Emniyet güçlerinin, 2 Mayıs Pazar günü 'Tam kapanma kararları' bahanesiyle Türkiye genelinde 22 camide gerçekleştirdiği operasyonlar gündemdeki yerini korurken benzer bir skandal haber de, Kocaeli Gebze'den gelmişti.
Kocaeli Emniyeti 9 Mayıs Pazar günü, saat 02.30 sularında camide itikaf ibadeti gerçekleştiren Furkan Vakfı Gönüllülerine hukuksuz bir baskın düzenledi. 1'i çocuk 9 kişinin usulsüz şekilde alındığı olayda vatandaşlardan saatlerce haber alınamamıştı.
Yaklaşık 12 buçuk saat gözaltında tutulan vatandaşların her birine 'Polise mukavemet ve sokağa çıkma yasağını ihlal'den 3 bin 150 Tl para cezası kesildiği öğrenildi.
Gözaltına alınırken yaşının 18 yaşından küçük olduğunu belirtmesine rağmen orantısız güce maruz kaldığını söyleyen çocuk, yaşananları Furkan Haber ile paylaştı. Mağdur çocuk yaptığı videolu açıklamada şu ifadeleri kaydetti:
"İnternette, arkadaşlarımızın itikaf ibadetini gerçekleştirdiği caminin etrafının polisler tarafından sarıldığını duydum, onların durumunu öğrenmek için abimle beraber kendilerinden camiye geldik. Camiye geldiğimizde kapının önünde hiç resmi polis yoktu, hepsi sivil polisti ve ben saydım tam 14 tane sivil polis aracı vardı.
Ben içerdeki arkadaşlarımın durumunu merak ettiğimi, camiye girmek istediğimi söyledim, onlar bana sokağa çıkma yasağından dolayı cezai işlem uyguladı. Bize buradan ayrılmamız gerektiği söylendi. Biz de en azından kardeşlerimizin durumuyla ilgili bilgi alalım, görelim sonrasında gidelim dedik onlarda bizi sert bir müdahaleyle polis aracına bindirmek istediler.
'Sesim duyulmasın diye ağızımı kapattılar'
Benim kolumu kıvırdılar, inanın biraz daha çekseler kolum kırılacaktı. Ben canımın yandığını söyledim, sesim insanlara gitmesin diye ağzımı kapattılar. İki kişi tuttu, biri kafamı polis aracına vurdu, orda bana hakaret etti, küfretti, çok büyük küfürler etti, söyleyemeyeceğim.
'Polis: "İstediğimizi yaparız, polis de biziz, devlet de!" dedi!'
Ben 18 yaşından küçüğüm, kimliğimi de gösterebilirim. Ben onlara; 'Ben 18 yaşından küçüğüm, bana yaptıklarınız hukuksuzca' dedim. Bana; 'Sen bize karışamazsın, polis de biziz, devlet de biziz, istediğimizi yaparız' dediler. Ben de, buranın bir hukuk devleti olduğunu söyledim. Beni nezaret attılar, sabaha kadar orada perişan olduk.
Saatlerce gözaltında tutulan çocuğun ifadesi alınmadı!
Sabahında da benim ifademin savcılık tarafından alınacağını söylediler, savcının bizzat kendisinin alacağına dair talimatı olduğu söylendi ama savcı da ifademi almadı, savcıyı da görmedik, adliyeye götürüldük burada polis arkdaşlarla birtakım sıkıntılar yaşadık. Adliyede savcıyı dahi görmedik, savcının odasının yanından bile geçirilmedik.
Bize savcının yanına gideceğimiz, adliyeye gideceğimiz, orada da savcının benim ifademi alacağı söylendi fakat savcıyla dahi bizi görüştürmediler, ifademi bile almadılar! Ben 01.30-02.00 gibi alındım, evime vardığımda saat 14.30'du, 12 saati geçkin bir süre gözaltında kaldım."
Adana Emniyeti'nin Yalan Beyanı Bir Kez Daha Tescillendi! Hani Çocuklara Gözaltı Uygulanmıyordu?
Camilere düzenlenen operasyonlar sonrası Adana Emniyet Müdürlüğü tarafından yayınlanan basın açıklamasında; Furkan Vakfı Kurucusu Alparslan Kuytul Hoca'nın oğlu dahil, 18 yaşından küçük hiçbir çocuğa gözaltı işlemi uygulanmadığı ifade edilmişti.
Sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılan görüntü ve video kayıtlarında ise onlarca çocuğun saatlerce gözaltında tutulduğu belgelenmişti.
Kocaeli'de aynı gerekçelerle yapılan cami baskınında gözaltına alınan çocuğun ifadeleri de, birçok emniyet mensubunun çocuklara karşı sert bir tutum izlediğini gözler önüne sermiş oldu.
HABER VİDEOSU:
