Erdoğan: İnsan adalet yerine zulüm yolunu seçiyorsa bunu kendi iradesiyle yapıyordur

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleştirilen adli yıl açılış töreninde konuşuyor.

Eklenme Tarihi: 02 Eyl 2019
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Erdoğan: İnsan adalet yerine zulüm yolunu seçiyorsa bunu kendi iradesiyle yapıyordur

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Görevimiz gereği üstlendiğimiz sorumlulukların yanı sıra ferdi hayatımızda maruz kaldığımız çok sayıdaki hadise sebebiyle de bu kavram üzerinde sık sık durmak zorunda kaldık. Bugün de yeni adli yılın açılışı vesilesiyle adalet kavramına ilişkin görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. İnsanın diğer canlılardan ayrılması adaletin de esasını oluşturur. Zulüm ve adaletsizlik eş anlamlıdır. İnsan adalet yerine zulüm yolunu seçiyorsa bunu kendi iradesiyle yapıyordur. "

"Tarihte hep hayırla yad edilen şahsiyetler adalet konusuna büyük hassasiyet göstermiştir. Günümüzde dahi Hz. Ömer denilince aklımıza adalet geliyorsa onun adaletle ilgili sözünü tüm mahkemelerin duvarlarına kazıdıysak bunun sebebi budur."

"Sıkça ifade edildiği gibi kanun başkadır hukuk başkadır adalet başkadır. Biz kendimiz ve tüm insanlık için daima adaletin peşinde koşmalıyız. Çünkü bugün yakın coğrafyamız başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde inleyen insanların feryatları arşı inletiyor. Dünya sistemi hayat tarzını korumayı her şeyin üzerinde tutan bir kesimin cenderesi altındadır. Kendi düzenleri için dünyanın kalanının göz yaşına ve ateşe boğmaktan çekinmeyen bir anlayış bulunuyor. Bu zalimliklerin demokrasi, insan hakları, terörle mücadele, hukuk, adalet adına yapılıyor alması zulmün ağırlığını daha da artırıyor."

"Kraliçe parlamentoyu askıya aldı.

"Türkiye darbelerden vesayete kadar pek çok sıkıntılı süreç yaşamış olsa da halkın iradesini en üstte tutan kuvvetler ayrılığı fikrine ve bunun üzerine bina ettiği demokrasi anlayışına hep bağlı kalmıştır."

"Devlete ait yetki ve görevlerin herhangi bir üstünlük sıralaması olmadan kullanılması olan kuvvetler ayrılı prensibinin denge yerine çatışma anlayışıyla yorumlanması ülkeye ve millete fayda değil zarar getirir. çünkü kuvvetlerin kendi içlerindeki faaliyetlerini yürütürken sahip oldukları bağımsızlık başlı başına bir egemenlik hakkı değildir. Devlet sisteminde illa bir üstünlük aranacaksa bu ancak Anayasa'da yer alan milli egemenliğin üstünlüğü olabilir. Milli egemenliği yasama ve yürütme kurumları demokratik seçimlerle doğrudan milletten aldıkları güçle kullanır. Yargı ise Anayasa'yı ve kanunları yapan yasama organından aldığı yetkiyle görevini yürütür. Kuvvetler ayrılığı sistemindeki yargı bağımsızlığı bu erkin kendisine yarı yetkisi veren hukuk kurallarını eksisiz bir şekilde uygulaması sorumluluğu ve gücünden kaynaklanır. Hakimler savcılar kurulu üyelerinin Meclis ve yürütme tarafından seçilmesi de aynı mantığa dayanır. "

Erdoğan'dan Cirit ve Feyzioğlu'na teşekkür

"Bir takım baroların adli yıl açılışını sırf mekanından dolayı provoke etmeleri. Bu mekan şahsıma ait değil. Bu mekan milletin evi. Devletin tüm kurumları bu mekanı rahatlıkla kullanma hakkına sahiptir. Üstelik bu meslek teşekküllerinin kamuoyunda seçim yöntemlerinin çoğulcu demokrasi ile bağdaşmayan kabul edilen bir gerçek olduğu halde böyle bir tartışma yaşandı. Halbuki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi milletimizin ve tüm kurumlarımızın evidir. Önümüzdeki dönemde ilk çözmemiz gereken meselenin barolar başta olmak üzere tüm meslek teşekküllerinin seçim yöntemlerinin temsili demokrasiye uygun hale getirilmesi olduğuna da inanıyorum. Yargıtay ve Barolar Birliği başkanlarımızı bu bağnaz ve provokatif dayatmalara karşı gösterdikleri dirayet ve demokratik duruş sebebiyle tebrik ediyorum."

"Reform belgesindeki hedeflerimizi hayata geçirmek için mevzuat değişikliği hazırlıklarımız son aşamasına geldi. Asıl önemli olan uygulamadır. Ülkemizde kağıt üzerinde mükemmel duran nice düzenlemenin uygulamadaki çarpıklıklar sebebiyle nasıl adaletsizliklere yol açtığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunun için zihniyet değişimine de önem veriyoruz. Vatandaşlarımızın adalet sistemine duydukları güveni ancak bu şekilde istediğimiz seviyeye getirebileceğimize inanıyoruz."