Erdoğan: Ekonomik teröre de teslim olmayacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Saldırılar güvenliğimizle beraber ekonomimizi de hedef aldı. Son olarak Ağustos ayında kur, faiz ve enflasyon üzerinden saldırıya uğradık. Kısa sürede tedbirleri alıp normalleşme sürecine girdik.' dedi.

Eklenme Tarihi: 28 Nis 2019
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Erdoğan: Ekonomik teröre de teslim olmayacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam kampında yaptığı açıklamada, 'Saldırılar güvenliğimizle beraber ekonomimizi de hedef aldı. Son olarak Ağustos ayında kur, faiz ve enflasyon üzerinden saldırıya uğradık. Kısa sürede tedbirleri alıp normalleşme sürecine girdik.' dedi.

Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları:

İstişare geleneği hem inancımızın hem de kültürümüzün önemli hasletlerinden biridir.

"SON OLARAK AĞUSTOS AYINDA SALDIRIYA UĞRADIK"

Ekonomi güvenlikle beraber öncelik konularımızdan olacaktır. Saldırılar güvenliğimizle beraber ekonomimizi de hedef aldı. Son olarak Ağustos ayında kur, faiz ve enflasyon üzerinden saldırıya uğradık. Kısa sürede tedbirleri alıp normalleşme sürecine girdik. İhracatımız 168 milyar doları gibi tarihin en yüksek seviyesine ulaştı.

YAPISAL REFORMLARDA KARARLIYIZ

Ağustos ayından beri yaşanan sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Ekonomik göstergeler bakımından 2018 yılını göz önünde bulundurduğumuzda her şeye rağmen başarıyla geride bıraktık. İhtiyacımız olan yapısal dönüşümleri hayata geçirmekte kararlıyız. Önümüzde seçim gerilimi yaşamayacağımız 4 yılı aşkın süre var. Ekonomide yeni dönemin ilk yol haritasını seçimlerin hemen ardından açıkladık. Yapısal değişiklikleri kamuoyu ile paylaştık. Geçtiğimiz 17 yıldaki tecrübelerimiz bize önümüzdeki 4 yılda büyük başarılara imza atacağımızın güvenini veriyor.

TESLİM OLMADIK OLMAYACAĞIZ

Ekonomik teröre teslim olmadık olmayacağız. Bir kez daha gördük ki ya olacağız ya öleceğiz. Bunun başka yolu yok. Yaşadıklarımız bile nasıl başa çıkacağımızı göstermiştir.

24 Haziran seçimlerinden bu yana yaşadıklarımız bize saldırılarla nasıl mücadele edeceğimizi gösterdi. Güvenlik siyaseti ile ekonomik ilişkilerin kasıtlı olarak birbiri ile çatıştırıldığı bir dönemden geçiyoruz.

"MİLLETİN KARŞISINDA OLANLAR BİLSİNLER..."

Ticaret erbabından bir ricada bulunmak istiyorum. Onları George, Hans buralara getirmedi. Onları millet buralara getirdi. Bu ülkeyi biz yönetiyoruz. Yatırımcımızın karşısında değiliz ama bu milletin karşısında olanlar bilsinler onların karşısındayız. Bizim potansiyelimiz kullandığımız imkanlardan kat kat fazladır. Gelin kararlarımızı kendi çıkarlarımıza göre verelim. Bölgemizde oynanan oyunları 82 milyon hep birlikte hareket ederek çözeriz.

"Filanca yabancı finans kurumu şöyle diyormuş, filanca devlet ülkemize şaşı bakıyormuş, filanca kesim saçma sapan yollara tevessül ediyormuş... Bunların hiçbirinin zerre kadar kıymeti yoktur. Asıl olan ülke ve millet olarak bizim ne istediğimiz, ne yaptığımız, nereye varmak istediğimizdir."

(Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırı) Biz saldırıyı açık bir dille kınadık. Biz, şehit yakınlarının ve koskoca bir ilçe halkının taciz edilmesine, tariz edilmesine, terörist ithamına ve hakarete maruz kalmasına karşı çıkıyoruz."

"BUNU BİRBİRİNDEN AYIRALIM"

Diğer ittifaklara oy veren vatandaşlarımla ilgili asla bir kızgınlığımız, bir kırgınlığımız söz konusu değil, olamaz. CHP yönetimi başkadır. CHP'ye oy veren vatandaşlarımız başkadır. Bunu birbirinden ayıralım.

Türkiye'de özellikle yerli ve milli olan her şeye yönelik linç kampanyası söz konusu olduğunda CHP'nin elinde kimse su dökemez.

AK Parti 82 milyon vatandaşımızın her birinin umut kapısıdır. Bizim mücadelemiz CHP'ye oy verenleri bu çarpık zihniyetin kurtarma mücadelesidir.

'ELİM KİRLENİR DİYE EL SIKMAYAN BELEDİYE BAŞKAN ADAYIMIZ VARSA KAYBETTİ''

"Elim kirlenir diye el sıkmayan bir belediye başkan adayımız varsa kaybeder ve kaybetti. Siz belediye başkanlarımız el de sıkacaksınız vatandaşlarımızla da kucaklaşacaksınız. Arkadaşlar kimlerle oturuyorsunuz kalkıyorsunuz buna da çok dikkat etmeniz lazım. Hiç kimsenin şahsi ajandası Türkiye'nin ve AK Parti'nin misyonunun önüne geçemez. Kendisini ülkesinden ve partisinden büyük görerek bu yolda yürümeye kalkanlar zaten baştan kaybetmiştir. Böylelerinin Türkiye'ye ve AK Parti'ye kaybettirmesine de izin veremeyiz. Millete en iyi hizmeti kim yapıyorsa onunla yola devam etmek, ülkenin ve partimizin yöneticisi olarak bizim görevimizdi. Kendisine tanınan fırsatı, verilen imkanı kullanamayanlar nöbeti devretmeyi kabullenmek zorundadırlar."