Diyanet İşleri Başkanı: Bazı fıkhi hükümleri güncellemek, dinde reform yapmak anlamına gelmez

Erbaş, "Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkhi hükümleri değişen şartlara göre güncellemek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir." açıklamasında bulundu.

Eklenme Tarihi: 17 Mar 2018
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Diyanet İşleri Başkanı: Bazı fıkhi hükümleri güncellemek, dinde reform yapmak anlamına gelmez

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkhi hükümleri değişen şartlara göre güncellemek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir." açıklamasında bulundu.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkhi hükümleri, değişen şartlara göre güncellemek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Aslında bu davranış, İslam'ın evrensel hakikatlerini, onların özüne dokunmadan her çağa ve topluma aktarmak ve vahyin ışığında hayata rehberlik etmek demektir." şeklinde konuştu.

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığınca Haymana ilçesinde düzenlenen 34'üncü İl Müftüleri İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 4 gün süren toplantıda önemli konuları ele aldıklarını söyledi.

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının hizmetlerini değerlendirmek, amaç ve uygulama birliği sağlamak, teşkilat mensupları arasında iletişimi güçlendirmek, bilgi ve tecrübe paylaşımı aracılığıyla verimliliği artırmak üzere düzenlenen 34. İl Müftüleri İstişare Toplantısı'nın 14 maddeden oluşan sonuç bildirgesini okudu.

İslam'ın bütün insanlığın huzur ve mutluluğu için gönderildiğini, kıyamete kadar baki kalacak hak dini olduğunun altını çizen Erbaş, İslam'ın zaman ve mekana göre değişmeyen, başta tevhid olmak üzere inanç ve ibadet esaslarına dair sabiteleri, varoluşa, insana, hayata, çevreye dair evrensel ilkeleri ve ahlaki değerleri olduğunu aktardı.

Bununla birlikte İslam alimlerinin bireysel ve toplumsal hayatın değişen ve gelişen ihtiyaçlarına yönelik yine kitap ve sünnete dayanan bir "Fıkıh Usulü" geliştirdiklerini vurgulayan Erbaş, şöyle devam etti:

"Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkhi hükümleri, değişen şartlara göre güncellemek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Aslında bu davranış, İslam'ın evrensel hakikatlerini, onların özüne dokunmadan her çağa ve topluma aktarmak ve vahyin ışığında hayata rehberlik etmek demektir. Kesin ve açık bir nassın olduğu yerde içtihad edilemeyeceği gibi, böyle bir nassın olmadığı konularda zamanın değişmesine bağlı olarak hükümlerin de değişebileceği malumdur."

"Yetkin olmayan kişi ve grupların dini söylem ve uygulamalarına itibar edilmemelidir"

Erbaş, şu değerlendirmede bulundu:

"Değerlerimizi tahrif eden ve din adına korku salan terör örgütlerine referans olan bu anlayış, bilhassa gençlerimizin zihninde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Başkanlığımız, sağduyuyu, itidali ve birlikte yaşamayı esas alan, kültürü, sanatı, hikmeti ve estetiği ihmal etmeyen, kuşatan ve kucaklayan bir din anlayışıyla İslam'ın barış ve merhamet mefküresini, milletimize ve insanlığa ulaştırmak için yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği hizmetleri artırarak devam ettirme azim ve kararlılığındadır."