Elazığ Ve Malatya'da Unutulmayacak İki Muhteşem Konferans

12 Kasım Cumartesi günü Malatya Ramada Plaza – Altın Kayısı Hotel'de düzenlenen “İslam’da Davet ve İnsan Kazanma” konulu konferansa konuşmacı olarak Alparslan KUYTUL Hocaefendi katıldı. Malatya konferansının ardından 13 Kasım Pazar günü Elazığ Atapark Düğün Salonunda gerçekleştirilen “Hz.Peygamber ve Tebük Seferi” konulu konferansa da çok yoğun bir ilgi ve katılım vardı.

Eklenme Tarihi: 14 Kas 2016
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Elazığ Ve Malatya'da Unutulmayacak İki Muhteşem Konferans

Furkan Vakfı yetkilileri geçtiğimiz günlerde Elazığ konferanslarının afişlerinin topladığını belirterek konferanslarının engellenmeye çalışıldığını duyurmuşlardı. Dün ise her türlü engellemeye rağmen konferanslarını gerçekleştirdiler. Ayrıca duyuru afişleri toplatılmasına rağmen konferansı izlemek için gelen halk salona sığmadı, girişlerde izdiham yaşandı ve birçok kişi programı ayakta ve salonun bahçesinde takip etti.

Özenle hazırlanılan ön program Kur’an-ı Kerîm tilaveti ile başladı ardından duygu dolu şiirler söylendi. Farklı İslami sinevizyonların da yer aldığı programda ilahi ve marşlarıyla halkın teveccühünü kazanan Grup Furkan sahne aldı. Seslendirdiği ezgi ve marşlar esnasında halk tarafından sık sık tekbir getirilirken salonda coşku dolu anlar yaşandı. Grup Furkan’ın ardından konferans bölümüne geçildi. Konferans bölümünün ardından Hocaefendi, halktan gelen sorulara cevap verdi. Soru-cevapların ardından ise program sona erdi.

Konferansların tamamı, furkanvakfi.net ve tvfurkan.com adresinden canlı olarak yayınlanırken vizyon 58 ve Kanal 23 televizyonlarından da canlı olarak yayınlandı.

Ayrıca konferans esnasında açılan FurkanVakfı ElazığKonferansı etiketi Türkiye gündeminde üst sıralarda uzun saatler yer aldı.

İşte Alparslan Kuytul Hocaefendi, Malatya’daki “İSLAM’DA DAVET VE İNSAN KAZANMA” konulu konferanslarından öne çıkan başlıklar:

-İslam’a Davet ve İnsan Kazanma Allah Allah olduğu halde Vahşi için üç defa ayet gönderiyor. Ama biz insan olduğumuz halde, sorumlu olduğumuz halde bir insanın kapısına üç defa gittik mi hiç?

-İnsanlar İslam davetçileri yetiştirmek zorundadırlar. Yetiştirmezlerse hepsi günahkâr olacaktır. Herkes bildiğini anlatmak zorundadır.

- Peygamber efendimiz "Hepiniz çobansınız ve güttüklerinizden sorumlusunuz" buyurdu. Her Müslüman kendi ailesinden ve çevresinden mesuldür. İnsanlar ya kendileri bizzat davetçi olacaklar ya da davetçilerin yetişmesinde katkıda bulunacaklar.

Davetçi "Yaratmakta hükmetmekte Allah'a aittir" demedikçe davayı açıkça ortaya koymuş olmayacaktır. Kur'an ile davet hikmetle davet demektir. Peygamber efendimiz daima Kur'an ile davet etmiştir.

-İslam davetçileri yanlışa yanlış demek zorundadır. Kınaması gerekenleri kınaması gerekmektedir. Hz. Peygamber Peygamber olduğu halde Kur'an kadar tesirli olmuyordu. Peygamberler Kuran'ın mesajını anlattıkları için tesirli olurlar. Hz. Peygamber insanların ıslahı için çalışıyordu. Sahabeler de bunun için mücadele ediyordu.

- Kur'an da hikmetle davet vardır. Kademe kademe önce iman sonra ibadet sonra ahlaktır. Anlatmamız gereken ilk mesele tevhittir. Çünkü tevhidi anlamadan ibadet edenlerin ibadeti kabul edilmez. Şirk içinde olan birinin namazı kabul olur mu hiç? Tevhidi kabul eden söyleyenlere de tevhidi manasını tekrar anlatmalıyız hatırlatmalıyız.

- Davet sadece kâfirlere değil Müslümanlara da yapılır. "Rabbinin yoluna davet et. " ayetiyle herkes için davetin olduğu belirtilmiştir.

- İnsan kazanmanın zahmetine katlanmak için sevabını bilmek lazım ve bunu terk etmenin azabını bilmemiz lazım.

Elazığ’daki “HZ: PEYGAMBER VE TEBUK SEFERİ” konulu konferanslarında ise Hocaefendi, şunlara değindi:

-Yanlış peygamber tasavvuru vermeye çalıştılar. Müslümanların siyasetin dışında kalmasını sağladılar. Çünkü onlar hükmetmek istiyorlardı. Bunun için yanlış bir peygamber tasavvuru verdiler. Bir ordu peygamberi olarak bilinmesini istediler.

-Peygamberin ve kitabın gönderilme sebebini kitabın kendisi açıklıyor. Allah’ın gönderdiği ile insanlar arasında hükmedesin diye.

- Mezardaki atalarının izinden gidenler neden Hz. Peygambere tabi olmuyorlar? Çünkü mezardaki ataları onlara kitap ve hükümler göndermiyordu

- Peygamberimiz Kur’an’ın dediği şekilde hareket metodu izledi ve hiç gerilemedi. Hep ilerledi. Köşeleri kapmalıyız diye düşünenler, peygamber köşeleri kapmadı tavizde vermedi. Ama hep ilerledi.

- Peygamberi hareket metodunu bırakmadan, kâfirlere uymadan, tavizler vermeden, kâfirlerin karşısında iki büklüm olmayanlar kazanırlar.

- Müslümanlar lafa gelince zafer Allah’tandır diyorlar. Madem zafer Allah’tan, o zaman neden Allah’tan gelen metoda uymuyorlar? Allah’ın gösterdiği metot kestirmedir.

- Allah kâinatın hâkimidir. Ve tüm dünyada hâkim olmak istemektedir ve hâkimiyetini Müslüman kullarının eli ile gerçekleştirmek istemektedir.

- Bu gün Müslümanlar İslam’da taarruz var dersek Amerika gibi saldırgan oluruz diyor. İslam’ın taarruzu kendi kafamızdaki ideolojileri hâkim kılmak için değildir. Kâfirin taarruzu ile Müslümanın taarruzu arasında çok fark vardır. Müslümanlar kendini hâkim kılmak istemezler. Allah’ın hâkimiyeti için taarruz yaparlar.