Dünya Müslüman Alimler Birliği, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde cuma namazı sırasında iki camiye yapılan ve 49 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı sonrasında Müslüman olmayan ülkelerden "nefret söylemini yasaklamalarını" istedi.
Birliğin Başkanı Prof. Dr. Ahmed er-Raysuni tarafından yapılan açıklamada, Müslüman olmayan ülkelerden nefret söylemini yasaklamaları, Yeni Zelanda'dan ise söz konusu terör saldırısı karşısında hukuki sorumluluğunu yerine getirmesi talep edildi.
Yeni Zelanda'daki Müslümanların da terör saldırısının suçunu ülkedeki Yeni Zelandalılara yüklememeleri gerektiği belirtilen açıklamada, birliğin tüm üyelerine İslamı yaymaları, toplumsal barışı ve güvenliği desteklemeleri çağrısı yapıldı.
Öte yandan, Cezayir'deki halkın ortaya koyduğu duruşa da övgüde bulunulan açıklamada, özel mülkiyetin ve kamu mallarının korunmasının önemine dikkat çekilerek, Cezayir güvenlik güçleri ve yönetimine kan dökülmemesi, halkın isteklerini görmezden gelerek toplumun bilinmeze sürüklenmesine katkı sağlanmaması uyarısında bulunuldu.
Açıklamada ayrıca, Çin Hükümetinden, Doğu Türkistanlı ve Çinli Müslümanların, uluslararası yasalarla güvence altına alınan ibadet, seyahat özgürlüğü ve ifade özgürlüğü haklarına müsaade etmesi ve imkan vermesi istendi.
Sudan'da bir süredir yaşanan gösterilere de değinilen açıklamada, "Sudan halkı, meşru isteklerini barışçıl bir şekilde ifade etme, istikrar, güvenlik, refah ve birliği sağlayacak ulusal bir mutabakat çağrısı yapma hakkına sahiptir." ifadesi kullanıldı. Açıklamada, Arap ülkelerinden de Sudan'a içinde bulunduğu ekonomik krizden çıkması için destek vermesi talebinde bulunuldu.
Açıklamada, İslam ümmetinin liderleri ve alimleri, Mescid-i Aksa ile Kudüs ve Filistin'in özgürlüğüne katkıda bulunmak için Kudüs ve Filistin davasını destekleme konusunda görevlerini yerine getirmeye davet edildi.