Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Aralık Pazartesi günü açıkladığı “Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat” sistemi sonrasında dolar 11 lira seviyelerine kadar geriledi. Ancak VOA Türkçe’ye konuşan tüketiciler bu durumun hala etiket fiyatlarına yansımadığı görüşünde.
“Kamu kurumlarında bile indirim olmadığına göre özel sektörden böyle bir indirim beklemek hayal”
İşletmeci Bülent Meral, kamunun ve özel sektörün dolar kurunun artışıyla birlikte hızlı bir şekilde fiyatları arttırdığına dikkat çekerek, “Özel sektörde zaten dolardaki artışa göre hızlı bir karar alınma durumu oldu ve hemen fiyatlar arttı. Keza devlet kurumlarında da özellikle akaryakıta, elektriğe, suya ve doğalgaz fiyatlarına artışlar hemen yansıdı. Döviz kurunun inmesiyle birlikte bunlarda bir fiyat indirimi görmüyoruz. Bu da demek oluyor, kamu kurumlarında bile indirim olmadığına göre özel sektörden böyle bir indirim beklemek hayal. Yani roket hızında arttı fakat paraşütle bile inmedi. Mesela alışverişe çıktım gerçekten fiyatlar inanılmaz. Özellikle tekstil de korkunç bir artış var. Mağazalara bakıyorsunuz, hiçbirinde kampanya göremiyorsunuz. Önceden yılbaşına özel indirimler olurdu. Hadi onlardan vazgeçtik üzerine yüzde 50 fiyat artışı var. Gıdada da aynı şekilde” diye konuştu.
“Gıdadan kıyafete hiçbirinin fiyatında düşüş yok”
Dilek ve Ekrem Yavuz çifti de fiyatlarda herhangi bir düşüş görmediklerini ifade etti: “Gıdadan kıyafete kadar hiçbirinde bir düşüş yok. Bazen esnaflara dolar çıkarken fiyat arttırdınız ama inince niye fiyatları düşürmüyorsunuz diye soruyorum. Onlar da ‘öyle olursa malları yerine koyamıyoruz, mecburen öyle satmak zorundayız’ diyorlar. Şimdi insanlar da haklı, kimseye bir şey söyleyemiyorsunuz.”
“Fiyatların inmesi için akaryakıt ve elektriğe indirim yapılması gerekiyor”
Eminönü’ne bağlı Tahtakale’de 35 yıldır işletmecilik yaptığını ifade eden Nihat Yılmaz, piyasadaki fiyatların inmesi için üreticinin maliyetini direkt olarak etkileyen akaryakıt ve elektrik fiyatlarının indirilmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, “Bunlar en direkt fiyatlar değil direkt üreticinin maliyetine yansıyan giderlerdir. Bunların fiyatını düşürmedikten sonra piyasadan indirim beklemeyin. Çünkü satın alınan ürünler, mal ya da hizmet fark etmez; şu anda yüksek rakamlardan içeriye girmiş ürünlerdir” dedi.
“Fiyatların inmemesi halinde halk bir tepki göstermeli”
Yüksek döviz kurlarıyla alınan malların satışı sonrası bir indirim olabileceğine inandığını söyleyen Emircan Arcasoy, sözlerine şöyle devam etti: “Fiyatların inmemesi halinde bence halkın buna bir tepki göstermesi gerekiyor. En azından büyük alışveriş merkezleri yerine daha küçük yerlerden, büyük marketler yerine küçük esnaflardan alışveriş yaparlarsa bu tavır bence etiket fiyatlarını etkileyecektir.”
“Yeni yıla giriyoruz, fiyatlar daha da artabilir”
Market alışverişinden geldiğini belirten Seda Tarancı, “Dolar düştüğüne göre marketlerde de indirim olması gerekiyordu ama ben artış gördüm. Özellikle de çocuk bezlerinde ve meyvelerde. Her gün marketlerdeyim, herhangi bir denetleme de görmedim. Çocuğum için süt kullanıyorum. Sütün fiyatı 6 TL’den 8,5 TL’ye çıkmış. Bu nedir? Süt fiyatlarını görünce şaşırıp kaldım. Fiyatların düşeceğini de zannetmiyorum. Hatta daha da artabilir. Çünkü sene bitiyor, yeni bir yıla giriyoruz” ifadelerini kullandı.