Ebu Ubeyde:
Aksa Tufanı Harekatı’nın başlamasından tam bir yıl sonra, size kararlı Gazze’den sesleniyoruz. Modern çağın en profesyonel ve en başarılı komando operasyonunun üzerinden tam bir yıl geçti. İsrail’in Gazze’deki direnişe karşı büyük bir saldırı planının son aşamasına gelmesinin hemen öncesinde, düşmanı büyük bir önleyici harekatla vurduk!
“Aksa Tufanı Harekatı, Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırının benzeri görülmemiş tehlikeli bir aşamaya ulaşmasının ardından gerçekleşti!”
Aksa Tufanı Harekatı; düşmanın yerleşim yerlerine girmesi, halkımızı Yahudileştirmesi ve esirlere saldırmasının ardından gerçekleşti. Halkımız; komşularının ihanetine, rejimlerin korkaklığına ve suç ortaklığına, düşmanın baskısına ve saldırganlığına rağmen efsanevi bir kararlılıkla direndi. Filistin civarında halkımızın yanında cihad eden, onları destekleyen, doğrudan düşmanla savaşan, düşmana ağır kayıplar verdiren cepheler var. Yemen ve Irak İHA’ları, İsrail işgalindeki Filistin semalarında dolaşarak düşmanı vuruyor ve büyük kayıplar verdiriyor!
Aksa Tufanı Harekatı’nın başlamasından bir yıl sonra İran, düşmanı korkutmak için Gerçek Vaad’i gerçekleştiriyor. Bu oluşum (İsrail), yalnızca ABD’nin iplerine tutunuyor. Bu ipler kuşkusuz zaman geçtikçe kesilecek. Direniş operasyonları, düşmanın güvenlik ve savunma gücünü tüketiyor, ona ekonomik kayıplar verdiriyor ve onu yerinden edilmeye zorluyor. Siyonist varlık, dünyanın tüm milletleri ve özgür halkları tarafından dışlanmış olarak yaşıyor!
Bir yılın ardından, Batı’nın desteklediği bir düşmanın vahşetine rağmen efsanevi bir kararlılığa sahip Filistin halkıyla beraber direniyoruz! Mücahitlerimizin ve halkımızın direnişi, Gazze’nin her karışında kahraman kararlılığını sürdürüyor. Binlerce düşman askerini öldürdük, yüzlerce askeri aracı imha ettik. Bizim tercihimiz, düşmanla uzun bir yıpratma mücadelesine devam etmektir ve cihad, bu tercihin başarısını kanıtlamıştır!
İsrail’in düzenlediği suikastlar, bir zafer olsaydı işgale karşı direniş biterdi. Bu topraklar, zeytin yetiştirdiği gibi mücahid de yetiştiriyor ve nesilden nesile bu onuru miras bırakıyor. Hizbullah’a bağlı kardeşlerimize, düşmana acı kayıplar verme cesaretinize ve gücünüze güvendiğimizi söylüyoruz. Bir sene boyunca cani bir düşmana karşı eşit olmayan bir mücadele yürütüyoruz. İsrail, özellikle de mevcut terörist hükümet, Ürdün Nehri’nin batısında bir Filistinli bile görmek istemiyor.
Nehariya, Acre, Hayfa ve Akdeniz kıyısındaki birçok işgal altındaki kasabada sirenler çalıyor. Düşman yalnızca güçten anlıyor ve bu düşmana ancak silahla karşılık verilebilir. En son gerçekleşen Yafa Operasyonu, gelmekte olanın sadece bir bölümüdür ve gelmekte olan şey, Allah’ın izniyle, düşmanın aleyhine daha kötü ve daha çetindir. Batı Şeria’daki kardeşlerimizi, düşmanın suçlarına karşılık vermek için direnişlerini çoğaltmaya çağırıyoruz. Esirlerin tehlikeye veya yakın çatışmalara maruz kalması durumunda daha güvenli yerlere nakledilmeleri yönünde talimat aldık.
Belki de yeni bir 100 Ron Arad ufukta olur. Filistin halkını desteklemek için; Arap, İslam ve uluslararası aleme en büyük hamleyi başlatma çağrısında bulunuyoruz. Elektronik harp uzmanlarına düşmana yönelik büyük bir siber saldırı başlatma çağrısında bulunuyoruz. Ümmetin alimlerini kınama aşamasını aşmaya çağırıyoruz ve onlara soruyoruz: Mescid-i Aksa’nın yıkılma haberini mi bekliyorsunuz? Ümmetin alimlerini, ümmetin düşmanlarına karşı cihadın farz olduğunu anlatmaya çağırıyoruz! Kudüs Tugayları ve diğer direniş gruplarıyla birlikte, Netsarim’deki önemli askeri bölgeleri bombalıyoruz!
Eğer suikastlar gerçekten bir zafer olsaydı, 20 yıl önce Şeyh Ahmed Yasin’in şehit edilmesinden sonra Aksa Tufanı yaşanmazdı ve Batı Şeria’da intifada olmazdı. Küstah düşman; tarihin derslerini, hakikatleri ve halkımızın ile ümmetimizin gerçeğini anlamıyor.
