Erdoğan: Aslına bakarsanız, bizim Avrupa Birliği üyeliğine ihtiyacımız da kalmamıştır

Meclis'te yeni yasama döneminin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Sınırlarımızın hemen başında, hem Irak halkı hem de Türkiye başta olmak üzere çevre ülkeler için daimi tehdit oluşturacak bir fitne kuyusunun kazılmasına göz yumamayız" dedi.

Eklenme Tarihi: 01 Eki 2017
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Erdoğan: Aslına bakarsanız, bizim Avrupa Birliği üyeliğine ihtiyacımız da kalmamıştır

TBMM 26. Dönem 3. Yasama Yılı açılış töreni TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın konuşması ile başladı. Kahraman'ın ardından kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşuyor:

  • 15 Temmuz'da etten duvar ören vatandaşımız canını vermekten kaçınmamıştır. 15 Temmuz hepimizin ortak bir değeridir. Bu değere saygı duyan herkes milletimizin gönlünde yücelir, itibar sahibi olur. Bu değeri çarpıtmaya kalkan herkes de milletimizinden hakettiği muameleyi alır. Geçtiğimiz yasama döneminde Meclisimizin en önemli çalışmalarından biri de anayasa değişikliği sürecini yürütmüş olmasıdır.
  • Türkiye 2019 seçimleri sonrası cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçecektir. Yasamanın yürütme organının tahakkümü altında olduğu gerekçesi böylece ortadan kalkmaktadır. Yasama yetkisi milletvekillerimizin uhdesinde bırakılıyor. Herhangi bir konuda yasa ile kararname çeliştiğinde geçerli olan yasa olacaktır. Yasamanın yürütme üzerindeki denetim yolları da açıktır. Hakimler Savcılar Kurulu'nun 13 üyesinden 7'si Meclis, 4'ü cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek. Yeni sistem güçler arasındaki ayrımı netleştirirken asıl kararı hep millete bırakıyor. Türkiye milli iradenin bu derece ön plana çıkarıldığı bir sisteme kavuşmuştur.
  • Anayasa değişikliği süreci AK Parti ve MHP tarafından yürütülmüştür. Anayasa değişikliği gerektiren bu düzenlemenin gerçekleştirilebilmesi ancak diğer partilerden destek alınabilmesi ile mümkündü. MHP'nin gösterdiği irade 16 Nisan'a giden yolu açmıştır. Milletimiz de nihai kararını hür iradesi ile vermiştir. Türkiye, 2019'da yapılacak seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçecektir. Yasamanın, yürütme organının veya koalisyon partilerinin tahakkümü altında bulunduğu eleştirisi ortadan kalkmaktadır. Cumhurbaşkanı'nın bütçe kanunu dışında Meclis'e kanun teklifi sunma imkanı bulunmuyor. Anasasa yasaların üzerindeyse, yasalar da Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin üzerindedir. Kararname ile düzenlenen herhangi bir konuda Meclis yasa çıkardığında, yasa esas alınacaktır.
  • Uyum yasaları başta olmak üzere yeni sistemin hayata geçmesini sağlayacak düzenlemeler üzerinde derhal çalışılmaya başlanması gerekiyor. 2019'dan önce tüm bu hazırlıkları bitirmiş olmalıyız. Elimizdeki imkanı kapsamlı bir yönetim reformu haline dönüştürme fırsatını çok iyi değerlendirmeliyiz.
  • FETÖ'nün devleti ele geçirmek için tüm kurumlar üzerinden yaptığı saldırıları milletimizle birlikte boşa çıkardık. Hiçbir siyasi ve kişisel çıkar terör örgütlerine destek anlamına gelecek bir söylemi mazur gösteremez. Yüksek yargı kurumlarından savcılara kadar tüm yargı sisteminin yıpratılması anlamına gelecek tutumları asla doğru bulmuyorum. OHAL'e yönelik bir takım nitelemeler kabul edilebilir değil. Olağanüstü tehditlerde karşı karşıya olduğumuzu kim inkar edebilir. Bugüne kadar terör örgütleri ve mensupları dışında OHAL'den zarar gören olmamıştır.
  • (HDP'nin törene katılmaması) Onların yeni Kandil, biliyorsunuz.
  • Kuzey Irak yönetiminin yaptığı referandumun herhangi bir karşılığı yoktur. Kuzey Irak'ın adımının hayırlı sonucu olmaz. Fitne kuyusunun kazılmasına biz göz yumamayız. Bizim Türkmen kenti olduğunu bildiğimiz Kerkük üzerinden ülkemizin tedhit edilmesine asla tahammül edemeyiz. Bunun hesabını da sorarız. Kuzey Irak yönetimi eninde sonunda hüsrana uğramaya mahkumdur. Bu yanlıştan bir an önce dönüleceğini umuyoruz. Kuzey Irak yönetimi yanlıştan döndükten sonra Türkiye yanında olacaktır.
  • Terör örgütleriyle mücadelemizde bizi en çok hayal kırıklığına uğratanların başında Avrupa Birliği ülkeleri geliyor. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine, öyle gizli saklı da değil göstere göstere engel olanların, terör örgütlerine karşı sergiledikleri müsamahakar tutumdan fevkalade rahatsızız.
  • Bugün Avrupa, teröristlerin ellerini kollarını sallayarak dolaştıkları, Türkiye’nin meşru yönetimine karşı her türlü organizasyonu yapabildikleri bir yer haline gelmiştir.
  • Aslına bakarsanız, bizim Avrupa Birliği üyeliğine ihtiyacımız da kalmamıştır. Şayet bugün Avrupa Birliği bir atılım yapacaksa, bunun tek bir yolu vardır, o da Türkiye'yi üye yaparak, gerçek anlamda bir ekonomik ve kültürel genişleme hamlesini başlatmasıdır. Eğer Avrupa Birliği bunu yaparsa, biz buradayız, Avrupanın geleceğine katkı vermekten memnuniyet duyarız. Yapmazsa da bizim için hiç fark etmez, kendi yolumuzda ilerlemeyi sürdürürüz.