Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, yazılı açıklamasında, Libya Siyasi Anlaşmasının ve 2259 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararının lafzı ve ruhunun öncelikle Libya’nın tek meşru temsilcisi olarak kabul edilen Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin desteklenmesini ve güçlendirilmesini amaçladığını, tüm BM üyelerine bu yönde çağrıda bulunduğunu hatırlattı. Aksoy'un açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Buna mukabil, Libya Siyasi Anlaşması ve BMGK'nın 2259 sayılı kararının hilafına sözde Libya Ulusal Ordusu tarafından başta başkent Trablus’a yönelik olmak üzere aylardır sürdürülen dış askeri destekli saldırılar karşısında Arap Ligi’nin sessiz kaldığı, kararlı ve uluslararası meşruiyetin yanında bir tutum ortaya koyamadığı da ortadadır. Türkiye, Libya’da siyasi bir çözüm sağlanabilmesi için öncelikle saldırıların durdurulması ve derhal tam ateşkes sağlanması gerektiğini başından beri savunagelmiştir. Bu çerçevede, Berlin Süreci’ne aktif ve yapıcı katkı sağlamaktadır. Libya’da, Libyalıların öncülüğünde ve sahipliğinde kapsayıcı ve kalıcı siyasi çözümün, askeri yöntemlerle oldubittiler yaratmak peşinde koşanların cesaretlendirilmesiyle değil, caydırılmasıyla mümkün olabileceğini hatırlatmakta da yarar buluyoruz. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Libya’nın meşru temsilcisi olan Ulusal Mutabakat Hükümetini desteklemeye devam edecek; Libya halkının kalıcı barış ve istikrara kavuşması için her türlü çabayı göstermeyi sürdürecektir."