Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İnovasyon ve Girişimcilik Haftası Kapanış Töreni'nde açıklamalarda bulundu. "Dünyada 2008'de 4700 civarında bulunan özel sermaye fonu sayısı bugün 7 binin üzerine çıktı. Yaklaşık 4 trilyon dolarlık bir kaynağı yönetiyorlar. Bu pastadan daha fazla pay alabilmek için başarılı fon yöneticilerine ihtiyacımız var" diyen Erdoğan, "Girişim sermayesi fonları sadece 2017'nin ilk yarısında dünya genelinde 13 milyar doların üzerinde yatırım yaptı. Buradaki destek sadece maddi olarak değil, tecrübe paylaşımı şeklinde de olmalıdır" ifadelerini kullandı.
"Türkiye cezbedici özelliğini güçlendiriyor"
Erdoğan, "İhracat pazarlarına yönelik olarak pazar analizi iş fırsatları konularında çalışmalar yapan TİM'e özellikle teşekkür ediyorum. Küçük olsun, benim olsun zihniyeti yenilikler yaparak büyümenin önünde bir engel olarak duruyor" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları...
- Son dönemde hız kazanan ekonomimize yönelik olumsuz algı oluşturma çabalarına karşı dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Türkiye yatırımcıları cezbeden bir ülke olma özelliğini güçlendiriyor.
- 6 Eylül 1922 tarihli bir Amerikan gazetesinde İstanbul Muhammedi inanışın merkezi, Mustafa Kemal de büyük politik dini imparatorluk kurmayı planlayan yeni lider olarak anılıyor. Bir başka gazete Mustafa Kemal'in yeni bir İslami imparatorluk planladığını söylüyor. 10 Ekim 1922 tarihli gazete Mustafa Kemal'i korkunç Türklerin en korkuncu olarak nitelendiriyor. Bir diğer gazete Mustafa Kemal'i bir terör sembolü olarak gösteriyor.
- Dün aynısını yaptılar bugün de değişen bir şey yok. Ne zaman bu millet ayağa kalkmaya çalışsa terörist ve korkunç olmakla suçlanıyor. ABD ve Avrupa medyasında hakkımızda olumsuz bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bugün de benzer ithamların şahsım ve günümüz Türkiye'si için yapıldığına şahit olursunuz. Biz millet olarak doğru yoldayız. Dün ülkemiz aleyhine oluşturulan algı yeni devleti kurmamıza engel olmamıştı. Bugün de 2023 hedeflerine ulaşmamıza engel olamayacaktır. Girişimcilerimizi bu tür kirli propaganda çalışmalarına aldırmadan ülkemize güvenmelerini davet ediyorum.
- Küresel ekonomide rakiplerimiz ve dostlarımız elbette olacaktır. Algı operasyonlarıyla çelme takmaya çalışanlar yalanlarının altında ezilip kalacaktır.
- Ekonomide bir Çin devriminden söz ediliyor. Önce en basit ilkel haliyle üretime başladılar sonra kuvvetli esinlenmeyle de olsa tasarım aşamasına geçtiler. Şimdi artık çok daha farklı bir noktaya doğru gidiyor. Türkiye orta gelir tuzağından ancak bu şekilde kurtulabilir.
- Bizim yerimiz gelişmekte olan ülkeler değil gelişmiş ülkeler sınıfıdır. Türkiye dünyanın kalbi olan coğrafyada umut abidesi olarak yükseliyor. İki gündür Yunanistan'daydım. 150 bine yakın soydaşımızın olduğu Gümülcine'deki annelerin gözyaşlarını bizzat yerinde tespit ettim. Umut neresi, Türkiye. Türkiye'nin sendelemesi demek gözlerini bize kilitlemiş kardeşlerimizin de sendelemesi demek. Celal Bayar adına bir okul yapılmış, onun ismini kazımışlar. Böyle bir şey olabilir mi? Bu tahammülsüzlük niye? İskeçe'de adeta okul yok.
- Yunan yönetimine söyledim. Restorasyonsa restorasyon. Düşüncesine inanan düşünce inancından korkmaz.
ABD BMGK'nın kararını yok saymıştır
- Ülkemizin zayıflaması demek, Filistin, Irak, Küdüs'ün parçalanması demektir. ABD Başkanı Trump'ın yaptığı talihsiz açıklama bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur. Karar ne vicdan, ne uluslararası hukukla asla bağdaşmıyor. Bu açıklama en büyük darbeyi BM Güvenlik Konseyi'ne vurmuştur. Tarihi geleceğe taşımak çok önemli. ABD'nin de altında imzası olduğu BM Güvenlik Konseyi'nin kararını ABD yok saymıştır. Altında imzan var ve bugüne gelmiş. Şimdi imzayı inkar ediyorsun. Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Kimse uluslararası hukuku yok sayamaz. Böylesi hassas bir meselede hoyratça davranamaz.
İsrail bir işgal devletidir
- Lime lime ettiler İsrail o bölgenin tamamını işgal etti. İsrail bir işgal devletidir. Polisiyle bütün oradaki gençleri terör estirerek vuruyorlar. Güçlü olmak haklı olmak anlamına gelmez. Haklı olan güçlüdür. Bu karar bir defa bölgeyi ciddi manada tahrik ve tahrip etmektedir. Trump ben yaptım oldu anlayışıyla bir yere gitmek istiyor. Dünyayı yönetmek bu kadar kolay değil. Büyük ülkelerin liderleri, dünyada çatışmakla değil barıştırmakla görevlidir.
"Bizim için bir kırmızı çizgidir"
- Birilerinin keyfi için on milyonlarca insan canından oluyor. Birileri aldıkları kararları kendileri çiğnediği için topraklar gasbediliyor. Dünya beşten büyüktür dememizin sebebi bu orman kanunu düzenine rıza göstermememizdir. Güçlü olanın borusunun öttüğü bir yapının barış üretmesi mümkün değildir. Asıl sorun sistemin kendisidir. Bizim itirazlarımızın tepki çekmesinin yegane sebebi budur. ABD'nin Kudüs'le ilgili kararının bizim nezdimizde hiçbir geçerliliği yoktur. Kudüs senelerdir Filistinlilere devlet terörü uygulayan bir ülkenin insafına terk edilemez. Kudüs'ün kaderi 1967'den beri hiçbir hukuk ahlak tanımadan Filistinlilerin topraklarını gasbeden işgalci bir devlete bırakılamaz. Kudüs bizim göz bebeğimizdir. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Bizim için bir kırmızı çizgidir.
- Alınan karar tam anlamıyla bir provokasyondur. Bu provokasyonun arkasında evangelistler var. Bunu bizzat zaten sayın başkandan dinlemiş birisiyim. Müslümanlar gibi hristiyanların da Kudüs üzerindeki haklarını ayaklar altına alınan bu karara asla rıza göstermeyeceğiz. Hukuk ve meşruiyet mücadelesini sürdüreceğiz. Hukuki süreci yine aynı şekilde dikkatlice takip edeceğiz.