eylemleri teşvik edici bir dil kullanmama konusunda söz konusu çevreleri uyarıyoruz." denilerek, yakın dönemde "gelişmiş" demokrasi olarak adlandırılan pek çok ülkede yönetimler aleyhine en küçük bir itiraza karşı dahi masum ve sivil vatandaşlara karşı güvenlik güçlerinin orantısız şiddet görüntülerinin halen hafızalarda olduğu belirtildi.
Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan olayları ve Türkiye'nin bu olaylarla hukuk çerçevesinde yürüttüğü mücadeleyi görmezden gelerek Türkiye'ye demokrasi ve hukuk dersi vermeye kalkanlara aynaya bakmaları tavsiye edilen açıklamada, "Türkiye'nin içişlerine müdahale etmeye kalkışmak kimsenin haddi değildir." vurgusu yapıldı.
Açıklamada, Türkiye'nin, Anayasa'da güvence altına alınan temel hak ve özgürlükleri koruma konusundaki iradesini gerçekleştirmekte olduğunu reform adımlarıyla gösterdiği belirtilerek, bununla birlikte terör örgütleri ve terörle iltisaklı çevrelerin bu alanlardaki istismarına karşı mücadelesini sürdürmekte de kararlı olduğunun altı çizildi.