Türkiye ile Avrupa Birliği arasında karşılıklı öğrenci değişim programı olan Erasmus’a gitmeye hak kazanan öğrenciler, hibelerin durumlarında yaşanan aksaklık nedeniyle zor zamanlar yaşıyor.
Üniversitelerin açıklamasına göre tam veya yarım yıl fark etmeksizin giden öğrencilere 2.5 aylık hibe verilecek.
Türkiye’de hibelerin dağıtılması konusunda yetkili olan Ulusal Ajans konu hakkında ‘Erasmus+ programının 7 yıllık dönemler şeklinde icra edildiğini’ ve ‘bütçe müzakerelerinin uzamasından dolayı 6
ay gecikmeli şekilde onaylanabildiğini' ifade ederek “Süreç olağan şekilde devam etmekte olup 2021-2022 Akademik Yılında Erasmus+ Yükseköğretim Hareketliliği için seçilmiş olan öğrencilerimizin güz
dönemi öğrenim imkânından mahrum kalmamaları amacıyla, tüm yükseköğretim kurumlarımıza, söz konusu Katılım Anlaşmasının imzalanması beklenmeksizin, öngörülen şartlı bir asgari bütçe rakamı 8 Eylül
2021 tarihinde bildirilmiştir” şeklinde açıklama yaptı.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu ise Ulusal Ajans ile temasa geçtiğini ve ‘resmi makamlarla konuyu yakından takip ettiği’ yönünde bir açıklama gerçekleştirdi.
Türkiye’den her yıl binlerce öğrencinin kullandığı bu değişim programı vasıtasıyla Avrupa’da eğitim görmeye giden öğrenciler ise
‘kalmak isteseler hibelerin
yetersiz ve geç yatacağını, dönmek isteseler eğitim hayatlarından bir senenin kayıp olacağını’ söylüyorlar. Gitmeye hak kazanıp hibe durumunun belirsizliğinden
bu programı kullanamayan öğrenciler de
“alınan her kararda daha da mağdur oluyoruz” diyor.
‘İTÜ bize geçen senenin sözleşmesinden 8 ay boyunca 500 euro alacağımıza dair bir belge imzalattı’
Şu anda İtalya Milano’ya Erasmus programıyla gitmiş olan
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümü 3. sınıf öğrencisi Güleycan
Genç, kendilerine
‘hibeli gidiyor’ belgesinin imzalatıldığını söyleyerek
“İstanbul’dan buraya
gelirken vize almamız gerekiyordu. İtalya Konsolosluğu da vizeyi, belli bir ekonomik güvence üzerinden veriyor. Çünkü burada çalışma imkanımız çok kısıtlı, yok denecek kadar az, sadece part
time olarak çalışabiliyoruz. Bu sebeple güvence göstermemiz gerekiyordu ama hiçbirimizi elinde hibe sözleşmesi yoktu. Bu yüzden, İTÜ de bize geçen senenin sözleşmesinden bir belge imzalattı. 8
ay boyunca 500 euro hibe geleceğine dair. Vize başvurusunda bulunurken bu belgeyi imzalayıp gönderdik ki ekonomik güvence gözüksün. Ama bize İTÜ tarafından ‘bu senenin hibeleri 600 euroya
çıkartıldı ve sizin sözleşmeleriniz hazırlık aşamasında’ deniyordu. ‘Belli aşamaları var, Ulusal Ajansı bekliyoruz’ gibi söylemler vardı” ifadelerini kullandı.
‘Bize gelen mailde bütçe sebebiyle sadece 2.5 ay hibe verileceği, bunun da ancak Şubat 2022’de verilebileceği yazıyordu’
İtalya’ya geldikten 1 ay sonra hibelerin eksik ve geç yatacağını öğrendiklerini söyleyen Genç
“Belgeyi imzaladıktan sonra vizem çıktı, 25 Ağustos’ta buraya geldim. İTÜ’den
gelecek sözleşmeyi beklemeye başladım. Üzerinden bir ay geçti, hala haber yoktu. Neredeyse tam bir ay geçtikten sonra, bir Cuma günü mesai saati dışında bir mail geldi, hem arkadaşlarıma hem
bana. Gelen mailde, hibenin 600 euro üzerinden verileceği ama gelen bütçe sebebiyle sadece 2.5 ay hibe verileceği, bunun da ancak Şubat 2022’de verilebileceği yazıyordu. Bu mail gelene kadar,
ben burada 1 aydır yaşadığım için evi tutmuştum, 1 yıllık kira sözleşmesini yapmıştım, İTÜ’den gelen diğer arkadaşlarım da aynı şekilde. Depozito da vermiştim, çıkmak istesem
çıkamıyorum” dedi.
‘Bir anda ortada kaldık, Türkiye’ye dönersem okula kayıtlı olmayacağım’
“Bir anda ortada kalmış olduk” diyen Erasmus öğrencisi Genç,
“Ben ilk geri dönmeyi düşündüm. Çoğu kişinin de aklından geçmiştir ‘bu kadar parayı
ödeyemeyeceğim, geri dönmeliyim’ diye. Baktım, artık Erasmus iptal prosedürleri için çok geç. Geldim, derslerime başladım, 1 ay geçti. Türkiye’ye dönersem okula kayıtlı olmayacağım. Bu dönemim
aslında boşa gitmiş olacak. Mimarlık bölümünde de hep devam zorunlu dersler var. Bu yüzden aslında bir dönem almadığımızda sene uzamış oluyor okul. Ben de buraya gelen tüm öğrenciler gibi 1
sene eğitimimi burada tamamlayıp dönmek istiyorum Türkiye’ye” diye konuştu.
‘Hibe ile geldiğimiz belgelendiği için İtalya’daki üniversiteye de burs başvurusu yapamıyoruz’
Seslerini üniversitelerine ve Ulusal Ajans’a duyurmaya çalıştıklarını söyleyen Genç, geri dönmeyi düşündüğünü ancak umudunu yitirmediğini söyleyerek “
Buradaki üniversitenin değişim
öğrencilerine sağladığı burslar var. Ancak biz zaten hibelendirilmiş göründüğümüz için bizim başvurma hakkımız yok” dedi.
‘Bize ‘paranız varsa hibesizdir yazısı hazırlayabiliriz’ dediler’
Marmara Üniversitesi Coğrafya Bölümü son sınıf öğrencisi Berkay Menteş ise Erasmus’a gitmeye hak kazanmasına rağmen hibenin kesintiye uğraması sebebiyle
gidemeyen öğrencilerden.
Romanya’daki bir okuldan kabul aldığını söyleyen Menteş, her şey hazırlandıktan sonra
‘size hibe veremeyiz’ dendiğini ifade etti. Menteş şu
ifadeleri kullandı:
“‘Bu bizim elimizde değil, AB’nin verdiği hibelerle alakalı’ dediler. ‘Eğer sizin cebinizde paranız varsa biz size hibesiz gidecektir şeklinde bir yazı hazırlayabiliriz veya dönem değişikliği
yapabilirsiniz’ dediler. Biz de hibesizdir yazısı alalım ne de olsa hibe çıkınca bize gelecektir diye konuştuk. Açıkça söylemek gerekirse ben yetim bir öğrenciyim, 5 yıl önce babamı
kaybettim. Annemin sadece bir emekli maaşı var. Bu şartlarda, döviz kurları da çok belli. Yapılacak hazırlıklar da başlı başına bir masraf. Bunları kattığımızda, benim gerçekten bu hibe
olmadan yurtdışında okumam imkansızın da ötesinde.”
‘Annemin bana buradan yollayacağı bin lira, orada 100 euro, bu şartlarda risk alıp hibesiz gidemem’
Menteş, hibe çıksa dahi kesintiler sebebiyle zaten yeterli olmayacağını vurgulayarak
“7 ay boyunca 3 aylık bir hibeyi kullanmak, hiç bilmediğim bir coğrafyada, ülkede çok
zorlayabilir beni. Bu durum belki beni kaçak yaşamaya, dilenmeme dahi yol açabilir. Annemin bana buradan yollayacağı bin lira, orada 100 euro. Bu şartlarda bu riski alıp hibesiz gidemem.
Pazartesi günü de Marmara Üniversitesi’nde derslerimiz başlayacak” dedi.
‘Bu resmen ‘Açlık Oyunları’, bir alana bırakıldık, yapacak imkanı olmayan elenecek’
Yine de durumlarının çoktan Erasmus’a gidip bu durumu orada öğrenenlerden iyi olduğunu söyleyen Menteş,
“Onların ders seçimleri de kapandı, geri dönerlerse dönemleri de
hiç yok yere uzamış olacak. Bu resmen ‘Açlık Oyunları’. Bir alana bırakıldık, yapacak imkanı olmayan elenecek. Bu resmen öğrenci düşmanlığı. Yolladığınız öğrenciyi nasıl orada mağdur
bırakabiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.
‘Alınan her kararda daha da mağdur oluyoruz, bize hala 650 liralık KYK’yı hatırlatıyorlar’
Menteş
“Alınan her kararda daha da mağdur oluyoruz. Dört yanımız dertle çevrili. Bize devletin ‘sizi mağdur etmeyeceğim’ demesi gerekir. Bize verdikleri 650 liralık KYK’yı
hatırlatıyorlar, ‘elinize dizinize dursun’ diyorlar. Asgari ücretin 2 bin 800 lira olduğu, bir kiranın 2 bin 500, 3 bin lira olduğu, bir faturanın 150-200 liradan aşağı olmadığı, kış geldi 2
yıkamayla eriyecek kadar kalitesiz kazakların 250-300 liradan aşağı olmadığı ülkede, öğrenciye 650 lira KYK’yı ‘daha ne olsun’ diyecek kadar çok seviyorlar öğrenciyi. Bize bunu reva
görüyorlar” diye konuştu.
Kendi okulunun kız öğrenci yurdunda yaşananları da aktaran Menteş, şu ifadeleri kullandı:
“Bu yurda bir kere başvurduğunuzda 4 sene boyunca herhangi bir yüz kızartıcı suç, başarısızlık olmadığı ve belli bir aidatı ödediğiniz sürece kalabiliyordunuz. Ancak pandemiden sonra yüz yüze
eğitime geçince yurda yeniden başvurular alınmış. Kalmaya hak kazanmış olan öğrencilerin de yeniden başvurusu alınmış. Kalan öğrencilerin yüzde 99’u yurda yeniden seçilmedi. Bu da, okulların
başlamasına bir buçuk hafta kala açıklandı.”