Lübnanlı Güvenlik Uzmanı ve Analist Emin Hutayt, yaptığı açıklamada İslam İşbirliği Örgütü’nün İstanbul’da yaptığı olağanüstü toplantının sonuç bildirisinde kullandığı “Doğu Kudüs” ifadesinin ABD Başkanı Donald Trump’ın kararından daha tehlikeli olduğunu söyledi.
BU KARAR İSRAİL İŞGALİNİ TANIMAK
Arap ve İslam ülkelerinin ilk defa kullandığı “Doğu Kudüs” ifadesinin Kudüs’ün bölünmesini ve İsrail işgalini tanımak anlamına geldiğini savunan Emin Hutayt, bu ifadenin Kudüs’ün bölünmesini reddeden BM kararlarına da aykırı olduğunu belirtti.
İslam İşbirliği Örgütü’nün İstanbul zirvesinde yayımladığı sonuç bildirisine tepki gösteren uzmanlardan biri de Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Ramazan Gözen.
İSRAİL'İN TEORİSİNE UYGUN
Prof. Ramazan Gözen de İslam İşbirliği Örgütü bildirisi üzerine yaptığı açıklamada şu ifadelerde bulundu:
"İİT'in Doğu Kudüs kararı; BM Genel Kurulu'nun 1947'de 181 sayılı kararıyla belirlenen Kudüs'ün uluslararası bölge statüsünü "resmen" bitiriyor. Kudüs'ün Doğu-Batı şeklinde bölünmesini onaylıyor. İsrail'in Batı Kudüs'ü işgalini görmezden geliyor.
Buna karşın karar, genelde kabul edilen Filistin sorununa "İki Devletli Çözüm", yani Batı Kudüs başkentli İsrail ve Doğu Kudüs başkentli Filistin kurulması için "siyasi" bir karardır. Şimdi önemli olan; bu kararı İsrail'e fiilen uygula(t)mak ve dünyaya kabul ettirebilmektir.
Keşke, 7 yıllık medeniyetler beşiği olan Kudüs tüm dinlere ve hatta insanlara açık "uluslar ötesi bölge" olarak kalabilse, en azından İsrail'in veya başka bir ülkenin işgalinden kurtulmuş bir merkez olabilse/ydi...
İİT Kudüs kararına, İsrail ve ABD çok memnun olmayabilirler, ama çok sert tepki göstereceklerini hiç sanmıyorum...Zira karar hemen her devletin ve hatta İsrail'in bile teorik olarak kabul ettiği "İki Devletli Çözüm Formülü"ne uygundur.
Aynen yazdığım ve tahmin ettiğim gibi, Netanyahu'dan İİT kararına yumuşak tepki geldi: "Kudüs'ün sadece İsrail'in başkenti olduğunu söylemiyoruz..." demiş."