Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Ayasofya'nın ibadete açılması çok mutlu eder

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya'nın toplu ibadete açılması tartışmasıyla ilgili "Elbette Ayasofya’nın ibadete açılması çok mutlu eder. İnşallah açılır. Açılırsa Diyanet İşleri Başkanlığı olarak tüm camilerimizde olduğu gibi yine dini hizmetlerimizi vereceğiz" dedi.

Eklenme Tarihi: 12 Haz 2020
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Ayasofya'nın ibadete açılması çok mutlu eder

Hürriyet yazarı Nedim Şener, Ayasofya'nın toplu ibadete açılması tartışmasıyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile konuştu. Şener, Erbaş'ın “Peki Ayasofya’daki mozaikler ne olacak?” sorusuna şu yanıtı verdiğini aktardı:

“Gelişmeleri yakinen biz de takip ediyoruz. Elbette Ayasofya’nın ibadete açılması çok mutlu eder. İnşallah açılır. Açılırsa Diyanet İşleri Başkanlığı olarak tüm camilerimizde olduğu gibi yine dini hizmetlerimizi vereceğiz.

Biliyorsunuz, Ayasofya’nın mülkiyet yönünden tasarrufu Vakıflar Genel Müdürlüğü uhdesinde. Biz dini hizmetlerle ilgileniyoruz. Ancak Ayasofya’da bulunan mozaik ve resimlerle ilgili kişisel görüşüm yerine Din İşleri Yüksek Kurulu’nun kararı önemli olacaktır. Elbette oradaki tarihi eserlerin korunması ve tarihi eserlere zarar verecek bir durum olmaması önemli. Bu konuda yazılı başvuru yapıldığında, kurul bir karar açıklayacaktır.”

"Benim görev yaptığım dönemde açılmasını çok isterdim"

Şener, konuyla ilgili olarak eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile de görüştüğünü söyledi. Şener, Görmez'in şu ifadeleri kullandığını kaydetti:

"Benim görev yaptığım dönemde açılmasını çok isterdim, şahsi olarak çok mutlu olurdum. Ama olsun, önemli olan açılmasıdır. Ayasofya’nın cami olarak kullanılması konusunda Batı kaynaklı bir tartışma da yapılıyor. Ayasofya’yı kilise olarak görenler bile var. Oysa 1453’ten beri Ayasofya camidir. Cami olarak kullanılması da burayı ibadethane olarak inşa edenlere saygıdır.

Şöyle anlatayım: Fatih İstanbul’u fethettiğinde buraya zarar vermemiş, bilakis kendisi de onların ibadethane olarak kullandığı yeri kendisine ibadethane olarak görmüş, o yapıya da saygı göstermiştir. Gidin Batı ülkelerine, Osmanlı döneminden kalan Mimar Sinan eserleri dahil birçok ibadethane o kadar ahlaksızca amaçlar için kullanılıyor ki... Ama bizler Ayasofya’yı kendimize cami olarak belirleyerek onu saygımızı da göstermiş bir milletiz. Şimdi geleyim Ayasofya’daki mozaiklerin ibadete engel bir durum olup olmadığına... Önce şunu söyleyeyim: Hiçbir ilmihal kitabında ‘Resim olan yerde namaz kılınmaz’ diye bir ibare bulamazsınız, sadece mekruhtur, yani tercih edilmemesi istenir. Ayrıca kıble yönünde resimler olmadığı için ibadet etmeye bir engel yok.”