Ekonomide Geldiğimiz Son Nokta

Hayat standardının yükselmesi ekonominin büyümesi olarak lanse edilirken, gelin görün ki perdenin arkası pek de öyle görünmüyor!

Eklenme Tarihi: 24 Tem 2018
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Ekonomide Geldiğimiz Son Nokta

Emekli Hazine Müsteşar Yardımcısı Hakan Özyıldız’ın hazine verilerinden hazırladığı tablo, Türkiye’deki ekonominin acı resmini gösteriyor:

İÇ BORÇ 13 KAT ARTARAK 2.8 TRİLYONA ÇIKTI!

Hazine’nin verilerine göre Türkiye borçlanarak büyüyor! AK Parti hükümetinin iş başına geldiği 2002 yılı ile 2018 yılının ilk üç ayını da içine alan bir tablo oluşturan Emekli Hazine Müsteşar Yardımcısı Hakan Yıldız, adeta geleceğimizin ipotek altına alındığını gözler önüne serdi. Tabloya göre 2002’de iç borçların toplamı 214 milyar lirayken, 2018’in ilk üç ayı itibarıyla bu rakam tam 13 kat artarak, 2.8 trilyon liraya çıktı.

VATANDAŞIN BORCU 70 KAT ARTTI

Aynı dönemde özel şirketlerin borcu 41 milyar liradan 39 kat artarak, 1.6 trilyona çıkarken vatandaşın bireysel borcu ise 70 kat artarak, 525 milyar liraya fırladı. Hazine verilerine göre toplam dış borç 16 yıl önce 171 milyar lirayken, 12 kat yükselerek bugün 2 trilyon lirayı buldu. Özel şirketlerin dış borcu ise 47 milyar liradan, 18 kat artışla 843 milyar liraya ulaştı. Aynı şekilde bankaların borcu 20 milyar liradan, 42 kat artarak, 840 milyara çıkarken, yani 2002’de iç ve dış borçların toplamı 386 milyar lirayken, bugün rakam 10 kattan fazla artıp 4.8 trilyon liraya dayanmış durumda.

200 MİLYARLIK KREDİ BATIK!

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin Mayıs 2018 raporuna göre, toplam batık kredi miktarı 75 milyar liraya ulaştı. Bugüne kadar varlık yönetim şirketlerine, yani bankaların umudu kesip belli bir para karşılığında tahsilatçılara sattığı batık kredi miktarı da 22 milyar lirayı buluyor. Buna bir de büyük şirketlerin bugünkü kurdan 97 milyar lirayı bulan kredi yapılandırmasını eklerseniz, en iyi ihtimalle 200 milyar liraya yakın kredinin şu anda batık olduğu ortaya çıkıyor.

EKONOMİ BALONUNUN PATLAMASI AN MESELESİ!

Ekonominin her alanında borca dayalı yatırımlar yapılırken, hem ülke hem vatandaşlar olarak üretim yerine tüketime yöneliyoruz. Kendi kendine yeten tarım ülkelerinden biriyken şimdi samanı dahi dışarıdan ithal etme noktasına geldik. Hal böyle olunca ülke olarak borçlanarak ekonomiyi ayakta tutmaya çalışıyoruz. 16 yıl boyunca borçlanarak büyüme rakamlarını artırırken, ancak gelinen durumda artık borçlanmak da çare olmaktan çıktı. Böyle devam ederse ekonomi balonunun patlaması çok uzak görünmüyor!