Erdoğan: “Birileri aç kaldık diyor, vicdansızlık yapma aç kalan falan yok”

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şimdi birileri çıkıp, 'Aç kaldık' diyor. Vicdansızlık yapmayın. Ne aç kaldın? Aç kalan falan yok. Dürüst ol, samimi ol. Sürekli olarak yapmış olduğumuz zamlarla, yapmış olduğumuz parasal düzenlemelerle de vatandaşımızın bu imkanlarını da nereden nereye getirdiğimiz ortada” dedi.

Eklenme Tarihi: 27 May 2022
5 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Erdoğan: “Birileri aç kaldık diyor, vicdansızlık yapma aç kalan falan yok”

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Merkez Ofisi Açılışı ve Ustalara Saygı Ödül Töreni’nde konuştu. Erdoğan, şunları söyledi:

“İHRACAT YAPAN HERKES BİZİM NEZDİMİZDE TAKDİRE ŞAYANDIR:

Bütün engellemelere rağmen, bizim için ‘olmaz’ denilen Marmaray’ı insanımızın, milletimizin imkânına sunduk. Ardından Avrasya (Avrasya Tüneli) olayı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü de milletimizin, ülkemizin istifadesine sunduk. Onunla da kalmadık. Osman Gazi Köprüsü’nü de ülkemizin hizmetine sunduk. Türkiye dünyaya bir şeyi ispatlamak durumundaydı. Biz bunlarla yetinmedik. Aşk ile koştuk ve yorulmadık. Bunlar olmamış olsaydı; modern Türkiye’nin bir anlamı, bir ifadesi olacak mıydı?

AVRUPA VE ASYA’YI BİR DE ORADAN BAĞLADIK:

Türkiye’yi büyütme anlayışı üzerine kurulu yeni ekonomi programımızın en büyük güvencesi sizlerin azmi ve gayretidir. Geçtiğimiz 20 yılda nasıl yapılamaz denilen her işi birlikte yapılır hale getirdiysek, her mücadeleyi birlikte zafere ulaştırdıysak inşallah bu hedefe birlikte vasıl olacağız. Hükümetimizi ilk kurduğumuzda bu ülke 1994 ve 2001 krizlerinin ağır yükü altında ayakta durmakta zorlanıyordu. Altyapı eksikliklerimiz ve reel ekonominin siyasi istikrarsızlığın, darbe, vesayet ve akıl dışı baskılarla sürekli tökezleyen yapısı sebebiyle geleceği kestiremiyorduk. Buradan 7,5 saatte İzmir’e gidilirken, 3,5 saatte nasıl gidilir onu gösterdik. İzmir-Manisa arasındaki dağlar aşılamıyordu, Sabuncubeli Tüneli’ni yaptık. Biz bunlarla hiçbir zaman yetinmedik. Aşk ile koşan yorulmaz dedik. Bütün bunlarla beraber 6 bin 100 kilometreden aldığımız karayollarını 28 bin kilometreye çıkardık. Şu anda gelip gidenler bunu gördüğü zaman dediler ki ‘Neler yapmışsınız?’ Finali de Çanakkale Köprüsü ile yaptık. Dünyada bir ilke Türkiye olarak imza attık. Avrupa ve Asya’yı bir de oradan bağladık.

ŞİMDİ BİRİLERİ ÇIKIP ‘AÇ KALDIK’ DİYOR. VİCDANSIZLIK YAPMAYIN. AÇ KALAN FALAN YOK:

Şimdi birileri çıkıp, ‘Aç kaldık’ diyor. Vicdansızlık yapmayın. Ne aç kaldın? Aç kalan falan yok. Yeter ki bu noktada dürüst ol, samimi ol. İşte sürekli olarak yapmış olduğumuz zamlarla, yapmış olduğumuz bu noktadaki parasal düzenlemelerle de vatandaşımızın bu imkanlarını da nereden nereye getirdiğimiz, bunlar da ortada. Fakat Türkiye öyle bir muhalefetle baş başa ki bu muhalefet, muhalefet yapmak için değil sadece ‘Akılları bulandırmak için ne yapabiliriz’, bunun gayreti içerisinde.

Yıllar yılı, bugün Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda da ifade ettim; 62 yıl önce 27 Mayıs’ta bu CHP ne dediyse, inanın bugün de aynı şeyi söylüyor. Ne diyorlardı o zaman? Rahmetli Menderes ve arkadaşları için ‘Uçaklarla dolu altın ve pırlanta kaçırdılar.’ Şimdi aynı şeyi şu andaki Bay Kemal, benim için söylüyor, eline diline dursun.

15 DAKİKA GEÇ KALSAM BELKİ SİZLERİN KARŞISINDA OLMAYACAKTIM:

Tayyip Erdoğan için öyle bir şey söyle de, birileri yutsun bunu. Yutmazlar. 2023 geliyor. Bu millet sana gereken dersi yine verecek. Utanmadan bir de ‘Kaçacak’ diyor. Erdoğan’ı 15 Temmuz gecesi kaçırtamadınız, ama sen tankların arasından kaçtın. Kimler sayesinde? O FETÖ’cü bazı güvenlikçiler sayesinde Bakırköy Belediyesi’ne kaçtın. Orada keyif kahvesi içmeye başladın. Ben de Marmaris’ten çağrımı yaptım. 15 dakika geç kalsam belki sizlerin karşısında olmayacaktım. Herkesi meydanlara çağırdığımda benim milletim, Atatürk Havalimanı’na yığıldılar, bizi beklemeye başladılar. Geldik onlarla orada kucaklaştık. Bay Kemal ne derse desin, Erdoğan burada. Dünyayla irtibatlarımız nasıldır, bunlar da ortada. Bay Kemal hiç heveslenme, Erdoğan bu ülkede hizmet etmeye devam edecek.

KAZANDIĞIM PARALARI O İFTİRA ATTIĞI TÜRGEV VE ENSAR VAKIFLARINA BEN BAY KEMAL ADINA VERİYORUM:

Paralardan bahsediyor. Evet 150 bin lira kazandım, 100 bin lira daha kazandım. Bu paraları o iftira attığı TÜRGEV ve Ensar Vakıflarına ben Bay Kemal adına veriyorum. Hiç olmazsa bir hayra vesile olsun. Oradan oraya gidecek fakirin eliyle. Anlattığı şeyler, Amerika’da yapılan Türkevi’nin hemen iki cadde arkasında muhteşem bir yurt. Buna bu kadar yalan yanlış şeyleri yapıştırmanın ne anlamı var. Ama maalesef akşam yalan, sabah yalan. Ülkemizin toplam yatırım miktarını 70 milyardan aldık 2 trilyon seviyesine yükselttik.

KUR VE ENFLASYON SORUNUN ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ:

Biz 2018’de bir yol ayrımına geldik. Biz istihdamı ve büyümeyi koruyarak hedeflerimize ilerlemeyi tercih ettik. Bu tercihin ağır bedelleri oldu. Kur ve enflasyon sorununun üstesinden elbette geleceğiz. en büyük kazanımımız ise üretimi, yatırımı koruyarak hiç bir insanın çöküşüne izin vermemiş olmamızdır. Hayat pahalılığının önüne geçecek önlemleri alarak, refah düzeyindeki gerilemeyi süratle telafi edeceğiz. Bu konuda iş dünyasından da destek bekliyoruz. Akıl dışı fiyatlamaya yönelmek yerine makul, sürdürülebilir politikayla ülkemizi bu kısır döngüden çıkarabiliriz.

ÜLKEMİZİ SOYAMAYAN KÜRESEL KURULUŞLARIN FELAKET ÇANLARINA ZERRE KADAR ÖNEM VERMİYORUZ:

İstihdamda küçük oynamalara rağmen hamdolsun sosyal kırılmalara sebep olacak riskle karşı karşıya değiliz. Ülkemizi soyamayan küresel kuruluşların felaket çanlarına zerre kadar önem vermiyoruz. İçimizdeki bazı kesimleri ruh hali de milli mücadelesi öncesi umudunu manda ve işgale bağlayan zavallıların durumuna benzemektedir. 1923’te başaramadılar, 2023’de de başaramayacaklar. Siz dünyaya kendi ülkesinden değil Londra ve New York’tan bakmak dışında hiçbir vasıfta olmayanların hezeyanlarına aldırmayın.

BİR KISMI ZIR CAHİL, BİR KISMI İSE ALENEN HAİNDİR:

Uyguladığımız ekonomi programı tutarlı, ilmi ve dünya gerçeklerine uygundur. Gösterge faiz-enflasyon dayatmasını tek kurtuluş reçetesi gibi önümüze getirenlerin bir kısmı zır cahil bir kısmı ise alenen haindir. Biz ülkemizin gücünü ve imkanlarını biliyoruz. Ne yaptığımızı biliyoruz. Bunun sonunda ülkemizi nereye çıkartacağımızı biliyoruz. Siyasetten ekonomiye kadar her alandaki mandacı zihniyet mensuplarının tarihimizdeki yerleri ise birer kara leke olacaktır. Aynı mandacı zihniyetin Suriye, Akdeniz Ege ihtilafları, Karabağ’dan NATO meselesine kadar her konuda yansımalarını görmek mümkündür. Milletinin yanında yer almak yerine emperyalist güçlere kuyruk sallamayı siyaset sanan bu kişileri milletimizin ferasetine havale ediyorum.”