Müftüoğlu, Avrupa Parlamentosunca AB Komisyonu’nun 2016 Türkiye Raporu’na dayanarak hazırlanan ve bugün AP Genel Kurulunda kabul edilen Türkiye kararı hakkında bir soruya cevaben açıklama yaptı.
AP kararının 'taraflı ve objektiflikten uzak şekilde belirli çevrelere hizmet etmek üzere' hazırlandığını ve bu kararın Türkiye-AB ilişkilerine olumlu bir katkısı olmayacağını ifade eden Müftüoğlu, şöyle devam etti: “Bu kararın, kısa bir süre içerisinde üç AB Komiseri’nin ülkemizi ziyaret ettiği ve her iki tarafın da ilişkileri geliştirmek için çaba sarfettiği bir döneme denk gelmesi ayrıca talihsiz bir gelişmedir. Türkiye-AB ilişkilerinin temeli ve ülkemizin stratejik önceliği tam üyelik olup bu hususta en önemli araç katılım müzakereleridir. AP’nin müzakerelerin ve fonların askıya alınmasına dair benimsediği dil teşvik edici ve yapıcı olmaktan uzaktır. Kararda insan hakları alanında ülkemize haksız eleştiriler yöneltilirken bu konuların istişare edilmesinin doğru yolu olan Yargı ve Temel Haklarla ilgili 23. ve Adalet, Özgürlük ve Güvenlik başlıklı 24. fasılların müzakereye açılması yönteminin siyasi nedenlerle engellenmiş olmasına değinilmemesi açık bir çelişkidir. Benzer şekilde, ülkemizin zor bir dönemden geçmekte olduğu hususu zayıf ifadelerle de olsa teslim edilirken, müzakere eden aday ülke olan ve önemli bir ortak olarak görülen Türkiye’den hak ettiği desteğin esirgenmesi, çelişkili yaklaşımın ve vizyon eksikliğinin bir diğer göstergesidir. Asılsız iddialara ve iftiralara dayanan bu karar söz konusu kurumun itibarını ayaklar altına almaktadır. Bu karar tarafımızdan yok hükmünde sayılmaktadır.”
Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını öneren rapor 477 'evet' oyuyla Avrupa Parlamentosu'nda (AP) kabul edildi. AP Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Kati Piri tarafından kaleme alınan karar tasarısı şeklindeki raporun kabul edilmesiyle, üyelik müzakerelerinin başladığı 2005 yılından bu yana ilk defa bir Avrupa Birliği (AB) kurumu, bu müzakerelerin resmen askıya alınması çağrısında bulunmuş oldu.
AP, Kasım 2016'da aldığı bir diğer kararda da üyelik müzakerelerinin 'dondurulması' çağrısında bulunmuştu. Kararın bağlayıcılığı bulunmuyor. Ancak Avrupa Parlamentosu tarihinde ilk kez bir ülke ile genişleme müzakerelerini dondurma çağrısı yapmış oldu.