Erdoğan: Eksiklerimiz, yanlışlarımız var

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Malazgirt Zaferi'nin 947. yıldönümü nedeniyle Muş'un Malazgirt ilçesinde konuştu.

Eklenme Tarihi: 26 Ağu 2018
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Erdoğan: Eksiklerimiz, yanlışlarımız var

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

— On binler burada. Az önce resmi rakamı aldım 75 bin kişi. Burada yapacağımız daha çok şeyler var. İnşallah çevre düzenlemesini burayı özellikle selvilerle çevreleyip çok daha iyi bir hale getirelim diyoruz.

— Ahlat'ta otağ kuruldu. Oradan buraya yolculuk. 26 Ağustos'ta Malazgirt Zaferi'nin adımları atıldı.

— Malazgirt Zaferi'nin 947. yıldönümünü tebrik ediyorum. Bizlere bu güzel yurdu miras bırakan Sultan Alparslan'a, gazilere ve şehitlere saygımı sunuyorum.

Bizim medeniyetimiz bir fetih medeniyetidir. En büyük fethimiz, hiç şüphesiz, gönüllerin fethidir

AHLAT'A CUMHURBAŞKANLIĞI KÖŞKÜ

-Milletimizin birliğinin beraberliğini sembolü olan bu bölgeyi korumalı gözetmeliyiz. Sayın Bahçeli bir ziyaretinde güzel bir hatırlatmada bulundu: Ahlat'a bir Cumhurbaşkanlığı Köşkü yakışır. Çünkü otağı Sultan Alpaslan oraya kurdu biz de varisleri olarak oraya böyle bir inşallah otağ kuralım. Bugün vali ve belediye başkanımızla görüştük. Onlar 1071 metrekare yer düşünmüşler. Dedik olmaz. 1071 metrekare oturum alanı olur en az 5 dönüm çevre düzenlemesiyle. Belediye başkanımız da coştu en az 10 dönüm dedi. Bu bir işaret fişeğidir inşallah sonu da hayır olur. Malazgirt savaşının yaşandığı bölgeyi milli park olarak ilan ettik ve düzenlemesine başladık. Bu yıl milli park alanının ilk etabı devreye girdi.

'MALAZGİRT RUHUNU UNUTURSAK NE ÖNCEMİZ KALIR NE SONRAMIZ'

— Kaç asır geçerse geçsin varlığımız bu sayede devam ediyor. Malazgirt'te kazandığımız zafer bize Avrupa'nın ortalarına kadar giden yolu açmıştır. Bu yüzden Malazgirt Mekke, Medine, Bursa, Edirne, İstanbul tüm Balkanlar demektir. Malazgirt ruhunu unutursak ne öncemiz kalır ne sonramız. Biz Malazgirt'te sadece bir zafer kazanmadık Malazgirt'te millet olduğumuzu tüm dünyaya ilan ettik. Şayet Malazgirt ruhunu yaşatmayı başaramazsak geçmişimizle birlikte geleceğimiz de kaybederiz.

'MEKKE'YE, MEDİNE'YE, KUDÜS'E, CUMHURİYET'E, 15 TEMMUZ'A SAHİP ÇIKIN'

— Maziden atiye uzanan bu büyük mirasa çok iyi sahip çıkın. Mekke'ye, Medine'ye sahip çıkın. Bu mübarek toraklara namusunuz gözüyle bakın. Kudüs'e sahip çıkın. Selçuklu'ya Osmanlı'ya sahip çıkın. Osmanlı başkentlerine evladı fatihan olan Balkanlara sahip çıkın. Kurtuluş savaşımıza ve cumhuriyetimize çok iyi sahip çıkın. 15 Temmuz kıyamına sahip çıkın. Bu tarihi hadiseyi asla unutmayın unutturmayın. Siz bu ülkenin bu ümmetin ve tüm insanlığın umudusunuz.

'ANADOLU YIKILIRSA NE ORTA DOĞU NE BALKANLAR KALIR'

— Anadolu, insanlığın geleceğinin kilit taşıdır. Büyük liderler Anadolu'ya sahip çıkmak istemiştir. İşte Çanakkale'de Gazi Mustafa Kemal o gençliği ile beraber yedi düvele karşı savaştılar ve Çanakkale geçilmez dedikleri. Nice şehitler verildi. Ülkemizin bir süredir yaşadığı sıkıntıların sebeplerini konjonktürel gelişmelerde arayanlar çok yanılırlar. Perde gerisinde yazılan senaryoların işte böyle bir arka planı vardır. Unutmayın, Anadolu bir benttir bu bent yıkılırsa ne Orta Doğu ne Orta Asya ne Balkanlar kalır. Üzerinden ulu çınar gölgesi kalkan bu tüm bu coğrafyalar tehlikeye maruz kalır.

'MESELE TÜRKİYE'

-Siyasette, diplomaside, ekonomide, ticarette güçlü olmak zorundayız. Ordumuzla, sanayi kuruluşlarımızla güçlü olmak zorundayız. Aksi halde bize bir tek gün yaşama imkanı vermezler.

— En küçük zafiyet gösterdiğimizde üzerimize nasıl böyle leş kargaları, akbabalar gibi çullandıklarını görürsünüz. Bazı gafiller sanıyor ki mesele Erdoğan, AK Parti meselesi. Hayır, mesele Türkiye meselesi..

— Mesele İslam meselesidir. Onlar için Türkiye demek Müslüman demektir. Dünyada Batı ile iç içe girip özgürlüğünü koruyabilen tek ülke biziz.

— Eksiklerimiz, yanlışlarımız yok mu. Tabii ki var. İnsanın olduğu yerde bunlar olur. Önemli olan istikameti kaybetmemektir. Bu milletin istikametinin doğru olduğunu sayısız kez gördük.