Doğu Türkistan'daki toplama kamplarını ortaya çıkaran Alman analist: Hedef kültürel soykırım

Doğu Türkistan'da sistematik katliam ve işkenceler uygulayan Çin, eğitim adı altında toplama kamplarında tuttuğu Uygurlara kimliklerini ve dinlerini unutturmaya çalışıyor. Çin, asimilasyon politikaları kapsamında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü toplama kamplarında tutuyor.

Eklenme Tarihi: 09 Ağu 2019
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Doğu Türkistan'daki toplama kamplarını ortaya çıkaran Alman analist: Hedef kültürel soykırım

Sincan özerk bölgesinde 1 milyona yakın Uygur Türkü’nün kamplara toplandığını tespit eden kişi olarak tanınan Alman analist Adrian Zenz kamuoyunu daha büyük bir felakete karşı uyarıyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung’a konuşan Zenz, Sincan bölgesindeki sözde eğitim kamplarının uzun vadeli bir asimilasyon politikası olduğuna dikkat çekerek hükümet belgelerinde “bütüncül bir şemaya“ ulaştığını ve buna göre bölgediki Müslümanların gelecek jenerasyonlarda kimliklerinin ve dinlerinin yok edilmesinin hedeflendiğini söylüyor.

1 MİLYON RAKAMINI O ORTAYA ATTI

Zens kendine has yöntemlerle yaptığı Çin araştırmaları ile tanınıyor. Alman analist geçtiğimiz yılın Mayıs ayında Sincan bölgesindeki kampları, devletin ihaleleler için verdiği ilanları takip ederek tespit etmişti. Zens internette ayrıntıları yayınlanan ihale koşulları üzerinden bu kamplarda yüzbinler hatta milyonlarca insanın toplandığını tahmin etmişti. Zens tahminlerinin kesin olmayan bilgilere dayandığını kabul ediyor. Ancak yaptığı tespitler inandırcı bulunuyor. Sincan’daki asimilasyon faaliyeteleri hakkında daha önce de kismi bilgiler bulunuyordu. Ancak Zenz’in araştırmalarına kadar kampların hangi boyutlarda olduğu bilinmiyordu. 1 milyon Uygur'un kamplara toplandığı dünya medyasının gündemine Zens’i tespitlerinden sonra geldi.

BEYİN YIKAMA FAALİYETLERİ

Çin hükümeti Zenz’in araştırmaları yayınlanana kadar bu kampların varlığını inkar ediyordu. Ancak Zins, Çin internetinin ücra köşelerinde devletin resmi programı olarak eğitim kampları uygulamaları hakkında bilgiler buldu. Zenz’in eğitim kampları hakkında Çin kaynaklarında bulduğu bir diğer kavram da “xinao“ (Beyin Yıkama). Zins bu tespitlerle Sincan’da yıllardır beyin yıkama uygulamalarının yapıldığını ispatladı.

LOKAL SAYFALARDAN BULUYOR

Zenz, Çin gibi dikta bir yönetimin bu denli önemli bilgilerin internette dolaşımına nasıl izin verdiğine ise “Bu bilgileri daha çok taşradaki lokal resmi kurumların internet sayfasında buluyorum. Bunlar muhtemelen konunun ciddiyetini kavrayamayan yerel idareciler. Ayrıca Çin’de yolsuzlukla mücadale kanunlarına da müteşekkir olmamazı gerekiyor. Bu kapsamda resmi kurumlar ihalelerdeki tüm belgeleri açıklamak zorunda“ diyor. Kamplar hakkında ayrıca yemek ihaleleri araştırmaları da fikir veriyor. Zens açıklamak istemediği başka yöntemlerle de bazı bilgileri ulaştığını dile getiriyor.

GÖNÜLLÜ YAPIYOR

Zenz bu çalışmaları gönüllü olarak yapıyor. Aslında IT branşında çalışan bir işletmeci. Çinçe'yi kendi imkanları ile öğrendi ve 2006-2008 yılları arasında Tibet'de doktora çalışması için bulundu. 2007 yılında da Sincan’a turist olarak gitti. Çalışmaları için para almıyor. Motivasyonu ise kendi tabiri ile dini bir motivasyon. Bu çalışmalarda önünü tanrının tayininin açtığını söylüyor. Zenz’in yaptığı araştırmalar Washington, Brüksel ve Berlin gibi başkentlerde de ciddiye alınıyor.

Çin’in zoraki asimilasyon politikalarının Çin Kominist Partisi’nin gücü elinde bulundurması için kaçınılmaz olduğunu belirten Zens, “Tibetliler, Uygurlar ve Han Çinlileri gelişen teknoloji ile birlikte kominist partiye yaklaşmıyor. Bilakis artan bir istekle etnik, kültürel ve ruhani değerlere yöneliyor “ diyor. Zenz Çin hükümetinin tıpkı Nazi dönemlerinde olduğu gibi ideolojik bir yön çizdiğini dile getiriyor.