Dışişleri Bakanlığı’ndan AB’nin, ’KKTC’ açıklamasına tepki

Dışişleri Bakanlığı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin (KKTC) Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olması hakkında AB Dış İlişkiler Servisi tarafından yapılan açıklamanın tümüyle reddedildiğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, AB’nin, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üyeliğine ilişkin yaptığı açıklamanın reddedildiği belirtildi. Açıklamada, “KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olması hakkında bugün AB Dış İlişkiler Servisi tarafından yapılan … Dışişleri Bakanlığı’ndan AB’nin, ’KKTC’ açıklamasına tepki Devamı »

Eklenme Tarihi: 12 Kas 2022
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 12 Kas 2022
Dışişleri Bakanlığı’ndan AB’nin, ’KKTC’ açıklamasına tepki

Dışişleri Bakanlığı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin (KKTC) Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olması hakkında AB Dış İlişkiler Servisi tarafından yapılan açıklamanın tümüyle reddedildiğini bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, AB’nin, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üyeliğine ilişkin yaptığı açıklamanın reddedildiği belirtildi. Açıklamada, “KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olması hakkında bugün AB Dış İlişkiler Servisi tarafından yapılan açıklamayı tümüyle reddediyoruz. Kıbrıs Adası’ndaki iki devletten biri olan KKTC’nin gözlemci üyeliğine ilişkin karar, 11 Kasım 2022 günü Semerkant’ta yapılan, Sayın Cumhurbaşkanımızın da katıldıkları Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesinde oybirliği ile alınmıştır. Zirve Bildirisinde de ifade edildiği üzere, Kıbrıs Türkleri Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır, Türk Devletleri ile her alanda ilişki kurup geliştirmesi en doğal hakkıdır” denildi.

’ULUSLARARASI TOPLUMUN ARTIK KKTC’Yİ TANIMASI GEREKİR’

Birliğin iki yüzlülüğünü bir kez daha açıkça ortaya konduğu kaydedilerek, “AB’nin, BM Genel Sekreterinin çağrısı hilafına Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplumun saygın bir üyesi olmasını engellemeye çalışması iyi niyetle bağdaşmadığı gibi, GKRY’nin ve Yunanistan’ın kısır politikalarının esiri haline gelmiş olan Birliğin iki yüzlülüğünü bir kez daha açıkça ortaya koymaktadır. Kıbrıs Adasında adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak Kıbrıs Türk halkının 1963ten beri gasp edilen müktesep egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle başlayacak bir sürecin ardından sağlanabilir. Bunun için uluslararası toplumun artık Kıbrıs Rum tarafını Adanın tek sahibi olarak gören tavrından vazgeçmesi ve KKTC’nin tanıması gerekir. Türkiye her hal ve karda, KKTC’nin yanında durmaya ve tüm uluslararası platformlarda Kıbrıs Türkünün sesi olmaya devam edecektir” ifadelerine yer verildi.